Tayfun Atay
"Berlin'de çıkan günlük gazetelerin yazı işleri müdürleri her sabah Propaganda Bakanlığı'nda toplanırlardı. Orada Dr. Goebbels kendilerine ya da yardımcılarına hangi haberlerin yayımlanmayacağını, haberleri nasıl yazacaklarını ve nasıl başlık atacaklarını, ne gibi kampanyaların açılacağını ya da kapatılacağını ve nasıl bir başyazı yazılacağını anlatırdı."
"Basın Kanununun 14'üncü bölümü yazı işleri müdürlerine, 'halkı herhangi bir şekilde yanlış yola götürecek, özel amaçları toplum amaçlarıyla karıştıran, içeriden ve dışarıdan Almanya'nın gücünü, Alman halkının ortak iradesini, Alman savunmasını, kültürünü ve ekonomisini zayıflatacağı anlaşılan ya da Almanya'nın namus ve şerefini bozan herhangi bir haberi' yayımlamamalarını emrediyordu."
"Basın hayatından çekilmek zorunda kalan ilk gazetelerden biri Vossiche Zeitung oldu. Bu gazete 1704 yılında kurulmuştu. Almanya'nın en belli başlı ciddi gazetesiydi. Ama liberal görüşlüydü. Sahibi, Ullstein Şirketiydi. Ullstein bir Yahudi firmasıydı. 230 yıllık devamlı bir yayımdan sonra 1 Nisan 1934'de yayın hayatından çekildi."
"Almanya'nın üçüncü büyük gazetesi olan Frankfurter Zeitung, Yahudi sahiplerinden ve yazarlardan kurtulduktan sonra yayınına devam etti. Bir İngiliz hayranı ve bir liberal olan Londra muhabiri Rudolf Kircher gazetenin yazı işleri müdürü oldu. Tutucu Deutsche Allgemeine Zeitung'un yazı işleri müdürü de yine İngiltere'de okumuş, Londra'da gazete muhabirliği yapmış, İngiltere ve liberalizm hayranı Karl Silex'di. Her ikisi de Nazilere elden geldiği kadar hizmet ettiler ve çoğu zaman da Alman Basın Şefi Otto Dietrich'in eski 'muhalefet gazeteleri' konusunda söylediği gibi, 'kraldan fazla kral taraftarı' oldular."
"Nelerin yayımlanacağı ve haberlerle yazıların nasıl yazılacağı Almanya'da gazetelere emirle bildirildiği için, basına elbette ki bir ölü ağırlığı çökecekti. Disipline bu kadar sokulmuş ve hükümet otoritesine bu kadar boyun eğmeye alıştırılmış bir halk bile günlük gazetelerden çabucak bıktı. Nazilerin çıkarttıkları Voelkischer Beobachter ile Der Angriff adlı akşam gazetesinin bile tirajı indi. Bu arada bütün gazetelerin satışları birdenbire düştü; gazeteler birbiri ardınca çıkamaz duruma girdiler ya da Nazi yayımcıları tarafından satın alındılar. Nazilerin ilk dört yılı içinde gündelik gazete sayısı 3607'den 2671'e düştü."
"Parti 1933'de iktidara geldikten sonra Yahudilerin elinde ya da onların denetiminde bulunan Ullstein Yayınevi gibi kurumlarla, Nazi Partisine siyasi ya da dini çıkarlar dolayısıyla düşman olanlar, gazetelerini ya da mevcudatını Eher kurumuna satmayı daha uygun buldular. Bu gibi malları satın alacak başka bir serbest piyasa yoktu ve genellikle de Eher Verlag tek alıcıydı. Eher Verlag, sahip olduğu ya da denetlediği firmalarla birlikte bu alanda Almanya'daki gazete yayın işinde bir tekel haline geldi. Şunu söylemek doğru olur ki, Nazi basın programının ana amacı partiye muhalif bütün basını ortadan kaldırmaktı."
