Vedat Bilgin
Mesele, anlaşılmak isteniyorsa ön yargılarla değil soğukkanlı yaklaşmak lazımdır. Türkiye'nin durduk yere sistem değişimine gittiğini söylemek elbette ki ciddiye alınamaz; sistem değişimi bir mecburiyetten doğmuştur. Eski sistemin sürdürülemez hale gelmesi, sadece sorun çözme gücünü kaybetmesi ile sınırlı değil, sistemin kendisinin sorun haline gelmiş olmasıyla da ilgilidir.
Sistem meselesinin bir boyutu demokratikleşmedir. Kısaca, ülkemizde parlamenter sistem adında işleyen hükümet sistemi, Meclis'i, Meclis'in seçtiği hükümetleri etkisiz hale getiren bir düzene sahipti. 27 Mayıs'ta anayasal güvence altına alınmış bu düzende, MGK adeta gerçek icra ve denetim organıdır; Meclis'e baskı yapılmakta 'şu reformları yapın' muhtıraları verilmekte; hükümetler 'azarlanarak ödevleri' önüne konulmaktadır. Bu sitemin kurumsal olarak görünmez bir kuralı/ortağı ise askeri cuntalar/darbelerdir. Meclis ve hükümetler, denileni yapmazsa o zaman darbeler kaçınılmaz olmaktadır. Meselenin bu boyutu Batı vesayetiyle ilgilidir.
DEMOKRASİ
Demirel ABD'nin istediği haşhaşı yasağını kabul etmediği, İncirlik'ten kalkan U2 casus uçaklarının Sovyetler üzerindeki uçuşuna izin vermediği için 12 Mart'ta muhtıra yemiş; 1974'te Ecevit-Erbakan 'Kıbrıs'ta ne işiniz var' sözünü dinlemedikleri için ambargoyla karşılaşmış; sonra gelen hükümetler talepleri karşılamadıkları için terörle cezalandırılıp, 80'de 12 Eylül'le tanışmışlardı. Eski sistem de Meclis de, hükümetler de kuşatılmıştır.
Türkiye gibi büyük bir imparatorluk mirasına sahip olmak şüphesiz kazanımları olan fakat sorunları da olan bir durumdur. Bunlardan kurtulmak için reddi miras yapmak, kendi kimliğini inkâr etmek beyhudedir; Batılılara 'aslında biz de Batılıyız, Etiler; Hititler gibi ortak atalardan geliyoruz' diyen arkeolojik kalıntılardan, medeniyet birlikteliği kurmak isteyen Batıcılarımız yakın zamana kadar AB ile bütünleşerek, bu sorunun kökten hallolacağına inanmaktaydılar, fakat adamlar 'siz unutsanız da biz kim olduğunuzu biliyoruz' demişlerdir.
BAĞIMSIZLIK
Türkiye Batı arasındaki ilişkilerde, Batılı merkezlerin hâlâ bu ülkeye 'Şark Meselesi' etrafından bakmaları ortaya çıkacak ilk fırsatta, ilk siyasi kaos durumunda tasfiye edilecek bir siyasi özne olarak görmeleri esas sorundur. AB'ye alınılmamasının da, her uluslararası meselede karşısında kim varsa Türkiye karşıtı pozisyonda vaziyet alışlarının da sebebi budur. Bir diğer sebep, Türkiye'nin bu coğrafyanın lideri olmasıdır, sadece en büyük ülke değil en gelişmiş, en demokratik, en modern ülke konumundadır. Bu, Batı emperyalizminin bölgesel çıkarları için ciddi bir sorundur.
Türkiye dört yıl önce sistem değişimine gidilerek birincisi, millet iradesi hükümeti kurma yetkisini doğrudan başkana verdi; ikincisi, milletvekillerini seçerek onlara yasama ve denetleme yetkisini verdi; üçüncüsü, siyaset kurumunu güçlendirerek militarizm ideolojisini ve devlet içindeki Batılı merkezlerle simbiyotik ilişkileri tasfiye ederek Türkiye'nin bağımsızlık siyasetinin önünü açtı. Şimdi mesele, sistemin yeni reformlarla kurumsal ve normatif yapısını geliştirmektir.
Yazarlar
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019