Taha Akyol
Şu soruyu hepimiz kendimize soralım: Bizi bir araya getiren, oturup konuşmamızı, birbirimizin görüşlerini öğrenmemizi, müzakerelerle bir sonuca varmamızı sağlayan bir kurum Türkiye’de var mı?
Ortak güvenimize sahip, hepimize eşit mesafede, adil hakemlik yapacağına inandığımız bir kurum var mı?
Göstermelik veya kağıt üzerinde değil, fiilen, pratik olarak bu işlevi yapan bir kurum?
Ve hemen sormalıyız: Biz nasıl bir “millet”iz, biz nasıl bir “hukuk devleti”yiz?
KURUMLARIN HANGİSİ
Cumhurbaşkanı anayasaya göre milletin birliğini temsil eder. Türkiye’de eskiden Cumhurbaşkanın partisiz ve partilerle diyaloğa açık olması beklenirdi. İktidar partisine meram anlatamayan öbür partiler, yargı başkanları, sivil toplum yöneticileri Cumhurbaşkanı’na giderdi…
Bugün bu mümkün mü?
Bugün Cumhurbaşkanı sadece “partili” değil. Parti lideri olarak en sert siyasi polemikleri yapıyor, milletvekillerini belirliyor, Meclis grubuna talimat veriyor…
Meclis, bu “kuvvetler ayrılığı” ilkesinin neresinde?!
Milletvekilleri alkışlarla kanun çıkarıyorlar ama bir hafta sonra o kanun Cumhurbaşkanı’nca geri çevrildiğinde yine alkışlıyorlar!
Tarihimizde ilke defa milletvekilleri kendilerini “Züğürt Ağa” gibi görüyor.
Cumhurbaşkanı’nın yargıya atamalar yapma yetkisi sadece çok geniş değildir, daha önemlisi tamamen denetimsizdir.
Yargı bu “kuvvetler ayrılığı” ilkesinin neresinde?!
DEVLET TEŞKİLATI
Bizim geleneğimizde anayasa hukukunun bir adı da “esas teşkilat hukuku”dur. Vasfi Raşid Sevig’in, Ahmet Ağaoğlu’nun, Ali Fuat Başgil’in, Hüseyin Nail Kubalı’nın anayasa hukuku sahasındaki ilk kitapları “Esas Teşkilat Hukuku” ismini taşır.
Devletin esas teşkilatı… Cumhurbaşkanı, hükümet, parlamento, yargı, idare… İdare deyince anayasal olarak eş değerde merkezi idare ve mahalli idare.
Devletin gövdesi olan bu “esas teşkilat” kurumlarının birleştirici olması, hepimizi içermesi gerekmez mi? Hepimize, en azından çok büyük çoğunluğa güven vermesi gerekmez mi?
Ama maalesef asırlık hastalığımız olan kutuplaşma, bu sistemle “esas teşkilat” kurumlarına sirayet etti.
Muhalif belediyelerin virüsle mücadele çalışmaları bile kısıtlanıyor, zaten en başta “topal ördek” oldukları söylenmişti!
Türkiye’de “esas teşkilat”ın bu sistemde böyle bir noktaya geleceği belliydi.
Bu tür sistemlerde kutuplaşmanın keskinleşeceği, siyasetin kişiselleşeceği ve kurumların zayıflayacağı Asya ve Latin Amerika örneklerinden biliniyordu. Bilim insanları yazmıştı.
Bu konuda, Koç Üniversitesi’nden Cem Akaş’ın referandumdan iki yıl önce, 2015’te yayımladığı “Kritik Kavşak, Parlamenter Sistem – Başkanlık Sistemi” adlı eserini tavsiye ederim.
AKŞENER’İN ÖNERİSİ
Böyle devam edebilir miyiz? Virüs ve hemen arkasından gelecek ağır ekonomik sorunlar biraz durup düşünmemizi gerektirmiyor mu?
‘Kutsal partimiz’ adına çarpışırken ülkemize zarar verdiğimizin farkında değiliz!
Gerilimi azaltma yolunda mütevazi adımlar bile ümitler yaratabilirdi.
İYİ Parti Lideri Meral Akşenerin “memleket masası” teklifi böyle bir adım olabilirdi, olmalıydı. Şöyle diyordu:
“Bir masa etrafında toplanmamız lazım. Bu ülkenin vatandaşları olarak, bu ülkede uzun yıllar hizmet etmiş insanlar olarak ortak aklı işletmemiz lazım. Bu sıkıntılı ekonomiden daha sonraki fasılda nasıl çıkacağımızı konuşmamız lazım.”
Akşener’in bu yapıcı önerisini Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu “çok olumlu” buldular, fakat...
İktidardan önce Bahçeli her zamanki öfkeli ve hakaretli üslubuyla karşı çıktı.
İktidardan alternatif bir öneri de gelmedi, asıl iktidar kutuplaştırıcı davranışlardan sakınmalıdır.
‘BİZİM AŞİRET’ KAÇ KİŞİ?
Tarihiniz bu konuda acı tatlı tecrübelerle doludur.
İttihatçılar muhalefete hasıl bakıyordu, bugün de muhafazakar iktidar öyle bakıyor. Diyalog kurduğu tek muhalefet partisi var mı?
1970’lerin kanlı kutuplaşma döneminde merhum Alparslan Türkeş, merhum Bülent Ecevit’le temas kurarak ‘Milliyetçi Cephe’yi bırakıp CHP’li
Cahit Karakaş’ın Meclis başkanı seçilmesini sağlamıştı. 1977’de MHP ile CHP arasında koalisyon görüşmeleri yapılmış ama CHP’deki radikaller engellemişti. Halbuki terör de darbe de önlenebilirdi.
Kutuplaşma siyasetinin başladığı 2011’den bu tarafa iyi giden ne var? Hangi uluslararası grafikte çizgimiz yükseliyor?
Bakalım, Türkiye’nin “bizim aşiret” değil, 82 milyonluk bir “millet” olduğunu ne zaman anlayacağız?
İnşallah daha ağır sorunlarla karşılaşmadan!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025