"1934 yılında Amann [Eher Verlag'ın başkanı] ile Goebbels, bir ara partiye aşırı derecede dalkavukluk eden gazete yazarlarından gazetelerini daha az monoton bir hale getirmelerini istediler. Amann, 'hükümetin aldığı tedbirlerin sonucu olmayan ve hükümetin isteğine uymayan bugünkü basın monotonluğu'ndan yakındı. Gruene Post adındaki haftalık bir derginin biraz aceleci bir yazarı, Amann ile Goebbels'in sözlerini ciddiye almak gafletine düştü. Bu yazar, Propaganda Bakanlığındaki kırtasiyecilikten ve Bakanlığın baskı yaparak basını monoton hale getirmesinden yakındı. Dergi hemen üç ay kapatıldı ve yazar Goebbels tarafından işinden attırılıp toplama kampına alındı."
"Radyo ve sinema da Nazi devletinin çarçabuk hizmetine girdi. Goebbels radyoyu (o zaman daha televizyon yoktu) modern toplumun başlıca propaganda aracı sayıyordu. Bakanlığına bağlı Radyo Dairesi ve Radyo Odası kanalıyla bütün radyo yayınını eline almış, bu yayınlara istediği biçimi vermişti."
"Sinema yine özel firmaların elinde kaldı, ama Propaganda Bakanlığıyla Sinema Odası, bu sanayii her bakımdan denetliyordu. Resmi yoruma göre görevleri, 'film sanayiini liberal ekonomi düşüncelerinden kurtarma ve böylece bu sanayii Nasyonal Sosyalist devletin görevini yapabilecek duruma getirmek'ti."
"Bu tedbirler sayesinde Alman halkına günlük gazeteler ve dergilerdeki yazılar kadar boş ve sıkıcı radyo programları ve filmler sunuldu. Kendisine doğru olarak gösterileni genellikle hiç itiraz etmeden kabul eden Alman halkı bile sonunda buna isyan etti. Seyirciler Nazi filmlerindeki sürü anlayışından kaçıyorlar, Goebbels'in Almanya'da gösterilmesine izin verdiği birkaç yabancı filme (bunların çoğu ikinci derecedeki Hollywood filmleriydi) koşuyorlardı. Radyo yayınları bir o kadar eleştirilince, Radyo Odası Başkanı olan Horst Dressler-Andress adında biri bu yayınların 'Alman kültürüne bir hakaret' olduğunu, bunlara daha fazla göz yumulamayacağını söylemek zorunda kaldı. Ama bu kitap yazarının kendi izlenimlerine göre, yıllar geçtikçe Dr. Goebbels'in radyonun en verimli propaganda silahı olduğu hakkındaki sözlerinin ne kadar doğru olduğu anlaşıldı. Radyo, Hitler'in Alman halkını kendi amaçlarına göre biçimlendirmesi işinde öteki haber araçlarından çok daha etkili olmuştu."
"Gözlerim bir yerden aşina size!.."
Yukarıda uzun uzadıya aktarılanlar, 1926-1941 yılları arasında Columbia Radyosu'nun Almanya'daki haber muhabiri ve Hitler ABD'ye savaş ilan ettikten sonra Almanya'dan en son ayrılanlardan biri olan, döneminde Amerika'nın en ünlü gazetecisi ve dış-ilişkiler muhabiri William L. Shirer'in üç ciltlik abide eseri Nazi İmparatorluğu: Doğuşu-Yükselişi-Düşüşü – Birinci Cilt (Türkçesi: Rasih Gürkan, Ağaoğlu Yayınevi, 1968) içinden... Kitabın, 'Nazi Almanyasında Hayat' başlıklı 8'inci bölümünün 'Basının, Radyonun ve Filmlerin Denetlenmesi' alt bölümünden (ss. 389-394).
Satırları okurken bir 'aşinalık' hissetmiyor musunuz?
Sizi bilmem ama ben çok ama çok aşinalık hissediyorum.
Teşbihte hata olmaz deyişinin arkasına sığınmaya da hiç ama hiç niyetim yok. İsteyen teşbihte hata olduğunu da düşünebilir, serbesttir.
