Yıldıray OĞUR
“Bu, şey değil mi?” Konser salonunda önümde oturan kadın yanındaki kadına kısık sesle böyle dedi. Evet, “O şey” Türkiye’de 7’den 70’e herkesin bildiği, okullarda, maçlarda söylenen bir melodi. Ama ne gariptir ki o melodi ilk kez Türkiye’de çalınıyordu. Peki, nasıl oldu bu?
Geçen perşembe akşamı Harbiye’deki Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nin küçük konser salonu önemli bir konsere ev sahipliği yaptı. Dame de Sion, Jean-Jacques Rousseau’nun 300’üncü doğum günü için “Rousseau ve Türkiye. Düşler ve Kuramlar” başlığı altında çok önemli etkinlikler düzenliyor. Rousseau’nun bestelediği Le Devin du Village, (Köyün Kâhini) operası da bu program içinde ilk kez Türkiye’de sahnelendi. Hem de bestelenmesinden tam 260 yıl sonra.
Aslında Rousseau, bu operayı 1752 yılında kendisini eğlendirmek için yazmış. Operada dekorun değişimi sırasında izleyicileri eğlendirmek için yazılan opera-buffa denen ara oyun formatında bir eser. Üç kişilik. Ayrı düşmüş genç sevgililer Colin ve Collette ile birlikte Shakespearevari bir çöpçatan rolündeki köyün kâhini. Köyün Kâhini ilk kez Fransa Sarayı’nda sahnelendikten bir yıl sonra 1753’te Kraliyet Müzik Akademisi’nin Paris’teki gösterisinde büyük sükse yapmış. Ardından 18. yüzyıl Avrupa’sının en popüler operalarından biri olmuş. Sadece New York’ta 400 kez sahnelenmiş.
Operanın başında Collete’i canlandıran soprano Çimen Seymen şarkı söylemeye başladığı anda bu gecikmenin nedeni de anlaşıldı.
Sevgilisi Colin kendisini terk etti diye ağlayıp, sızlayan Collete “J’ai perdu mon serviteur/ J’ai perdu tout mon bonheur” yani “Bendemi kaybettim/ Tüm mutluluğumu kaybettim” diye aryayı söylemeye başladığında salonda hafif bir kıpırtı oldu. Önümde oturan kadın yanındaki kadına eğilip işte tam o anda bunu söyledi: Bu, şey değil mi?
Bu melodiler aryanın nakaratı olduğu için birkaç defa daha çalındı. Evet, bu kesinlikle oydu. 10. Yıl Marşı’nın girişindeki “Çıktık açık alınla” melodisinin aynısıydı bu duyduğumuz.
İhbar doğru çıkmıştı. Daha önce birkaç kez haber olmuş son olarak Taraf’ta Ayşe Hür’ün, Zaman’da Mustafa Armağan’ın yazdığı gibi Cemal Reşit Rey’in Cumhuriyet’in 10. yılı için bestelediği marşın girişi Rousseau’nun Köyün Kâhini operasının bu bölümüyle aynıydı.
Tesadüf denemeyecek bu benzerliğin iki açıklaması olabilir. Ya Rousseau Cemal Reşit Rey’den, ya da Cemal Reşit Rey Rousseau’dan melodileri çalmış olmalı.
Rousseau’nun babası bir ara Türkiye’de yaşamış evet. Topkapı Sarayı’nda saatçi olarak çalışmış. Galata’da oturmuş. Fransa’ya döner dönmez de Jean-Jacques dünyaya gelmiş. Ama bütün bunlar Cemal Reşit Rey, 1904’te Kudüs’te doğmadan 200 yıl kadar önce.
Sanki diğer ihtimal daha muhtemel. Cemal Reşit Rey’in Kudüs Mutasarrıfı olan babası 1913’te ailesini alıp zorunlu olarak Paris’e taşınmış. Rey’in yeteneğini, bu sırada konservatuarda olan besteci Gabriel Faure keşfetmiş. Debussy’nin öğrencisi piyanist Marguerite Long’la tanıştırmış. Long’dan 19 yaşına kadar piyano dersleri almış. Fransa’ya Rousseau’nun 200. doğum günü kutlamalarından bir yıl sonra giden Cem Reşit Rey’in, eğitimin bir kısmını Rousseau’nun 200. doğum günü anısına verilen bir bursla yaptığı da söylenmekte.
1933 yılında CHP Genel Sekreteri Recep Peker’in daveti üzerine Ankara’ya gidip güftesi Behçet Kemal Çağlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel’e ait olan Cumhuriyet’in 10. yıldönümü için bestelenecek marşın bestesi işini alan Rey daha sonraki röportajlarında bir gece mehter melodisinden yola çıkarak besteyi yaptığını anlatıyor.
Bu müzikal intihalin ilk peşine düşen isim Bursa Milletvekili Osman Şevki Bey (Uludağ) olmuş. Yıllar sonra Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e Meclis kürsüsünden sorular sorarak iddiayı gündeme getirmiş. Hiç cevap alamamış. Ama yılmamış tam 20 yıl boyunca makaleler yazarak bu iddiasını sürdürmüş. Cemal Reşit Rey bu iddialara sadece “O eseri hiç dinlemedim” diye cevap vermiş.
Konserde canlı olarak dinleyince Osman Şevki Bey’in neden bunu kafaya taktığını anlıyor insan. Demek ki Atatürk’ün satır satır okuduğu söylenen Jean-Jacques Rousseau’nun sadece cumhuriyet fikrinden değil, o cumhuriyetin 10. yılı için marş bestelerken bile faydalanmışız. Etinden sütünden tam da bu olsa gerek.
O halde son durumu şöyle toparlayalım:
10. Yıl Marşı Jean-Jacques Rousseau’dan. Gençlik Marşı yani Dağ Başını Duman Almış’ın orijinalinin Felix Körling’e ait İsveç’in meşhur bir ormancı şarkısı olan “Tre Trallade Jantor” yani“Şakıyan Üç Genç Kız” olduğu biliniyor zaten. Burada dağdan gelen üç genç kızın biraz da erotikçe bir hikâyesi anlatılıyor. Memleketin tek memleket şarkısı “Bir başkadır benim memleketim”inMireille Mathieu’nun Fransızcasını meşhur ettiği bir İsrail şarkısı olduğunu Ayten Alpman vefat edince yeniden hatırladık. En fenası tabii en sonda. İstiklal Marşı. Onun da “Carmen Silva” adında 1700’lerde ortaya çıkmış bir Alman şarkısından fazlasıyla esinlenmiş olduğu yolunda ciddi iddialar var.
İnanmayanlar bütün bu şarkıları internetten bizzat dinleyip kendileri karar verebilir.
Ben dinledim ve şöyle dedim: Cumhuriyet’in, Kemalizm’in orijinal bir fikri olmadığını biliyorduk ama bir ülkenin bütün marşları da mı bir yerlerden apartma olur?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025