Ufuk COŞKUN
Türkiye'nin normal seyrinde işleyen ekonomisine, demokrasisine ve barış ortamına ket kurmak ve siyaset mekanizmasının işleyişini tıkamak adına oluşturulan paralel yapının ve aktörlerinin kimler olduğu artık herkesçe biliniyor. Sayın Bülent Arınç'a 'Saflığımıza verin' dedirtecek kadar sinsice ilerleyen bir yapının gelinen noktada nelere mal olduğu ortadadır. Ve bu yapı her ne kadar 'dershanelerin' arkasına sığınarak kamuoyuna masumane bir görüntü vermeye çalışsa da gelinen noktada meselenin dershane ve eğitim olmadığı bilinmektedir. Türkiye, AK Parti hükümeti dönemi boyunca maskelerin düştüğü bir dönem oldu. Ülkede yaşayan insanlar neredeyse her gün birilerinin daha gerçek yüzünü ve taşıdığı niyeti görmekten artık yorulmuş vaziyette. Son olarak insanlar cemaatin yıllardır dershaneler üzerinden yürüttüğü kampanyaların, eğitim ve hizmet anlayışının da sahici ve samimi olmadığını anladılar.
EĞİTİMİN TEMEL SORUNLARINA DUYARSIZ KALDILAR
Cemaat bugüne kadar ülkenin eğitim sorunlarına ilgisiz kalmıştır. 1924 yılında yürürlüğe sokulan ve bugün eğitimin ana sorunlarından biri olan Tevhid-i Tedrisatçı eğitim anlayışına dönük ciddi bir eleştiri ortaya koyamayan cemaatin bu konuda ortaya attığı bir alternatifi de bulunmamaktadır. Çünkü Tevhid-i Tedrisatçı eğitim anlayışı cemaatçi eğitim anlayışını beslemektedir. Eğitimde özel sektörün oynayacağı rolü en iyi kendilerinin bilmesi gereken cemaatin son reformla eğitimde özel sektör teşvikine şiddetle karşı çıkması manidardır. Tevhid-i Tedrisat yasasının kaldırılmasıyla alternatif eğitim modellerinin oluşacak olması dolayısıyla herkesin kendi okulunu açma ve yönlendirme hakkına kavuşacağı bir ortam, en çok cemaatin işine yarayacak olmasına rağmen, cemaat neden böylesi bir eğitim ortamının tesis edilmesini arzu etmiyor? Cevap gayet basit… Çünkü eğitimde özel sektör teşviki her zaman piyasada ciddi bir rekabet ortamı doğurur bunun kaçınılmaz sonucu olarak da sektörde ciddi bir ucuzlama baş gösterir ve tabii ki kalite de artar. Bu durum doğal olarak dershanelere olan bağımlılığı azaltır. Cemaatin eğitimde reform meselesine pek sıcak bakmaması biraz da bundandır.
CEMAATÇİ EĞİTİM SİSTEMİ
Diğer taraftan bugün Türkiye genelinde 3690 dershane var ve bunun yaklaşık 900'ü cemaatin olduğu iddia ediliyor. Ayrıca 210'dan fazla özel okul, binlerce ışık evi, 500 öğrenci yurtları 134 ülkede ise toplam 400 özel okul, 38 öğrenci yurdu, 13 üniversiteye hazırlık kursu ve on binlerce öğrenci... Şirketlerle birlikte ortada yaklaşık 150 milyar dolara ulaşan bir sermayeden bahsediliyor...Bu gelirin önemli bir bölümü eğitim sektöründen elde edilmektedir.Bu yüzdendir ki kamusal eğitimde hedeflenen her reform paketi en önemlisi de eğitimin özel sektöre devredilmesi bu sermayeyi büyük oranda etkileyecektir. Çünkü eğitimde ciddi ıslahatların yapıldığı bir ortamda bugün cemaat okullarının yaklaşık yıllık öğrenim miktarı olan 15-20 bin lira, oluşacak rekabet ortamıyla yaklaşık 5-6 bin seviyelerine inecektir. Bu bakımdan cemaatin dershaneleri kutsallaştırmasının bir önemli nedeni de ekonomiktir. Diğer bir önemli nedeni; bir örneğini Kemalizm'de gördüğümüz türden kendine itaatkar bireyler yetiştirmektir. Yine bu sayfalarda dile getirdiğim gibi grup sadakatinin en iyi verildiği yerlerden biri olan dershaneler; öyle ifade edildiği gibi fakir-fukara çocuklarına iyi bir gelecek tesis etmek adına oluşturulmuş kurumlar değildir. Devlet okullarının tekçi yapıda, eskiden kalma kanun ve yönetmeliklerle yürütülmeye çalışıldığı ortamlardan istifade edilerek devşirilen başarılı öğrencilerin daha küçük yaşlarda 'hedeflenen kurumlar' için eğitilmesi bunun bariz bir göstergesidir.