Basın hayatından çekilmek durumunda bırakılan gazeteler ve gazete sahipleri…
İktidara canla başla hizmet eden, 'kraldan daha kralcı' yazı işleri müdürleri…
Muhalif yayın organlarını hem kelimenin gerçek anlamında kapatan bir iktidar; hem de bu yayın organlarını iktidardan aldığı güçle mecazen 'kapatan', yani satın alıp iktidarın borazanlığını yapacak şekilde işleten, böylece ülkedeki gazete yayın işinde tekel haline gelmiş firmalar ve firma sahipleri…
Partisine muhalif bütün basını ortadan kaldırmaya azmetmiş bir iktidar…
Nelerin yazılıp nelerin yazılamayacağı, elbette hiç kuşkusuz kimlerin yazıp kimlerin yazamayacağı, ek olarak diyelim ki o zamanki imkanlar çerçevesinde radyoda da kimlerin konuşup kimlerin konuşamayacağı emirle kendilerine bildirildiği için giderek üzerine ölü ağırlığı çöken basın…
Buna bağlı olarak baskılar karşısında boyun eğmeye alışmış olsa da bu tip yayınlardan yine de bıkıp usanmış bir halk; düşen tirajlar, satışlar ve böylece çıkamaz olup kapanan gazeteler…
Yetmedi, kendi ektikleri tohumlarla basının monotonlaşmasından şikâyet eden iktidar sahipleri!..
Yayınlara istenilen iktidar-yandaşı biçimin verilmesi nedeniyle propagandist mahiyetli boş-sıkıcı radyo programları, sinema filmleri…
Ama sonuçta hükmünü icra eden ve Almanya'nın ufkunu doğru habere, bilgiye, yoruma, eleştirel düşünceye kapatan, yine Shirer'in ifadesiyle, "doğruluk denen her şeyi hor gören Hitler ve Goebbels'in sözlerini hayatın gerçekleri gibi kabul eden kafalar" (s. 394).
İşte ben bunları okurken zihnimden neler neler geçti bilemezsiniz!..
Önce hayli erken zamanda düşmüş Sabah'lar, Akşam'lar, Star'lar… Sonra daha yakınlarda düşmüş Milliyet'ler, Hürriyet'ler…
Okurken bunları ben, yeri geldi Doğan Yayın Holding'i hatırladım; yeri geldi Demirören grubunu, yeri geldi Turkuvaz'ı, Albayrak'ı hatırladım.
Aydın Doğan'lar da Ethem Sancak'lar da geçti gözlerimin önünden bu satırlarda aktarılanları okurken ben…
Elbette bu kadar değil: Kapısına kilit vurulan gazeteler-televizyonlar; Özgür Gündem'ler, IMC'ler… Birgün'ün, Evrensel'in ha bire iktidar gadrine uğrayan yazarları, muhabirleri, çalışanları…
Üç buçuk yıl bir parçası olduğum ve korkunç, haksız, vicdansız bir operasyonla ezilip 'hal edilen' Cumhuriyet gazetesi ve onun bağrından koparılıp çoğu zindanlara sürülen 18 arkadaşım…
Öte yandan 'mainstream' bünyesinde iktidarın iki dudağının kıpırtısıyla kapının önüne konanlar… İrfan Değirmenci'ler, Mirgün Cabas'lar, Nevşin Mengü'ler…
Beri yandan, iktidarın ideolojik aygıtına, kalemle-sözle saldırı/hakaret cihazına ve linç değirmenine dönüşmüş bir dizi matbu-elektronik yayın…
Elbette RTÜK ve devletin resmi kanalıyla diğer yandaş kanallarda ısmarlama yapımlar halinde karşımıza çıkan propagandist kurgular, dizi-filmler...
Nihayetinde de gayet taze bir örnek olarak 'Yeni CNN-Türk'…
Geçti zihnimden ve gözlerimin önünden!..
Muhalefet, 'kurtlar sofrası'nda kuzu mu?
