A.Turan ALKAN
BBC’nin Türkçe internet sitesindeki, “Erdoğan Köln’de yandaşlarına seslendi” başlıklı haber, bir yandaş gazete tarafından, “Gurbetçilere büyük ayıp” olarak algılandı.
Yandaş yerine daha incelikli kelimeler de bulunabilirdi fakat yandaş tâbiri en azından haşhaşi, sülük vs. gibi nefret dolu sıfatlardan daha ehven-i şerdir. Yandaş lafından alınanların empati yapması için güzel bir fırsat! Ne var ki aynı gazete, okuyucularına aylardan beri yandaş muamelesi yapmakta mahzur görmüyor; işte aynı gazeteden bir başka başlık cümlesi: “Erdoğan, Alman medyasına demokrasi dersi verdi.”
“İroni nedir, bunun Türkçesi yok mu?” diyenlere verilecek güzel bir örnek karşısındayız: İroni budur!
“Yandaşlık nedir peki?” diye soranlara da aynı cümleyi gösterebiliriz: Okuyucusunun zekâsına saygı göstermeyi hiç aklına getirmeden, yukardaki cümleyi kurabilmek, -en hafif tâbiri budur ve niçin alınganlık gösterildiğini doğrusu anlayabilmiş değilim!- yandaşlığın ta kendisidir. İçindeki hakikat payı olup olmadığını düşünmeden bu cümleyi alkışlamak da herhangi birini ânında yandaş yapar.
Mümtaz’er Türköne’nin tesbiti altı çizilecek türden: “Erdoğan’ın bilinçli ve kontrollü olarak tırmandırdığı gerginliğin asıl muhatabı düşmanları değil, kendisini destekleyenler.” Bu cümleyi şöyle ifade etmek de mümkün: Düşmanlık ve nefret edebiyatı ile sindirilmek istenen başkaları değil, bilakis taraftarlardır; BBC’nin tâbiriyle yandaşlara öcü gibi gösterilen “karşı taraf”ın, hakaret, tehdit ve tahriklere aldırış bile ettiği yok, hakaretlerin asıl amacı da bu değildi zaten; dolaylı olarak yandaş takımına verilen bir mesajdı bu: “Bu kadar zararlı, tehlikeli ve kötü insanlardan kendinizi ayrıştırın; selamı kesin, alışveriş etmeyin, su bile vermeyin.” Dolaylı mesajın, telaffuz edilmeyen fakat imâ ile anlatılan devamı şöyle: “Velev ki bazı hoş olmayan işlere karıştık ise, sizler de bize inanmak ve desteklemek suretiyle cürüm ortağı gibi oldunuz; öyleyse kader arkadaşıyız ve âkıbetimiz neyse beraberiz. Bu noktada durmak ve düşünmek çok tehlikeli; lidere itaat edin, tam destek verin ki bu badireden beraber çıkabilelim!”
Destekçilerine pek öyle görünmese de bunun bir nevi politik şantaj olduğunu düşünüyorum; bu şantaja boyun eğmek; mesela Başbakan’ın Alman medyasına demokrasi dersi verdiğini düşünmek, merkez sağ seçmeninin yakın vadede toplu halde itibarsızlaşmasına ve belirleyiciliğini kaybetmesine yol açacaktır ve bu kaçınılmaz görünüyor. Daha şimdiden itibar eprimesine uğrayan kelimeleri hatırlayın: İslâmcılık, modern muhafazakârlık, gelenekçilik, mâneviyatçılık, ahlâk, ‘Benim başörtülü kardeşim’ edebiyatları ve daha niceleri… Mazlum ve ezik dindarların politik sistemde yükselişine zemin teşkil eden hareket, şimdi aynı kitlenin tükeniş ve harcanışına hizmet etmekte! Yakın gelecekte Müslüman kimliğiyle siyaset yapmak isteyenlerin cirmi, bugünkü Anavatan veya Doğruyol çizgisinde küsuratlarla ölçülür hale gelecek. Ne kehanet, ne tahmin; başını bile isteye algı mühendisliğinin giyotinine uzatanlar, belirleyicilik kredilerini kaybederler.
Yandaş takımına yöneltilen iktidar baskısı, onların zekâsını da hiçe sayıyor ve bu saçmalığa itiraz etmek yerine alabildiğine desteklemek, bu kitlenin mâsumiyetini azaltıyor; onlara bir mânâda Soma madenlerine çalışmak ve evlerine ekmek götürmek zorunda kalan işçi muamelesi yapmanın sürdürülebilirliği yok. Ya havuç, ya sopa! Doğrusu ne havuç ne sopa! Yandaşlarını ancak korkutarak bir arada tutan bir siyasi aklın en büyük kâbusu, onları günün birinde bir “vatandaş” kimliği içinde görmektir; “Ben sadece seçmen değil, aynı zamanda bir vatandaşım” diyen insanları, “Almanlara demokrasi dersi verdik” saçmalığına inandırmak kolay mı?
Size A. Daudet’in “Altın Beyinli Adam” hikâyesini anlatmak isterdim ama yerim dar; merak edenler internette bulabilirler. Bakalım hikâyenin sonunu tanıdık bulacak mısınız?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016