Ufuk COŞKUN
Artık otoriter eğilimli, tahammülsüz, gergin ve saldırgan bir gençlik yerine farklılıklara saygı temelinde özgür bireyler yetiştirmek için mevcut eğitim politikalarının mutlaka gözden geçirilmesi artık bir zorunluluk olmuştur.
Çevreci bir duyarlılıkla başlayan/başlatılan eylemler gerek içerideki ve gerekse dışarıdaki provakotörlerin de yönlendirmesiyle kontrolden çıkarak sivil hükümet aleyhtarlığına dönmüş durumda. Neredeyse cumhuriyet tarihinin en kapsamlı operasyonu sayılabilecek bu olayı birtakım katı ideolojik tavırdaki insanların ve bir kısım medyanın körüklediği de gözden kaçmamaktadır. Organize olmuş bu kesim hem attığı sloganlarla hem halk otobüsleri başta olmak üzere çevreye verdikleri zararlarla hem de dezenformasyon yöntemiyle kitleleri manipüle etmektedirler. Sessizliğini bozarak bir açıklama yapan MEB Bakanı Sayın Nabi Avcı ne yazık ki bu tür eylemlerle ortaya çıkan vahim kamplaşmaların, sert üslubun ve tavrın bir nedenin de yıllardır ürettiği militarizmle ve ideolojik temelde işlev gören eğitim sisteminde yattığını ifade etmedi. Oysa bu hadise bize, ilk önce eğitim sistemiyle yüzleşmemize vesile olmalıydı. Küçük yaşlardan itibaren eğitim kurumlarında aldıkları ideolojik eğitimle toplumun öteki kesimlerin düşman olduğu evhamını bilinçlerine yerleştiren bireyler, ileriki yaşlarında içlerinden atamadıkları bu korku ve endişe haliyle toplumsal meselelere olan tavırlarını ne yazık ki medeni bir biçimde ortaya koyamamaktadırlar. Bu bakımdan bu süreç bize eğitim sistemini gözden geçirmemize de vesile olmalıdır.
Ulus devletçi/tek parti dönemi eğitim reforma edilmeli
Tüm engellemelere rağmen son 2-3 yıldır kırılmaya çalışılsa da eğitimin genel ve temel felsefesi ulus devletçi sistemlerin ortaya çıkmasıyla birlikte neredeyse CHP döneminin tek parti zihniyetiyle şekillenmiş, devleti koruyan ve kutsayan, dar milliyetçi bir anlayışa dayanmaktadır. Alman felsefeci Fichte “Alman Ulusuna Hitaben” adlı yapıtında tükenmekte olan Prusya toplumuna bir çıkış yolu olarak ulusun, her bireyinin daha kolay talimat almasını saplayacak yeni bir kurumsal yapının gerekli olduğunu ifade ederek zorunlu eğitimi bir reçete olarak sunmuştu. Neticede 1819 yılında Prusya’da hayata geçirilen zorunlu eğitimin temel amacı; başta orduya itaatkâr askerler yetiştirmek, maden ocaklarında çalıştırılacak itaatkâr işçiler ve devlete çalışacak itaatkâr memurlar yetiştirmek ve kritik konu ve sorunlarda birbirine yakın düşünen vatandaşlar yetiştirmek şeklindeydi. Fichte’ye göre okullar giderek daha büyük bir Prusya ideali etrafında birleştirecek ve ulusun birliğini sağlayacaktı. Eğitim her ne kadar bu amaç için bir araç vazifesi görme düşüncesiyle hayata geçirilmişse de bugün demokratik ülkelerin çoğu eğitimi toplumsallaştırıcı ve resmi ideolojinin yeniden üretim merkezleri olmaktan çıkarmış durumdadır. Ne yazık ki bunu Türkiye için söylemek şimdilik bir hayli zor. Çünkü Türkiye’deki mevcut eğitim sistemi toplumun farklı kesimlerini bir arada tutan, çoğulcu, özgürlükçü, yenilikçi bir anlayışla işlev görmemektedir.