Cumhuriyet Halk Partisi, artık herkesin bildiği üzere yanlı, asimetrik ve kendi siyasi-kurumsal şahsiyetini zedelemeye dönük performansı dolayısıyla "A Haber'den bir farkı kalmadığı" gerekçesiyle CNN Türk'ü boykot kararı aldığını açıkladı ya…
Bu kararı bir siyasi partinin medya ile kurması gereken ilişkinin mahiyeti bağlamında, medya özgürlüğü, medya çalışanlarının durumu açısından etik olarak da sorgulayıp yanlış bulanlar oldu.
Bunlar arasında tanıdığım isimler, dostlarım var.
Ben ise daha önce de yazarak ve konuşarak ifade ettiğim üzere, CHP'nin kararını doğru, gayet yerinde ve zamanında bulanlardanım.
Çünkü Türkiye'de medya, yukarıda tarihten hazin, ibretlik ve unutulmaması gereken bir yaprak olarak aktardığım tabloya karşılık gelen bir işleyiş içinde yıllardır.
İktidarın medyayla kurduğu ilişkinin simgesel bir terminolojiyle söylemek gerekirse 'Goebbelsleştiği' bir aşamada bu ülkede ana muhalefet partisinden daha fazla anlayış ve tolerans beklemek gerektiği kanısında değilim.
İktidar yandaşı bir 'kurtlar sofrası'na dönüşmüş bu ekranlarda kuzu kuzu oturmanın da cendereye alınıp harcanmanın da alemi yok.
Kararın fazlası yok eksiği var
CHP Genel Başkanı'na da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayına da yerel seçim öncesi süreçte yapılanlar ortada ve hep yazılıp çiziliyor, konuşuluyor şu ara... Daha öncesinde CHP'ye ve diğer muhalefet partilerine Referandum sürecinde kendilerini medyada ifade etme noktasında yaşatılanlar da ortada.
CHP'nin boykot kararına yönelik eğer eleştirel bir pozisyon takınılacaksa, bu ancak "kararın neden bu kadar geciktiği" sorusu üzerinden yapılabilir.
Elbette HDP başta olmak üzere diğer muhalefet partilerine medyada temsil bağlamında çok daha büyük ölçekli ve korkunç şiddetli şekilde reva görülen haksızlık karşısındaki tavrı da sorgulanabilir CHP'nin…
Ama bunlar, kararın yanlışlığını değil, olsa olsa gecikmişliğini veya eksikliğini işaret eder. O zaman da "fazlası yok, eksiği var" deyip yola devam ederiz!..
'Havuz'dan taşan yandaşlık artık 'Anaakım'da
CHP aslında uzunca bir süre, diğer muhalefet partilerinin yanı sıra kendisine de reva görülen haksız, küçümseyici, hatta alaya alıcı medya yaklaşımını sineye çekti. Sineye çekti derken hiçbir şey yapmadı değil, elbette eleştirmedi mi eleştirdi, kınamadı mı kınadı, rahatsızlığını kamuoyu ile paylaşmadı mı paylaştı.
Bunların hepsi, yandaşlığın kendisine duhul sürecinin rehavetindeki anaakım medyaya vız geldi tırıs gitti.
Sonuçta 31 Mart ve 23 Haziran 2019 yerel seçimleri sonrası ortaya çıkan tabloda CHP bütün memleket için muhafazakarı seküleriyle, Alevi'si Sünni'siyle, Türk'ü ve Kürt'üyle, farklılıkların bir aradalığı içinde huzurlu, güvenli, neşeli bir yaşam yolunda umut haline geldi.
Böyle bir kavşakta, özellikle anaakım medyada daha özenlice ve saygın şekilde temsil imkânlarının önünün açılması gerekirken, tam tersi istikamette yandaşlığın 'Havuz'dan taşarak, toplumda daha bir 'orta-yol' algısının hâkim olduğu CNN Türk gibi yayın kuruluşlarında belirimine tanık olduk.
'Amiral Gemisi', 'Havuz'da yüzerse!..
Elbette irili ufaklı başka birçok yayın kuruluşu, bu arada sol, sosyal demokrat, hatta CHP'ye yakınlığıyla maruf bir takım yayın platformlarında da hiçbir şey kusursuz değil. Bunlar da hiç mi hiç sütten çıkmış ak kaşık değil.
