A.Turan ALKAN
Kamuoyu, seçim sonuçları, Cumhurbaşkanlığı seçimi, AYM kararları gibi konulara dikkatini yoğunlaştırırken “Kürt meselesi” kendi mecrâsında bir şekilde “Çözüm”e doğru akıyor.
Çözüm kelimesini tırnak içinde zira, bu kavramla kasdedilen formülün içinde neler bulunduğu hakkında kimsenin açık bir fikri ve bilgisi yok; ancak belirli aktörlerin davranışlarından “çözüm”le neyin kasdedildiğini anlamaya, parçaları yan yana getirerek bütün görmeye çabalıyoruz.
Diyarbakır BB Başkanı Gültan Kışanak, El Cezire Türk’e yaptığı açıklamada çözümden ne anladığını imâ ediyor: “Bölgede belediye meclisleri mahallî parlamento gibi davranacaktır.”, “Bölge ekonomisiyle ilgili kararlar ‘yerinden’ alınacaktır.”, “Demokratik özerklik projesiyle kastedilen, KCK’nin telaffuz ettiği kanton projesidir.”, ayrıca bölgedeki üretilen enerji gelirinin bölgede kalması ilginç ipuçları taşıyor; “Tabii ki [petrolden] kesinlikle pay istiyoruz, yereldeki tüm enerji kaynaklarından, yeraltı, yerüstü zenginliklerinden, ekonomik varlıklardan, yerelin pay alması lazım.”
Kışanak’ı bu kadar net konuşturan sebepleri görelim: Oslo ve İmralı görüşmeleriyle başlayan süreç, silahların patlamaması mukabilinde tanınacak hakları kapsıyor. BDP, bu “hak”ların kapılar ardında fısıldanan sözlerden ibaret kalmamasını, en azından resmî evrak hüviyetine bürünerek bir takvime bağlanmasını talep ediyor. Hükûmet ise İmralı ve BDP’den gelen talepleri ağırdan alıp zamana yayarak önündeki seçim bâdirelerini atlatma hesabında. “Çözüm” sürecindeki hissî yakınlaşma, hükûmetin en zor anında altın kıymetinde bir desteğe dönüşüyor. Kamuoyu araştırmacıları açıkça söylemeseler de % 6-7 civarındaki BDP oylarını % 43’e ilave ediyorlar. Daha açıkçası CB seçiminde İmralı’nın kontrol ettiği oy desteği, hükûmet adayının yanında olacak. 17 Aralık süreciyle birlikte bu ittifak kaçınılmaz şekilde ivme kazandı.
Bu hesapta görünmeyen şey, “çözüm”den kamuoyunun tam olarak neyi anlaması gerektiğidir. Çözümün içinde nelerin saklı olduğu konusunda hükûmet pek ağzı sıkı. Ketumluğunu nihai safhaya kadar koruyarak İmralı’ya vaat ettiği şeylerin -günün birinde- bir oldubitti halinde kabul görmesini umuyor. Kamuoyuna bir anlamda ölümü gösterip sıtmaya razı etmek durumu yani. Ülkede yaşayan herkesi yakından ilgilendiren bir önemli mesele hakkında kamuoyunun bu kadar az bilgilendirilmesi başka türlü nasıl yorumlanabilir ki?
CB seçimleri sonuçlanıncaya kadar Gültan Kışanak’ın bir kısmını fâş ettiği çözüm modelini öğrenmemiz güç. Demokratik özerklik, hatta sınır esasına dayalı kanton modeli (Daha şimdiden Rojava’da özerk kanton fikrinin kuvveden fiile geçtiği biliniyor) beklentisine sokulan BDP tabanı, teknik tabirle hükûmet tarafından teshir edilmiş (stabilize edilmiş) durumda diyebiliriz.
Çözüm ve barış kelimeleri sadece Türkiye için değil, ABD yönetimi açısından da kullanışlı ve derin bir anlam taşıyor. Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin tesisinden beri Amerikan yönetimi, Türkiye’den âdeta bir ağabey gibi bölgedeki Kürtlerin birleşmesini (konsolidasyonunu) gözetecek, müzahir bir yaklaşım sergilemesi arzusunu hiç gizlemedi.
Bölgede giderek “hakikat ânı”na yaklaşıyoruz; siyasi konjonktür de bu ânın yaklaşmasına çok elverişli bir duruma geldi. Hiç ilgisi yokmuş gibi görünse de Putin’in Kırım’ı bağıra çağıra ilhakı karşısında ABD ve AB blokunun birkaç cılız itiraz dışında hareketsiz kalması, ara sıra müttefiklerini üzücü yaramazlıklar yapsa da Türkiye’nin hâlâ bölgede en güvenilir stratejik ortak (istasyon) olmak itibarıyla elini güçlendiriyor. Aynı sebeplerden ötürü Türk yönetimi de Batılı ortaklarını ve onların bölgeye dair beklentilerini karşılıksız bırakmamak zorunda.
Cumhurbaşkanı seçimi bilmecesini “çözüm” çözecek!
Not: Ziya Paşa ile Namık Kemal’i karıştırmışım; okuyucularımdan özür dilerim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016