Süleyman Seyfi Öğün
Son G-7 Zirvesi tam bir skandalla neticelendi. Hâsılı dünyânın zirvesinde bir deprem yaşandı. Aslında bu gelişme bekleniyordu. Ama, işin skandal boyutu her türlü tahmini de aştı.
Şuradan başlayalım: II.Genel Savaş sonası kurulan Dünyâ Düzeni, özü îtibârıyla bir Atlantik düzenidir ve Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa merkezli bir çekirdeğe oturur. Ama bu çekirdek sert değil, hayli kırılgan bir mâhiyet taşımaktaydı.
Avrupa’nın temel iki gücünden birisi olan Fransa, yıkımdan kurtulmuş olsa da ağır bir işgâl yaşamıştı. Ekonomik olarak önünde bâzı fırsatlar vardı. Sâhip olduğu sömürgeler en büyük avantajıydı. Lâkin, savaş sonrası dünyâ sömürgelerden arınmayı(decolonization) gerektirdiğinde, Pujadizm üzerinden Fransız aşırı sağı buna karşı içeriden en sert direnişi gösterdi. Bu tepkiler zâten siyâseten son derecede istikrarsız olan Fransa’yı daha da istikrarsızlaştırıyordu. Diğer taraftan Fransız Devrimi’nin artçı sarsıntıları devâm ediyordu. Daha rejimini bile oturtmuş değildi. Siyâsal istikrarını nihâyet De Gaulle’ün karizmatik gücüyle bir şekilde sağlaması 1960’ları buldu.
II.Genel Savaş’ın mağlubu Almanya ise, mâlûm ikiye parçalanmış ve Batı Almanya askerî husyeleri sökülerek hadımlaştırılmıştı. Dünyâ işbölümünde payına düşen bir üretim üssüne dönüşmekti.(Aynı durum hadımlaştırılan Japonya için de geçerliydi).
Avrupa, NATO üzerinden askerî düzeyde sıkı bir kontrol alına alınmıştı. Evet Sovyet tehdidine karşı bir ittifaktı bu. Ama içyüzü çok da gönüllü değildi. O kadar ki , pişman olup paldır küldür geri dönse de Fransa bir ara NATO’dan çıkmayı denemekten kendisini alıkoyamadı.
Temel sıkıntı, Avrupa’nın ekonomik gelişmesinin dolar ile terbiye edilmesiydi. De Gaulle, bu işten o kadar bunalmıştı ki, Eurodolarları toplayıp okyanusa dökmekten bahsediyordu. Dolar üzerinden finansal baskıyı, yine kıt’anın en büyük sorunu olan, başta petrol olmak üzere dışa bağımlılığı izliyordu. Unutmayalım ki, bugün sun’i olarak çıkarıldığı artık bilinen 1973 Petrol Krizi’nin bir hedefi de beklenenden daha büyük bir cârî fazla veren Almanya’nın büyümesini baskılamaktı.
AB, aşama aşama ABD baskısını hafifletmenin mücâdelesinin meyvesidir. Kanaatim odur ki, 1990’lar îtibârıyla AB’nin görece başarılarını ABD, Doğu Avrupa’yı çözerek ve Avrupa’nın başına musallat ederek baskıladı. İki Almanya’nın birleşmesi, AB’nin Doğu Avrupa’ya doğru genişlemesi Almanya’yı yeniden iştaha getirdi. Ama ağır masraflar ve uyumsuzluklar, siyâseten Doğu Avrupa’yı Almanya karşıtı hislerle daha fazla ABD’ye bağlamış vaziyette.
Bütün bunlar olup biterken, AB’nin eğreti gelini Birleşik Krallık, dominyonlarıyla birlikte ABD’nin safında yer tutuyordu.
AB için son umut, PanAvrupa hislerle düşünen ve Demokratların ağırlığını oluşturduğu Amerikan siyâsetleriydi. ABD-Avrupa Ticâret Anlaşması Obama’nın en büyük rüyâlarından birisiydi. Trump’ın gelişi ile birlikte bu da çöpe atıldı.
ABD’nin neo-merkantilist bir yeniden yapılanma içinde olduğu âşikâr. Bu şu demek: Dünyâ bir yana, ABD bir yana.. Avrupa’nın devre dışı bırakıldığı ve ABD ile olan ticâretinin baskılandığı, daraltıldığı bir devre giriyoruz. NATO târihinin en büyük krizini yaşıyor.
G7 Zirvesindeki manzara bütün bu süreçlerin bileşkesi olarak ortaya çıktı. Artık çok ciddî bir kırılma değil, yarılma var. Trump’ın aşağılayıcı, dışlayıcı tutum ve davranışları, sâdece Almanya ve Fransa’yı değil, Birleşik Krallığın uzantısı olan Kanada’yı da kapsıyor. Son olarak bu kapsama, Japonya da dâhil edildi. G7’nin hemen ardından Kuzey Kore ile ABD Başkanlarının buluşması buna delâlet ediyor. Pasifik dünyâsı yakın bir gelecekte, çok daha derin bunalımların su yüzüne çıktığı bir alan hâline gelirse şaşırmamamız gerekir.
Kuzey Kore ile ABD’nin anlaşması , doğurduğu ilk izlenimin tersine dünyâ barışı için atılmış bir adım değil. Unutmayalım ki, II.Genel Savaş öncesinde Hitler ve Stalin de barışmışlar ve anlaşmışlardı. Savaşçıl siyâsetlere sâhip iki liderin tokalaşması çok da hayra alâmet değil.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
29.04.2021
22.04.2021
4.06.2020
22.04.2019
4.02.2019
14.02.2019
11.02.2019
4.02.2019
28.01.2019