Ama bunların ülke kamuoyunda sahip oldukları algı ile CNN Türk'ünkü de bir değil.
Dünden bugüne CNN Türk, bir haber kanalı olarak, küresel bir yayın kuruluşunun da parçası olması itibarıyla Türkiye toplumunda daha yaygın, genel, kitlesel kabule mazhar bir 'simge'.
İşte bu yaygın, genel, kitlesel kabul doğrultusunda mevcut medyatik meşruiyetin iktidar manipülasyonuna uğratılarak istismarına dönük bir durum var CNN Türk mevzubahis olduğunda.
Bu durum, elbette CHP için göz ardı edilemez bir sorundur. Hele ki yerel seçim sonrası, toplumun bu partiden beklentisinin çok daha büyük ve hayati olması karşısında…
Keyfiyet buyken, daha önce yine CNN Türk başta olmak üzere özellikle Doğan Yayın Holding bünyesindeki matbu ve elektronik yayın organlarına demediğini bırakmamış…
Onların yazarlarına, haber-tartışma programı sunucuları/moderatörlerine sayıp sövmüş, sayıp sövmüş, sayıp sövmüş…
Linçlere, kovulmalara, hatta ağız-burun kırılıp hastanelik edilmelere zemin hazırlamış olan gazeteci kisvesi altında bilumum zevat…
Şimdi o matbu ve elektronik platformlarda, üstelik lince uğrattıkları, darp edilmesine yol açtıkları isimlerin önüne kurulmuş konuşuyorlar da konuşuyorlar, konuşuyorlar da konuşuyorlar.
Ve bunların karşısında iktidar muhalifleri mi var, aman Allah, saldır, bağır, çağır, posta koy, tahrik et!..
"Vatan haini", "bölücü yardakçısı", "terör destekçisi", "devlet-millet düşmanı" de!..
Şimdi böyle bir tartışma programında muhalifseniz, eleştirel aklı öne çıkaracaksanız, evrensel-insani perspektiften bakacaksanız, bir sosyal bilimci nesnelliği içinde karşılaştırmalı yaklaşımı devreye sokacaksanız, ne yapabilirsiniz?.. "Benim ölçüm, milli misin değil misin o, yoksa kayarım" diyor adam!..
Neyleseniz olmaz. Sakin kalayım, alttan alayım, itidalimi kaybetmeyeyim, nezaketimi bozmayayım deseniz, ezildiniz gitti.
Yok, kendinizi tutamayıp siz de aynı ağız-surat-vücut dili ile konuşmaya, daha doğrusu hareket etmeye kalksanız, bu defa kendinizi, varoluş değerlerinizi inkar ettiniz, rezil oldunuz gitti!..
Peki, ne yapsın CHP böyle bir iklimin giderek daha da yoğun ve ağır şekilde hâkim olduğu televizüel tartışma programlarında?
Ne yapsın CHP, yandaşlığın anaakımlaştığı; 'Amiral Gemisi'nin 'Havuz'da yüzer hale geldiği bu medya ortamında?..