Cemaatçi eğitim sisteminin rahle-i tedrisinden geçen bireylerde Kemalist eğitim sisteminde olduğu gibi lidere kuvvetli bir bağlılık söz konusudur. Kendi din anlayışını da bu kurumlarda geliştiren sistemin bugün İHL'leri eleştirmesi de bu yüzdendir. Ne kendi eğitim anlayışına alternatif bir eğitim anlayışına ne de din anlayışına razı gelmektedirler. Kuşkusuz her kesimin, cemaatin, ideolojinin kendi eğitim modellerini ve dini anlayışlarını serbest piyasa şartlarında kurma, yönlendirme ve yayma hakkı vardır ve olmalıdır da. Ne var ki bu haklarını seçimle iş başına gelmiş bir hükümeti devirmek, siyaset mekanizmasını kilitlemek ve ülkeyi yolsuzluk operasyonları adı altında milyarlarca zarara sokmadan kullanmaları icap eder.
CHARTER SCHOOL: DERSHANELERE İHTİYAÇ KALMAYABİLİR
Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin özel okula dönüşümünü teşvik için 1-5-9 formülünü gündeme getirdi. Buna göre dershanelerin dönüşümü sürecinde 1'inci, 5'inci ve 9'uncu sınıfa başlayan tüm öğrencilerin masraflarını devlet karşılayacak. Maliye Bakanlığı her bir öğrenci için devlete maliyeti doğrultusunda yaklaşık 3 bin lira ödeme yapacak, ayrıca arsa yardımı da gündemde. Kupon sistemi demokratik ülkelerin birçoğunda yaygın. Bu bakımdan özel okula dönüşüm için bu olumlu bir teşvik katkısı olacaktır. Ancak ben başka bir şey öneriyorum. Geçen yıl Yeni Şafak gazetesinde yazdığım bir yazıda Charter School modelinin Türkiye'ye de uyarlanabileceğini ifade etmiştim.
Bilindiği gibi Charter School model 1992'de Amerika'da başlamış 'Sözleşme (charter)' kavramını ise 1970'lerde İngiltere'de eğitimci Ray Budde ortaya atmıştır. Ancak Albert Shanker 1974-1997'ye kadar, Amerikan Öğretmenler Federasyonu Başkanı iken kiralık okullar fikrini geliştirmiştir. Bu modele göre; Sözleşmeli okul olan bölgelerde, aileler çocuklarını bölge kamu okullarına ya da sözleşmeli bir okula gönderme seçeneğine sahipler. Rekabet ortamında nitelikli eğitim sağlayamayan ve istenilen standartları yakalayamayan okulların devlet tarafından sözleşmesi feshedilebiliyor. Charter okulların kendi müfredatlarını, yol ve yöntemlerini kendilerinin belirlemesine müsaade edilip eğitimde ciddi bir rekabet ortamı oluşturulmalıdır. Öğretmenlerin maaşları da performanslarına göre belirlenmelidir.Bunun için vakit kaybetmeden örneğin Ankara ve İstanbul'un bazı bölgelerinde pilot okullar seçilmeli ve bu modelin hayat bulmasının önü açılmalıdır.Elbette bir taraftan da eğitim adına köklü reformları devam ettirmek kaydıyla..
http://yenisafak.com.tr/yorum-haber/cemaat-egitim-reformlarindan-neden-rahatsiz-22.1.2014%20-612108
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019