A.Turan ALKAN
Sayın Başbakan Davutoğlu'nun Van'da yaptığı fikir açıcı konuşmasında ‘beyaz Toros' olgusunu hatırlatarak altını çizmesi ve ‘Bize oy vermezseniz buralarda beyaz Toroslar fink atar.' diye söylenmesinin yanlış anlaşıldığı kanaatindeyim.
Bir kere bir ülkenin başbakanı, zannedildiği gibi ‘haybeden' konuşmaz. Sözünün bir mecazı, derûnî anlam katmanları vardır fakat anlayan nerede? Nitekim işte dündü galiba, ‘Nerede bir zalim varsa onun yanında olacağız.' cümlesi de aynı cümledendir. Azgın ve terbiye kabul etmez muhalefet yayın organları bu sözü, ‘Gaf yaptı, son günlerde sık sık sürç-i lisan lâflar ediyor, irticâlen konuşma merakı yüzünden boyuna çam deviriyor' yorumuyla verdiler. Evet, uzaktan bakılınca sürç-i lisan gibi görünüyor fakat acaba bu kadar basit midir? Kezâ zalimin yanında olacağız sözünü duyunca otomatikman alkışlayan dinleyicilerin başka türlü tepki vermek şansı olup olmadığı iyice araştırılmış mıdır? İşte özeleştiri yapıyorum ve başbakanın bazı cümlelerini düz anlamıyla yorumlayarak kakara-kikiri yapan azgın muhalefet yayın organlarını kocaman kınıyorum.
Efendiler, bu gibi mühim insanların sözlerini sürç-i lisâna bağlamak hatâdır; onlar sizin gibi sıradan insanların hikmetini asla anlayamayacağı bu gibi meşazlarla, kalplerine ilkah olunan bir zuhûrattan haber verirler; bunlar şimdiki zamana değil, geleceğe hitab eden derin sözlerdir ve size misâl olarak Yunus Emre'nin ‘Çıktım erik dalına anda yedim üzümü' mısrâını gösterebilirim. Erik dalında üzüm olmayacağını bilmez mi Yunus Emre'miz? Bilir, peki niçin söyler bile bile?.. Yaa!..
Beyaz Toros konusuna dönüyorum ilhâmı fazla soğutmadan. Arkadaşlar, insan biraz bu gibi ince ayrıntılara dikkat eder, lütfen yani! Son günlerin en ateşli tartışması nedir? Yerli otomobil konusu: Olurdu, olmazdı diye kamuoyu ikiye bölündü neredeyse. Sayın Başbakan Van'da demeye getiriyordu ki, “Eeyy yerli otomobilimizi dizayn edecek teknik ve tasarımcı arkadaşlar; arabanın içine hangi motoru koysanız da fark etmez. Zaten bu saatten sonra oturup motor icad edecek değiliz fakat kaporta önemlidir. Hele hele bizim gibi Ortadoğulu toplumlarda kaporta, yani sûret her şeydir. Binaenaleyh yeni öz ve milli ve yerli tomafilin kaportasında nümûne-i imtisâl, yani ‘mostra' olarak beyaz Torosların ilham menbâı olarak alınması son derece yerinde olur, zira beyaz Toroslar, aziz milletimizin şuuruna ve onun kadar aziz olmayan sair vatandaşların şuuraltına adeta dayakla kazınmış bir millî semboldür. Beyaz Toros nedir? Beyaz Toros kamu düzenidir; beyaz Toros, Türk'ün gücünü bilmeyenlere karşı bir meydan okumadır. Otoritedir, düzendir, kanundur ve kanunun da ötesidir. Dolayısıyla yeni otomobilimiz suret-i mutlakada efsanevi beyaz Toros modelinin kaportası ana hatları itibarıyla yâd ve şâd edilecek şekilde estetik bir dizayn anlayışıyla tasarlanmalıdır!”
-Abi iyi de koca başbakan, bu güzel fikri böyle subliminal tarzda satır aralarına serpiştirmek yerine doğrudan söylese olmaz mıydı, diye vıdırdanan ayran gönüllü kötü yürekli insanlara nâçizâne bir yazar olarak hatırlatırım ki, Başbakan'ımız elbette istese, tek kelimeyle emreder ve (eğer Sayın Cumhurbaşkanı da öyle olmasını uygun görmüş ise) dediği yapılırdı fakat o çelebi mizaçlı bir gönül adamı. Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla makamında zarif bir atıfta yetiniyor; tabii anlayana ve esefle görüyorum ki o güzelim subliminal mesaj ‘Gümm' diye gümbürtüye gitmiş bulunuyor.
Bir de ‘milli yelek' meselesi var ki, Anadolu'muzun öz bağrından çıkan bor madeni katkısıyla tamamen yerli ve milli terziler tarafından tasarlanan bu önemli icata ayıracak yerim kalmadığı için sadece bu önemli gelişmeyi kutlayarak geçiyor ve milli yelek hususunda Başbakan'ımızdan en kısa zamanda subliminal bir meşaz bekliyorum şahsen.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Dereler düz bağladı; dibi yarpuz bağladı…
14.07.2016 - Pijama dâvâsı
13.07.2016 - Ördek düdüğü
11.07.2016 - ‘Pozitif milliyetçilik’ nedir; nasıl yapılır?
10.07.2016 - Bir ‘şirket’ hikâyesi
8.02.2016 - Eey İzlanda, sen kimsin ya?
7.02.2016 - Dünyanın bütün mustazafları, birleşin!
6.02.2016 - Sert bir Bayram tebriki yazısı
4.02.2016 - Bir ‘flashmob’ videosundan öğrendiklerim
3.02.2016 - Narkotik ihbar!
2.02.2016
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
günlur
haytttttttttttt