'Vakit' çizgisi, ölçü oldu
İslamcılığın içinden gelen ama dışarıdan ve eleştirel bakıp konuşan gazeteci-yazar Levent Gültekin'le bir sohbetimizde şunları söylemişti o bana:
"İslamcı camiada iki damar vardı. Vakit gazetesinin temsil ettiği damar ve Yeni Şafak'ın temsil ettiği damar. Vakit daha fanatik daha irrite edici, daha dışlayıcı, daha ötekileştirici, daha çatışmacı daha gelenekçi bir damar... Yeni Şafak ise daha nezih, daha entelektüel, daha konuşulabilir, daha modern, daha demokrat damar. İkisi birbirine asla karışmazdı. Tuzlu su ile tatlı su gibiydi. Çok basit bir örnek vereyim: Bugünkü iktidar mensuplarının yüzde 95'i Vakit gazetesinde adının çıkmasından olağanüstü rahatsız olurdu. Diyelim ki Vakit gazetesi İslamcı yazarların, aydınların, siyasetçilerin adını gazetede geçirmiş olsun; negatif anlamda demiyorum, pozitif anlamda bile olduğunda şöyle derlerdi: 'Allah aşkına bana bulaşma, benim adımı geçirme o gazetede!..' Bir anlamda böyle bir tiksinme vardı. Zaten Yeni Şafak'la Vakit arasında yayın üzerine kavga da olurdu. Vakit, Yeni Şafak'a liboş derdi. Yumuşamış, su katılmış falan... Yeni Şafak da Vakit'e, 'medeniyet, şehir görmemiş yobaz' derdi. Böyle aralarında bir ayrışma vardı. Tüm camiada böyle bir ayrışma vardı. Fakat Tayyip Erdoğan siyasete Yeni Şafak çizgisiyle başladı, giderek Vakit gazetesinin çizgisine kaydı. Üstelik sadece kendi değil Yeni Şafak dahil bütün mahalleyi Vakit gazetesinin çizgisine taşıdı. Bütün İslamcıları, en okumuşu, en aydınını, en bilgilisinden en cahiline kadar hepsinin içinden bir Vakit gazetesi çıktı. Bakın arkadaşlarımızın arasında Avrupa'ya gidip Londra'da okumuş eğitim görmüş 5-6 yıl orada kalmış, yani bütün o dünyayı görmüş, felsefe okumuş şiirle ilgilenmiş olanlar vardı. O arkadaşlar bile Vakit çizgisine kaydı" (Cumhuriyet, 26 Eylül 2015).
Evet, işte Levent'in bahsettiği bu 'Vakit çizgisi' (ki bugünkü muadili gazeteyi de hepiniz biliyorsunuz) aldı yürüdü, silip süpürdü ne varsa ortada: Önce Yeni Şafak'sa, ardından Sabah, Akşam, Star, A Haber, vd.
Şimdilerde artık böylesi 'Vakitleşme' yolunda emareler CNN Türk'te mevcut. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan'ın sözlerinde CNN Türk'e binaen sarf edilen "A-Haber'leşme" ifadesini bu doğrultuda düşünmek gerekir.
Benim de bu yazı kapsamında 'Goebbels'leşme temayülü olarak nitelendirebileceğim bir keyfiyet bu.
Çok şükür ki faşizan arayışlar için 1930'lar-40'lar kadar elverişli bir ortam yok bugün medya mevzubahis olduğunda. O dönem Almanya'sında olduğu gibi gazete-radyo-sinema ile sınırlı/kısıtlı, dolayısıyla hemencecik cenderelenebilecek iletişim kapasitesinin çok ötesinde bir durum var ortada. Elbette bu, faşizan-otoriteryan baskı arayışlarını hiç mi hiç yok etmiyor, o ayrı konu. Ancak, diğer pek çok yönden tartışılması gereken sorunlarına karşın 'bulut bilişim' (cloud computing) çağı, muhalif arayışlara da inanılmaz imkân ve seçenek sunuyor.
Ayrıca matbu medyanın hazan mevsiminin, televizüel medyanın da sonbaharının yaşandığı bir dönemde olmamız cabası.
Böyle bir dönemde, tıpkı Nazi Almanya'sındaki monotonlaşmaya benzer şekilde insanları sıkan, bıktırıp usandıran karakterlere, ağızlara, kabadayılıklara kimse katlanmak zorunda değil.
CHP de siyasal, toplumsal, kültürel 'reyting'inin alabildiğine yükseldiği şu zaman-mekân kesitinde böylesi karakterlere, ağızlara, kabadayılıklara teşne yayın kuruluşlarının bünyesinde üyeleriyle, temsilcileriyle hırpalanmak durumunda hiç değil.
Sözün özü, ölçünün 'Vakit' olduğu yerde…
CHP için de boykot vakti!..
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
27.01.2020
23.01.2020
9.01.2020
7.01.2020
5.01.2020
31.12.2019
26.12.2019
22.12.2019
12.12.2019