Yıldıray OĞUR
PKK, 27 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesi Fis Köyü’nde resmen kuruldu. Yayınladıkları kuruluş manifestosunda Kürt kelimesi 34, feodal kelimesi 49, emperyalist kelimesi ise 54 kez geçmiş. Hepsi negatif cümlelerde ABD ise Kürt’ten biraz daha az; 24 kez.
36 yıl sonra Fis Köyü’ndeki kuruluş toplantısında Öcalan’ın yardımcısı olarak oturan örgütün Kandil’deki şimdiki lideri Cemil Bayık, ABD’ye Türkiye’yle yürütülen çözüm sürecinde arabuluculuk çağrısı yaptı.
Kürdistan’da feodal, gerici, işgalci ve emperyalist güçlere karşı devrim yapmak için silahlı mücadele yöntemiyle yola çıkan PKK, bu 36 yılda önce gerici, feodal dediği Kürtlerle kavgadan vazgeçti, Barzani ile diyalog kurdu, sonra işgalci dediği Türkiye Cumhuriyeti ile masaya oturdu ve son olarak da emperyalist güçlerle Kobani’de önce müttefik oldu, sonra da ABD’ye Türkiye ile yürütülen barış görüşmelerinde arabuluculuk çağrısı yaptı.
“Önderlik”i CIA-Mossad ortak operasyonuyla Türkiye’ye teslim edilmiş, her yıl 9 Ekim (Öcalan’ın Suriye’den çıkışı) ve 15 Şubat’ı (Kenya’da Türkiye’ye teslim edilişi) uluslararası komplonun yıl dönümü olarak anıp başta ABD olmak üzere Batılı ülkelere demediğini bırakmayan bir örgüt için epey ileri bir aşama bu.
Bayık bu açıklamayı İngiliz haber ajansı Reuters’a yaptı. “Çözüm süreci”nin geldiği noktada, “üçüncü bir gücün” çözüm sürecine gözlemci olmasını istediklerini söyledi. “Bu ABD olabilir. Uluslararası bir heyet de olabilir. Aracılara, gözlemcilere ihtiyaç var. Bizler Amerikalıları da (gözlemci olarak) kabul edebiliriz ve gördüğümüz kadarıyla o yöne doğru bir gidiş var” dedi.
Aslında çözüm sürecinin daha eski bir aşamasında ortada yabancı bir üçüncü güç vardı. Oslo adıyla bilinen müzakere sürecinin sızan ses kayıtlarında aksanlarından İngiliz oldukları anlaşılan arabulucuların sesini duymuştuk.
Oslo görüşmelerinde masanın bir tarafında MİT karşısında ise Kandil oturmaktaydı.
2010 Mayıs’ının sonunda o süreci kim bitirmişti peki? Öcalan. Hem de “Bu bana karşı bir komplo, kontra güçler devrede, tasfiye ediliyorum” diyerek savaş kararı verdi.
Sonra, Kandil devre dışı bırakılıp, doğrudan Öcalan’la görüşmeler başladı. 2011’de her şey yolunda giderken Suriye krizinin tetiklediği gelişmelerle Kandil’in Silvan saldırısıyla süreç bitti. Öcalan ne yapıyorsanız yapın ben yokum diyerek geri çekildi.
Peki ne zaman döndü?
2012 yılının Eylül ayında Öcalan İmralı’da cezaevi idaresine bir mektup teslim etti. MİT vasıtasıyla Erdoğan’a ulaştırılan mektupta Orta Doğu’da kendisini ve Erdoğan’ı tasfiye etmeye çalışan güçler olduğunu söylüyordu.
Öcalan, Newroz mektubundan, Gezi, 17 Aralık süreçlerine kadar kontra güçler dediği güçlere karşı ‘Yeni Orta Doğu’da Kürt Türk ittifakı tezinden vazgeçmedi.
Sızan ilk İmralı görüşmesi notlarında “Darbe şekil değiştirdi ama hâlâ devam ediyor. Yeni darbe Brüksel ve ABD’de planlanıyor. Türk-Kürt ilişkilerini yeniden tanımlamam işlerine gelmiyor. Sanırım bu çıkışımız işe yarayacak” dedi.
IŞİD’in arkasında İsrail’in olduğunu söyledi, Kobani ile hükümete yönelik bir darbe tehlikesinden bahsetti...
Geçenlerde düzenlediği basın toplantısında Sırrı Süreyya Önder de Bayık’ın ABD’nin arabulucu olabileceği sözleri için;
“Öcalan’ın böyle bir ısrarı yok, daha çok masayı kalabalıklaştırmaktansa kendi insanlarımızın denetiminde, kendi insanlarımızın nezaretinde, üçüncü göz olacaksa da bu ülkenin ortak değerlerini temsil eden herkesin güvenebileceği insanların nezaretinde olmasını daha çok tercih ettiğini söyleyebilirim” dedi.
Akil insanlarla buluşan Davutoğlu da Oslo’dan sonra görüşmelerin arabulucusuz yapılmaya başlanmasından rahatsızlık duyan çevreler olduğundan bahsetmişti. Hem Erdoğan hem de hükümet sözcüleri Çözümün yerli bir proje olduğunu ısrarla bu yüzden vurguluyor.
Peki Bayık 36 yıl sonra neden “emperyalist” güçleri “işgalci” güçle yürütülen görüşmelerde masaya çağırdı?
Kobani’de o emperyalist güçler olmazsa, 36 yıldır kudretinden sual etmedikleri silahlı güçlerinin artık bu bölgede bir işe yaramadığını gördüğü için mi acaba?
Müzesinin bulunduğu, 20 yıldır elinde olan Maxmur Kampı’nı bile koruyamayan bir örgüt artık sadece silahıyla bu bölgede ne kadar daha var olabilir bunu gördü ve meşru bir uluslararası aktör olmak için ABD’ye bir el uzattı. Sebep her neyse, Bayık, Reuters’e konuşup ABD’nin arabuluculuğunu çözüm süreci için değil, tam tersine çözümün olmadığı elindeki seçenekleri çoğaltmak için istedi.
Ama herhalde ABD’nin ne kadar sorun yaşarsa yaşasın bir NATO müttefikini, hâlâ terör listesindeki bir örgüt için harcayacağını düşünmüyordur? Ya da Türkiye’nin kendi iradesiyle başlattığı çözüm sürecinde ABD’nin hamiliğini kabul edeceğini?
Peki, Orta Doğu’da kendi başına silahıyla var olamayan, böyle konjonktürel ittifaklarla yol olmaya çalışan PKK’nın elindeki daha iyi alternatif ne?
Türkiye’de bilgisayar oyunlarından kaldırdığı genç şehir milisleriyle 6/7 Ekim gibi facialara neden olmak, kendi tabanındaki meşruiyetini bile zedelemek mi?
Yoksa büyük siyasi gücünü harekete geçirecek, onu uluslararası meşru bir aktör yapacak çözüm sürecine daha fazla asılmak mı?
30 yıl sonra çözüm iradesiyle masaya oturmuş Kürtler ve Türklerin, daha önce denenmiş başarısız olmuş formüllere, bir yabancı üçüncü göze değil, gözlerini masanın üzerindekilere dikmelerine ihtiyaçları var.
Yani Cemil Bayık, ABD’ye değil, Barışa Bak...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025