Tayfun Atay
(Uyarı: ‘Spoiler!’)
“MÜSLÜM”ü izledim ve filmden geriye işte bu söz bâki kaldı:
“Çocuk, insanın babasıdır.”
Büyük İngiliz şairi, edebiyatta romantizmin öncü ismi William Wordsworth’ün My Heart Leaps Up (“Kalbim Yerinden Hoplar”, 1802) adlı şiirindeki dizenin böylesine sarsıcı ve yakıcı şekilde içini doldurup anlamını dışa vuracağını hiç mi hiç tahmin edemezdim ben bu filmin!..
Gökyüzünde beliren gök kuşağının yarattığı heyecanla hayata ilk adım attığı günlerden başlayarak halen yaşadığı âna ve yaşlılığına, hatta ölene kadar sürmesini istediği, o kendisine çocukluğundan miras doğa sevgisini yansıtan şiirinin tam ortasına inci gibi çakmıştır bu dizeyi Wordsworth:
“The Child is father of the Man.”
Yani, “Çocuk, insanın babasıdır”…
***
Wordsworth’ün anlatmak istediği, çocukluk deneyimlerimizin yetişkin varlığımız üzerinde şekillendirici etkisi olduğudur; ama elbette ters yönde şekil-bozucu ve travmatik etkiye de sahip olabilir söz konusu deneyimler…
Sonuçta her halükarda insanı “yapan”, imal eden, var eden, çocukluğudur.
Büyümek, yetişkinlik, olgunluk, yaşlılık, ihtiyarlık… Hepsi boştur.
İnsanın varlığını, içinde en merkezi noktaya yerleşmiş bir “Çocuk” yürütür, yönetir, yönlendirir.
İnsan, çocuklukta ortaya çıkar ve ömrü boyunca o ortaya çıkışın sonucuna (getirileri-götürülerine, bedeline, ceremesine) katlanarak yaşar.
Çocukluk, insan varoluşunun temelidir.
Çocuk, insani koşulun merkezidir.
Çocuk, insanın babasıdır.
(Bu aktarılanlar için bkz. John Sutherland, “Battaniyenin Altında – Edebiyat ve Çocuklar”, Edebiyatın Kısa Tarihi içinde, Alfa, 2018, s. 180-181.)
***
Ve işte “Çocuk”, “Müslüm Baba”nın da “Baba”sıdır!..
Yönetmenliğini Ketche ve Can Ulkay’ın üstlendiği, senaryosunu Hakan Günday ve Gürhan Özçiftçi’nin yazdığı film, insanın içini kıyan bir yakıcılıkta Müslüm Gürses’in hayat hikâyesinden en can alıcı kesitlerle şekilleniyor.
Ancak bir “Müslüm Baba” hikâyesi olmaktan çok öteye başarıyla geçerek insana ve insanî varoluşa dair “psiko-antropolojik” bir hikâyeye evriliyor.
Diyor ki film bize: “Biyolojik” babayı geçin! İnsanın “antropolojik” babası, çocukluğudur.

***
Müslüm Gürses’in hayatı, “biyolojik” babasının korkunç eylemlerinin açtığı kalıcı hasarı (travmayı) bir ömür boyu taşımakla geçmiş; filmden bunu gayet açık şekilde çıkarıyoruz.
Bir taraftan o “biyolojik” babadan hep kopma isteği, ama bir türlü de kopamama gerçeği… Diğer taraftan o kahrolası babanın kendisinden kopardığı anne boşluğunu da hep kapatma isteği, ama ne yaparsa yapsın, ne kadar (Muhterem) "nurlu ufuklara açılırsa açılsın", bir türlü kapatamamanın acı gerçeği…
“Müslüm Baba”nın hayatı böyle geçmiş.
O, herkesin “Baba”sı olmuş, ama kendisi hep “Çocuk-MÜSLÜM” kalmış.
Dolayısıyla filmin adının “MÜSLÜM” ana başlığı altına küçücük iliştirilmiş “Baba” sözcüğü ile kompoze edilmesi de son derece yerinde ve anlamlı. Çünkü bu, “Müslüm Baba” hakkında bir film değil; onun “Baba”sı, “(Çocuk) MÜSLÜM” hakkında bir film!..

