Süleyman YAŞAR
Türk Kurtuluş Savaşı’nda sıcak savaş 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Ateşkes Anlaşması’yla sona erdi. Ve yeni devletin inşa süreci başladı. Tabii bu arada askerî zaferin iktisadi zafere dönüşmesi gerekiyordu. Hemen belirtmekte fayda var, İngilizlerin kurşun askeri Yunan ordusunun yakıp yıktığı Anadolu’da verdiği maddi hasar o dönemin fiyatlarıyla 880 milyon dolar tutuyordu. Altın fiyatlarıyla bugüne getirildiğinde Yunan ordusunun Anadolu’da verdiği maddi hasarın bedeli 70 milyar doları geçiyor. Oysa o sırada Türkiye’nin milli geliri 570 milyon dolar düzeyindeydi. İşte böylesine büyük hasar gören Anadolu’yu tekrar ayağa kaldırmak için 17 Şubat 1923’te İzmir İktisat Kongresi toplandı. Bu kongrede 12 maddeden oluşan Misak-ı İktisadi ya da İktisadi Ant kabul edildi. Buna göre;
1. Madde: Türkiye, milli hudutları dâhilinde, lekesiz bir istiklal ile dünyanın barış ve kalkınma unsurlarından biridir.
2. Madde: Türkiye halkı milli hâkimiyetini; kanı ve canı pahasına elde ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez.
3. Madde: Türkiye halkı, tahribat yapmaz; imar eder. Bütün mesaisi iktisaden memleketi yükseltmek gayesine matuftur.
4. Madde: Türkiye halkı tükettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir. Vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar.
5. Madde: Türkiye halkı, servet itibariyle bir altın hazinesi üzerine oturduğuna vâkıftır. Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenlerini kendi milli istihsali için işletir.
6. Madde: Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımız; taassuptan uzak dindarane bir sebat her şeyde esasımızdır. Türkiye halkı mukaddesatına, topraklarına, şahıslarına ve mallarına karşı yapılan düşman fesat ve propagandalarından nefret eder.
7. Madde: Türk, her yerde hayatını kazanabilecek şekilde yetiştirilir. Maarife verdiği kutsiyet dolayısıyla Mevlüd-i şerif, kandil gününü, aynı zamanda bir kitap bayramı olarak kutlar.
8. Madde: Sıhhatlerimizin, hayatlarımızın korunması en birinci emelimizdir. Türk, hayvanlarına da aynı dikkat ve himmeti göstermekle beraber, cinslerini düzeltir ve miktarlarını çoğaltır.
9. Madde: Türk; dinine, milliyetine, toprağına, hayatına ve kurumlarına düşman olmayan milletlere daima dosttur; yabancı sermayeye aleyhtar değildir. Ancak, kendi yurdunda kendi lisanına ve yasalarına uymayan müesseselerle münasebette bulunmaz.
10. Madde: Türk açık alın ile serbestçe çalışmayı sever, işlerde tekel istemez.
11. Madde: Türkler, hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, el ele verirler.
12. Madde: Türk kadını ve hocası, çocukları İktisadi Misaka göre yetiştirir, ilkelerinde Türkiye halkının anlaştığı kabul edildi.
Dikkat ettiyseniz İktisadi Ant’ın ilk altı maddesi Türkiye halkından, sonraki altı maddesi Türklerden bahsediliyor. Böylece Cumhuriyet’in kurucu kadrosunun ekonomik ilişkilerde ırk, din ve mezhep farkı gözetmediği açıkça belirtiliyor. Bu arada diğerlerinden farklı olarak son altı maddede Türkler için ekonomide etik değerleri belirliyor. Yine İktisadi Ant’ta devlete ekonomide herhangi bir görev verilmiyor. Türkiye halkının ekonomiyi kalkındırması tasarlanıyor. Oysa 91 yıllık Cumhuriyet’in temel metinlerinden olan İktisadi Ant’a tamamen aykırı bir durumla karşı karşıyayız şimdi.
Niye böyle bir tespit yapıyoruz?
Yapıyoruz çünkü İktisadi Ant’a aykırı olan, devlet sırtından zenginleşme bir türlü sona erdirilemedi. Hatta son dönemde devletten imtiyaz almadan, iktidara yakın durmadan esnafın, tüccarın, sanayicinin ayakta kalması mümkün değil. Oysa İktisadi Ant’ın hiçbir maddesinde ekonomide devlete yaslanma, devletten alınan imtiyazla zengin olmak yok. O hâlde bugün Cumhuriyet’in 91. yılında, Cumhuriyet’in temel metinlerinden olan İktisadi Ant’a politikacıların yeniden bakması şart.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Darbe başarılı olsaydı herhalde not artıracaklardı
25.07.2016 - NATO, Türkiye’den para istedi
13.07.2016 - Türkiye’nin yerini İran dolduruyor
4.02.2016 - Eski Türkiye olsa şimdi para yağardı
2.02.2016 - İlk Türk devleti izolasyondan kurtulmak istiyor
1.02.2016 - AKP dönemi Cumhuriyet’in lale devri mi?
10.06.2016 - G7 zirvesinden Zarrab tedbirleri
31.05.2016 - Kılıçdaroğlu’na niye saldırıyorlar
27.05.2016 - Dolar niye yükseliyor
18.05.2016 - İşsizlikte dünya üçüncüsüyüz
17.05.2016
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































rMpQivjthpzpRfYvP
kpRLfr cwdsgbbucpgm, [url=http://npqgolywqfwm.com/]npqgolywqfwm[/url], [link=http://kxgsqwyloqku.com/]kxgsqwyloqku[/link], http://aezfxmxoepni.com/
Gülbek Taştan
Sevgili Bülent Korucu bey belki cemaat böyle birşey düşünmüyor ama benim gibi muhafazakar milliyetçi biri bile cemaat yapıyo algısı taşıyor.Benki çocuğum bile cemaatin yurdunda kalıyor böyle düşünüyorum cemaati hiç bilmeyen ne düşünür.Ama bence kral dan çok kralcılar vardır herzaman cemaatin yerine yapanlarda vardır.Toplumdaki algı şu an Fenerbahçe ve Aziz Yıldırıma cemaatin karşı cephe aldığıdır.Bu algı gün geçtikçede cemaate zarar vereceğini düşünüyorum.Saygılarımla