Zekeriya Kurşun
Eski Dünya Düzeni’nden çıkılıp kurulan Yeni Dünya Düzeni yüz yıl içinde yorulup, yıprandı. Hatta işe yaramaz hale geldi. 2018 yılının başında bu gerçeği sadece mahkûm ve mazlum toplumlar değil, egemen ve yarı egemenler de anladı. Bu yüzden 2018’in bir değişim yılı olabileceği düşünüldü. Ancak beklenen gerçekleşmedi.
2018 yılı başlarken yazdığım bir yazıda bunun kolay olmayacağını şu ifadeler ile anlatmıştım:
“Dünya daha adil ve insani bir düzen arayışına girmiştir. Kuşkusuz bu süreç de sancısız geçmeyecektir. Başta eski egemenler, eski düzenden nemalanan bölgesel yapılar, beyinleri yeni düzen arayışlarına açık olmayanlar birleşerek düzenlerini sürdürme adına ‘yeni kaos’lar yaratacaklardır. Yine bu kaosların merkezi büyük ölçüde Ortadoğu ve İslam dünyası, kısmen Afrika, Çin ve Hindistan’ın nüfuz alanları olacaktır.”
2018 BEKLENTİLERİ KARŞILAYAMADI
2018 dünya gündemini takip edenler gelişmelerin bu yönde yaşandığını görmüşlerdir. Bölgemizde devam eden Suriye iç savaşı bitmemiş ama yeni bir evreye girmiştir. Türkiye’nin daha aktif rol aldığı yeni dengeler kurulmuş, ABD bölgede taktik değişikliğine gitmiş ama iddia edilenin aksine bölgeye az maliyetle ama daha etkin yerleşmek için yeni stratejiler geliştirmiştir.
Ortadoğu’nun en önemli sorunlarından bir olan Yemen Savaşı’nda 2018’in son aylarında bir ateşkes sağlanmış olsa da savaş durdurulamamıştır. Bu savaşın verdiği zarar ve yıkım Yemen’in gelecek asrını bütünüyle rehin aldığı gibi, gelecekteki Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölge politikalarını da şimdiden şekillendirmiştir. Şimdiden bu savaşa taraf olanlar, olmayanlar, destek verenler, yaraları saranlar ve engelleyenler gibi yeni odaklar ortaya çıkarmıştır.
Bu açıdan baktığımızda, 2019 yılı bölge politikalarının sonuçlarının bir önceki yıldan daha iyi olmayacağı açıktır. Zira Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ile Mısır’ın ittifakı; Ürdün’ün rol kapmaya çalışması ve İsrail’in bu beşliye verdiği destek, bölgeyi daha fazla kaosa sürükleyecektir. Diğer taraftan 2018’de sürdürülen İran ve Suriye, Lübnan (Hizbullah) ve kısmen Irak ittifakının, Arap Birliği’nin Suriye’de yeniden elçiliklerinin açılmasını teşvik etmesi ile yeni bir döneme evirilme ihtimali bulunmaktadır.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Türkiye’nin 2018’in ikinci yarısında İran ve Rusya ile bölgesel dengeleri yeniden kurma gayreti ABD’nin son hamlesi ile pazarlıklara açık hale gelmiştir. ABD, İran’ı, Türkiye’yi kaybederek durduramayacağının farkındadır. Türkiye’nin Fırat’ın doğusu konusundaki kararlılığını ortaya koyması ise yeni pazarlıkların kapısını aralamıştır. ABD’nin bu pazarlıklarda elini güçlendirmek maksadıyla çekilme taktiği bir taraftan bölgedeki devlet dışı aktörleri ve terörist grupları diğer taraftan İsrail ve Körfez’deki müttefiklerini rahatsız etmiştir.
Bu süreçte, ABD Körfez’deki müttefiklerine İran’ı durdurduğunu inandırıp, asıl tehlikenin Türkiye olduğuna ima ederek bölgeyi silahlandırmayı sürdürecektir. Nitekim şimdiden bu konuda harekete geçirilen bazı mahfiller, kamuoyunu bu doğrultuda hazırlamaktadır. Böylece ABD bir taraftan Körfez’deki müttefiklerini elde tutacak diğer taraftan da Türkiye ile de işbirliği yaparak, Türkiye, İran ve Rusya koalisyonunu bozmaya çalışacaktır. Aslında Obama’nın son dönemindeki siyasete dönülerek Ortadoğu’da ABD güdümünde yeni aktörler yaratılmak istenecektir.
Bölgenin yumuşak karnı, Türkiye’nin de hassas olduğu iki bölgedir. Biri Kudüs diğeri de Katar’dır. 2017 sonunda Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden ABD, bu kararındaki ısrarını sürdürüp bu kararı destekleyen ortakların elçiliklerini buraya taşımaları için çalışacaktır. Trump’ın gelecek seçimler için en büyük yatırımı olan bu kampanyadan vazgeçmeyeceği aşikardır. Bu yüzden bugüne kadar Kudüs konusunda büyük ölçüde birlikte hareket edebilen İslam dünyasını bölmek için yeni girişimlerde bulunacaktır. Katar’da dört devletin müşterek olarak sürdürdüğü kuşatmaya verilecek destek karşılığında onlardan Kudüs’te yeni tavizler vermeleri beklenecektir. Türkiye’nin bu durum karşısında tabii olarak alacağı negatif pozisyonun ABD’nin bölge müttefiklerine vermek istediği kapalı mesajı pekiştireceğinde kuşku yoktur.
Bu anlatılanlar komplo teorileri değildir, bölgede bugüne kadar yaşananlardan yapılan çıkarımlardır. 2018 yılının son ayında bölgede yaşanan değişikliklerin takip edilerek bu çıkarımların yapılması mümkündür. Türkiye’nin bu gelişmeler karşısında, İran, Rusya ve ABD ile ilişkilerinden bağımsız olarak Suriye politikalarını netleştirmesi; Irak ile oldukça iyi giden ilişkilerini daha da ileriye taşıması; Körfez’de Kuveyt ve Uman ile kuracağı stratejik işbirlikleri ile dörtlü koalisyonu dengelemesi gerekmektedir.
Hülasa 2019’un Ortadoğu gündemini büyük ölçüde Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki kararlılığı ile Kudüs ve Katar belirleyecektir.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.02.2019
18.03.2019
18.02.2019
4.02.2019
10.01.2019
3.02.2019
17.12.2018
22.11.2018
12.11.2018
18.10.2018