***
İzliyoruz, tüm Türkiye’ye “Baba”lığını kabul ettirmiş; uğruna kendini jiletle doğramayı göze alan, ama bir yandan da başkalarıyla paylaşamayıp onu doğrayacak kadar da “aşk-körü” hayranların öznesi Müslüm Gürses (Timuçin Esen), kendi içindeki “Çocuk/Baba”ya tâbi bir mahzunlukla sürdürüp gidiyor hayatını.
Bu “Çocuk/Baba”yı motive eden iki dinamik var: Yas ve sarhoşluk (içki).
O yüzden, hayranlarının kendilerine niye ha bire jilet atarak zarar verdiklerini soran gazeteciye “Yas tutuyorlar, yas” diye cevap veriyor ve devam ediyor:
“Yas tutarsın, ömür geçer!”
Yine o yüzden bu “ömürlük yas”a müsekkin niyetine hayatına “damardan” girmiş içki ile kopmaz bağını, ona hayatın içinde bir nebze “sağlık aşısı” olmak için çırpınan Muhterem Nur’a (Zerrin Tekindor) şöyle açıklıyor:
“Ben 25 yıldır sarhoşum Muhterem! İçin dışım darmadağın… Ben çoktan ölüyüm.”
Bunları söylediğinde yıl 1989’dur ve 25 yıl geriye gittiğimizde 12-13 yaşlarında bir çocuğun “hayat meleği” olan annesinin (Ayça Bingöl) alkolik-gaddar bir baba (Turgut Tunçalp) tarafından acımasızca katledilişine şahit oluruz.
Sonra da anasını katleden babasından kalmış kanlı sofradaki kanlı bardağa doldurduğu rakıyı kafasına dikip acısını bastırmak isteyişine!..

***
Müslüm’e ne “biyolojik” babası ile hesaplaşmak, ne de ondan hem fiziksel hem de ruhsal anlamda kaçmak nasip olur. O yetişkin olduğunda ana-katili babası hapisten çıkar gelir, ocağına düşer. Bu babayı küçük kardeşinin (Taner Ölmez) öfkesi, isyanı pahasına içeri almaktan geri kalmaz o...
Anlarız ki Müslüm’ün öfkesi dışa patlayamamakta, içe patlamakta ve orada cayır cayır yanan yürek de ancak alkolle soğumaktadır.
Bu da korkunç bir içsel çelişkidir. Bir yandan hep babadan kaçar, hatta onun gibi bir baba olma korkusuyla çocuk sahibi de olmaz, ama diğer taraftan alkol bağımlılığını da o babadan miras almıştır.
Ve işte alkol, onu o olmak istemediği baba yapar! İçindeki çocuğun kaybına hâlâ âh ettiği anneyi yeniden var kılma hayaliyle hayatının merkezine yerleştirdiği Muhterem Nur’a koyu bir sarhoşluk içinde uyguladığı şiddetle!..
Babası gibi olmak istemedikçe babası olmaktadır; annesini bulmak istedikçe de annesi iyice uzaklaşmaktadır!..
Onu gerçeğin acısıyla da tatlısıyla da yüzleştirmek, hayatının kadını Muhterem Nur’a düşer:
“Ama sen, baban değilsin. Ben de senin annen değilim.”
***
Müslüm’ün ömürcüğü, o korkunç (“biyolojik”) babadan kaçmak ve kaybettiği anneyi bulmak istemekten ibaret yaslı mı yaslı bir oyun... Muhteşem müzik yeteneği de böylesi bir ömrü zor da olsa sürdürme yolunda bir dayanak, bir “baston”.
Ama elbette içindeki “Çocuk/Baba”nın sesini, şeklini-şemailini en güçlü şekilde dışa vuran bir “baston”dur bu.
Onu, ömürleri kendisi gibi yas tutmakla geçenlerin “Baba”sı yapan da budur.
Böylece Müslüm, herkesin yasını dindiren bir “Baba” olsa da kendi içindeki “Baba”nın yasını bir ömür boyu tutmuş gitmiştir...
***
Filmin “katalitik” etkisiyle ben de içimdeki o “Çocuk/Baba”nın nasıl hükmünü varlığımda bir ömür boyu icra ettiği gerçeğiyle yüzleşirken gözümün yaşının akıp gitmesine mani olamadım.
Ve baktım ki film bittikten sonra çevremdekilere, hiç de yalnız değilmişim!..
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları












































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
27.01.2020
23.01.2020
9.01.2020
7.01.2020
5.01.2020
31.12.2019
26.12.2019
22.12.2019
12.12.2019