Süleyman YAŞAR

Süleyman YAŞAR
Süleyman YAŞAR
Taraf GAZETESİ Tüm Yazıları
Cumhurbaşkanlığı farkı
13.10.2014
1751

Gelin bugün iki cumhurbaşkanını mukayese edelim. Mukayese edeceğimiz iki isim Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül.

 

Peki, nereden çıktı bu mukayese, diyerek sorabilirsiniz.

 

Hemen cevaplayalım. Bildiğiniz gibi dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Milli Güvenlik Kurulu’nun 19 Şubat 2001 tarihindeki toplantısında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e “yolsuzluklara göz yumuyorsunuz” diyerek anayasa kitapçığı fırlatmıştı.

 

Hatırlayacaksınız, bu tartışmanın ardından, Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşadı. Sıkı durun. Bu yaşanan en büyük krize rağmen Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı döneminde yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 5,6 oranında oldu.

 

Şimdi gelin Abdullah Gül dönemine bakalım...

 

Gül’ün cumhurbaşkanlığı döneminde yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 3,5 düzeyinde kaldı. Ama Gül döneminde dünya ekonomik krizi yaşandı diyebilirsiniz. Oysa 2008 krizi, Türkiye ekonomisine 2001 krizi kadar hasar vermedi. 2008 krizinde bu ülke ekonomisi yüzde 4,7 oranında daralırken, 2001 krizinde 5,7 oranında daralmıştı.

 

 

AHMET NECDET SEZER YÜZDE 5,6, ABDULLAH GÜL YÜZDE 3,5

 

Kısaca Ahmet Necdet Sezer döneminde ekonomi yılda ortalama yüzde 5,6 oranında büyürken, Abdullah Gül döneminde tam 2,1 puan gerileyerek ekonomi yılda ortalama yüzde 3,5 oranında büyüdü.

 

Şimdi soru şu; bu 2 puanın üzerinde yıllık ortalama büyüme hızındaki fark neden kaynaklandı?

 

Bu sorunun cevabı şöyle verilebilir. Cumhurbaşkanı iyi bir izleme (monitoring) yaptığında, hükümetin getirdiği her düzenlemeyi gözü kapalı imzalamayıp incelediği takdirde, denetim mekanizmalarını iyi çalıştırdığında demek ki hükümetlerin gevşemesi önlenebiliyor. Çünkü aldığı duyumlar, Devlet Denetleme Kurulu ve Sayıştay raporlarına dayanarak, Ahmet Necdet Sezer, anılan toplantıda anayasa kitapçığını fırlatmasaydı belki yolsuzluklar, usulsüzlükler alıp başını gidecek, Türkiye 2001 krizinden daha büyük bir krize girecekti. Oysa Sezer’in izlemesi ve bunu kamuya duyurması yolsuzlukları, usulsüzlükleri birdenbire durdurdu. Ve siyasi iktidarın değişmesiyle ardından gelen yeni hükümet, izlendiğini bilerek daha dikkatli çalıştığı için büyüme hızı Sezer döneminde daha yüksek oldu.

 

Tabii Sezer’in ardından Abdullah Gül’ün göreve gelmesi bu defa kadroların gevşemesine ve izlemenin tam yapılamamasına neden olduğundan büyüme hızının gerilediğini söylemek herhalde yanlış olmaz.

 

Niye anlattık bütün bunları?

 

Şundan anlattık; aynı partiden cumhurbaşkanı ve başbakan olması devleti en tepesinden izlemenin başarılı bir şekilde yapılmasını engelliyor. Belki şöyle ifade etmek daha doğru olacak. Bu türden bir yapılanma hükümetlerin performansını olumsuz etkiliyor aslında. Her gelen düzenleme ahbap-çavuş ilişkisi içerisinde gelip geçiyor. O hâlde cumhurbaşkanı ve hükümetin siyasi geleceklerinin birbirlerine bağlı olmasının ekonomiye iyi gelmediğini ileri sürebiliriz. İşte böyle.

 

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar