Süleyman YAŞAR
Bildiğiniz gibi merkez bankalarının görevi halkın cebindeki parasının değerini korumak oluyor. Ve bu nedenle merkez bankaları devlet hiyerarşisinin dışında tutuluyorlar. Yine merkez bankaları anonim şirket olarak kuruluyorlar. Böylece hisse senetleri halka, bankalara ve özel şirketlere satılıyor. Dolayısıyla merkez bankaları siyasetçinin elini sokup para bas ya da basma türünden müdahalelerden uzakta tutuluyorlar. Buna bağımsızlık da diyebilirsiniz.
MERKEZ VATANDAŞIN EMEĞİNİ YABANCIYA UCUZA KULLANDIRIYOR
Gelelim bu kısa açıklamayı niye yaptığımıza…
Yaptık. Çünkü bizim Merkez Bankası vatandaşın parasının değerini koruyamıyor. Politikacılardan talimat alıyor. Politikacılar “faiz artırma” diye emir verdikleri için son dönemde Merkez faiz artırıp Türk parasının değerini koruması gerekirken yan yollara sapıp munzam karşılık faizleriyle durumu idare etmeye çalışıyor. Ama Merkez bu türden yan yollara sapınca bu defa Türk parası kırılganlaşıyor, hızla değer kaybediyor. Örnek mi size; işte son yaşanan olayların ardından Türk Lirası iki günde yüzde 5 oranında değer kaybetti. Ve nominal döviz kuru reel kurun üzerine çıktı. Böylece Türk parası aşırı değer kaybettiği için ihraç mallarında emek sömürüsü çoğaldı. Hâlbuki Merkez’in görevi vatandaşın alın terini korumak olmalıydı. Dolayısıyla Merkez’in faiz artırarak bu gidişe dur demesi gerekiyordu. Ama görevini yapmayarak vatandaşın alın terini bir anda yok etti.
TÜRK PARASI DEĞER KAYBETTİ İHRACAT ARTMADI
Peki, Merkez politikacının emirlerini dinleyince ekonomi düzeldi mi?
Hayır. “Faizler artarsa büyüme durur” diyen politikacının söylemi doğru çıkmadı. Faizler artmadı ama büyüme yine durdu. Çünkü Türk parasının değer kaybı ihracatı desteklemedi. Son altı aydır her ay üst üste ihracat azaldı. Demek ki kur istikrarı olmadan büyümeyi sağlayacak yatırımlar yapılamıyor. Dolayısıyla ekonomide büyüme duruyor.
İşte bu nedenle Merkez’in kur istikrarını sağlaması gerekiyor. Bir de bir yandan savaş, bir yandan Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırımı ve son iki gündür Çin’de yaşanan hisse senedi fiyatı gerilemeleri Türkiye için ayrı ayrı riskleri oluşturuyor. Dolayısıyla bu risklere karşı Merkez’in Türk Lirası’nı ve vatandaşın alın terini koruması gerekiyor. Ama bunu yapmıyor. Oysa vatandaşın oylarıyla düşmüş milli iradeyi yansıtmayan bir hükümet var yönetimde. Merkez’in artık milli iradeyi yansıtmayan hükümetin emirlerinden uzak durması şart. Vatandaşın kendisine verdiği yasal yetkileri kullanması gerekiyor. Yani faizleri artırarak Türk parasının değerini ve vatandaşın alın terini koruması şart.
PARASINI KORUYAMAYAN SAVAŞABİLİR Mİ?
Bu arada düşük hükümet savaştan söz ediyor. Şimdi sormak lazım; parasını koruyamayan bir iktidar ülkesini nasıl koruyacak? Bu soruya cevap olarak Başbakan sürekli sayılardan bahsediyor. Uçaklar şu kadar hedefi vurdu, şu kadar kişi gözaltına alındı, şu kadar dosya incelendi, 121 ülke bize destek veriyor, diyerek rakamlar veriyor. Ama bu arada Türk Lirası’nın iki günde yüzde 5 değer kaybettiğinden, büyüme hızının bu yılın ilk çeyreğinde sabit fiyatlarla bir önceki çeyreğe göre yüzde 6,2 oranında gerilediğinden, işsiz sayısının 242 bin kişi artarak 2 milyon 821 bin kişiye yükseldiğinden hiç bahsetmiyor.
Kısaca parasının değerini koruyamayan ülkesini de koruyamaz. İşte bu nedenle derhal düşük hükümet yerine milli iradeyi temsil eden bir hükümetin işbaşına gelmesi şart.
***
BOZBURUN CHP’YE OY VERİNCE YİNE CEZALANDIRILDI
Marmaris Bozburun’da AKP’nin oyları sürekli geriledi. Oylar gerileyince önce Gümrük kapatıldı. Sonra CHP’li milletvekilli Faruk Loğoğlu konuyu TBMM’ye getirince tekrar açıldı. Ardından 2014 yerel seçimlerinde 450 oy alan AKP’nin, 7 Haziran 2015 genel seçimde oyları 300 düzeyine geriledi. Bunun üzerine Bozburun’da marinanın çevresine güvenlik teli çekilip bölge CHP’li Marmaris Belediyesi’nin yetkisinden çıkartıldı. Tabii böyle olunca esnaf masalarını marina kenarına koyamadı. Böylece esnafın IŞİD korkusuyla sayılara zaten azalan turistlere ulaşması iyice zorlaştı. Dolayısıyla azalan gelirler daha da azaldı. Peki, AKP böyle yaparak kimi cezalandırıyor? Tabii ki ekonomiyi cezalandırıyor. Ama ekonomiyi cezalandırdıkça AKP oyları düşüyor. Anlayacağınız yaptıkları bumerang gibi dönüp kendisini vuruyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016