Eğitimde özgürlük ve insan değerleri esas alınmalı;
Siyasi iradenin eğitim alanında ortaya koyduğu tavır ve projeler bilhassa bir kesim sendikalar ve muhalefet partilerin sert eleştirilerine ve engeline takılmaktadır. Oysa devletin eğitimdeki rolünün zamanla azalması ve eğitimin özelleştirilerek toplumun istek ve tercihleri doğrultusunda işlev görmesi gerekmektedir. Görüldüğü gibi Türkiye, sınırları içerisinde yaşayan farklı inanç, kültür ve anlayışa sahip bireyleri bir arada tutabilecek, her kitleye, düşünceye ve inanca hitap edebilecek bir eğitim anlayışının eksikliğini çeken bir ülkedir. Her şeyden evvel kimsenin inancına, düşüncesine, mezhebine ve diline bakılmaksızın herkesten toplanan vergilerle finanse edilen eğitim ne yazık ki belirli bir kesimin yararına dönük işlev görmektedir. Elbette bu bir haksızlıktır. Kısacası vergilerimizle finanse ettiğimiz eğitimden tamamen Kemalistler faydalanmaktadır. Bunun için eğitim hayatını tanzim eden yasalara bakmak kâfidir. Bu haksızlığa son vermenin birincil yolunun eğitimi özelleştirmek olduğu unutulmamalıdır.
Artık otoriter eğilimli, tahammülsüz, gergin ve saldırgan bir gençlik yerine farklılıklara saygı temelinde özgür bireyler yetiştirmek için mevcut eğitim politikalarının mutlaka gözden geçirilmesi artık bir zorunluluk olmuştur. Okullar tek bir ideolojinin hükümranlığından ve militarist birtakım yasa, yönetmelik ve uygulamalardan ayıklanmalıdır. İnsanın kendisini kendinden öğrendiği, -selam vermediği için bir kuşun yuvasını bozmakla tehdit etmek yerine- bilakis doğa, hayvan ve insan sevgisinin derinlikli olarak verildiği bilge insanlar yetiştirmek yönünde bir eğitim reformun aciliyeti söz konusudur.
Eğitim insanın kendi içine yaptığı bir seyahattir;
J.Krishnamurti eğitimin sadece kitaplardan öğrenmek, birtakım bilgileri ezberlemek, sınavlardan başarı olmak anlamına gelmediğini ifade ettikten sonra doğru eğitimin kuşları dinleyebilmek, bir ağacın, bir tepenin şeklinin, bir denizin ya da yerdeki küçük bir bitkinin olağanüstü güzelliğini görebilmek ve hissedebilmek olduğunu bizlere söyler. Son yaşadığımız hadiselere bakıldığında Krisnamurti’nin pekte haksız olduğunu söyleyemeyiz. Ağaç sevgisini bile doğru dürüst gösteremeyen bir bilinç düzeyi ile karşı karşıyayız. Aslında diğer taraftan eğitim sadece ileride bir memur olup, ev ve araba almaya yarayan bir etkinlik ve kazanım değildir birazda insanın iç dünyasına yaptığı bir seyahattir. Bu bakımdan eğer çocuklara küçük yaşlardan itibaren bilge Krisnamurti’nin de ifadesiyle dikkatlerini kendilerine ve doğaya çekebilme hissini örneğin bir ağaca dikkatlice baktıklarında rüzgârın onun yapraklarıyla ve dallarıyla oynaştığını, yapraklarından süzülen ışığın dallardaki ve gövdesinde oluşturduğu niteliği görebilme heyecanını verebilmiş olsaydık bugün hem doğaya bakışları hem de bir diğerine bakış ve duyguları çok farklı seyir edebilirdi. Bunu yapmadık. Eğitimi bir araç olarak kullanma kolaylığına kaçtı iktidarlar.
Toplumsal ve birebir insani ilişkilerde eğitimin rolü inkâr edilemez. Eğitim iktidarlar için bir araç olarak kullanılmaktan artık çıkarılmalıdır. Kimsenin kendi ideolojisini eğitim kanalıyla topluma empoze etme hakkı yoktur. Eğitim bireyin kendi gibi olmayan diğer farklı insanlarla kurduğu dostane ilişkilerinin hem yolunu açmalı hem de doğayı derinlikli dinlemenin, şefkatin, vicdanın, ahlakın, erdemin, özgürlüğün kısacası duygu zenginliğin bir vesilesi olmalıdır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019