Ahmet TAŞGETİREN
Cumhurbaşkanı Erdoğan nihayet gördü emeklilerin bu seçimli nasıl etkileyeceğini…16 milyon emekli, seçim hesabı yapacak herkes için önemli bir rakam. Hani denir ya, “Erdoğan seçimi zorda görürse gemileri yakar ve gerekeni yapar.” Emekliler söz konusu olduğunda gemileri yakmak, ekonomik dengeleri falan hesaba katmaksızın beklenenleri vermek anlamına geliyor.
Erdoğan, özellikle İstanbul için kendi itibarını ortaya koyduğu 31 Mart seçiminde gemileri yakmayacak mı?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine yüzde 70 destek veren Kütahya’da milletin huzuruna çıkardığı hesap “Yakmayacak” anlamına mı geliyor? O hesaba bakalım:
‘‘En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı, ömrünü kendisinin ve ailesinin geçimi için harcamış vatandaşlarımız için yeterli mi? Elbette değil. Peki, emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz? Devlet ve millet olarak daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklilerimize hak ettikleri parayı vereceğiz. Şimdi birileri çıkıyor, ‘Emekli maaşlarına 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen ekleyelim’ diyerek kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız, bizim ülkemizde hâlihazırda 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon liralık, 10 bin lira eklemek demek 1,9 trilyon liralık bir kaynağı buraya aktarmak demektir. (..) Yani, 2024 yılı boyunca ülkemizde tek çivi çakmasak, tüm yatırım bütçesini buraya aktarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor.’’
Yani “Veremeyiz” diyor Cumhurbaşkanı. “7 bin lira veremeyiz, 10 bin lira hiç veremeyiz.” Neden? Buraya verirsek başka yere kalmaz çünkü…
Açık hesap bu…
Peki emeklilere ne zaman ne verilebilir? “Devlet ve millet daha fazla çalışıp, daha çok kazandığında…”
Şu anda 2026’yı hedefleyen ve o tarihte enflasyonun tek haneye inmesini öngören bir ekonomik program uygulanıyor. 2023’te enflasyonun yüzde 58 olması bekleniyordu 64.7 çıktı, 2024’te yüzde 36 bekleniyor.
Halen ocak ayında 64.8 idi yıllık enflasyon. Erdoğan Haziran’a kadar yüksek gideceğini, ondan sonra düşeceğini söylüyor. Tutar mı? Öyle dileyelim.
Muhtemel ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki daha uzun süre, yukardaki hesabı yapacak ve emeklilerden sabır dileyecek. Dolayısıyla “Emekliler Yılı”nın emekliler için “Sabır yılı” olacağını tahmin etmek zor değil.
Sabır yılı ya da Et – Süt Kurumu önlerinde kışta kıyamette gece yarısından başlayan ucuz et kuyruğuna girme yılı…
Erdoğan’ın yukardaki hesabı, emeklilere “Ne yapalım olsa kasa sizin ama elde avuçta olan bunlar” mesajı vermek ve “Bizi cezalandırmayın” demek için yaptığı tahmin edilebilir.
Ancak Erdoğan’ın hesabında sorunlar var. Nasıl? Şöyle: Mesela Erdoğan bu hesabı, başka ödemeler söz konusu olduğunda yapmıyor. Çünkü onlar “öncelikli” ödemeler içinde kabul ediliyor. Muhalif hesaplamalarda bunların bir kısmı, diyelim Külliye’nin günlük masrafları, “israf” içinde sayılıyor. Onlarca milyarlık lüks araçlar öyle… Devletin diyelim memur maaşlarına yönelik harcamalarını da kaçınılmaz harcamalar listesinde gördüğü açık. Bu doğru da…
Peki emeklilere yönelik harcamalar noktasında psikoloji nasıl?
Mevcut iktidarın bir “sosyal yardım” paketi bulunduğu biliniyor. 3.5 – 4 milyona yakın aileye her ay, yaşlılık, yoksulluk vs kaleminde cüz’i yardımlar yapılıyor. Aile Destek Programı, Engelli aylığı, 65 Yaş aylığı, Yetim Aylığı, Muhtaçlık aylığı gibi… 480 liradan 3 bin 800 liraya kadar yardımlar yapılıyor.
Bunların, mevcut iktidarın sosyal taban oluşturmasında önemli etkisi bulunduğu biliniyor. Çünkü her ne kadar “Sosyal devlet” tanımı, hiç kimsenin aç - açıkta kalmaması gibi bir sorumluluğu devlete görev olarak yüklüyor olsa da, bu yardımların yapıldığı insanların bunu bir tür “minnet duygusu”yla karşılaması tabii.
Ancak emeklilerin statüsü bu değil. Bunu emekliler ne kadar içselleştiriyor bilinmez ama, iktidarda da bazen emekli maaşı ile sosyal yardımların birbirine karıştırıldığı gibi bir tavır gözleniyor. Kütahya meydanına yansıyan hesapta örtülü biçimde bu izler sezinleniyor.
Son zamanlarda emekliler söz konusu olduğunda kullanılan çok kötü bir tanımlama var: “Sosyal atık” tanımlaması… Bir tür yük. Bagaj. “Nereden birikti bu kadar emekli?” diye içinde tepki barındıran bir psikoloji…
Oysa emekli vatandaş, dün çalışan ve ücretinden emeklilik zamanı için sigorta primi kesilen insan demek… Yani yarını hazırlanan insan. Çalışamaz hale geldiğinde huzur içinde yaşaması planlanan insan…
Bizde bu planlama yapılmamış. Kesilen sigorta primlerinin nereye gittiği meçhul. Gelecek hazırlanmamış.
Avrupa’da ekonomik aklı düzgün işleyen herhangi bir ülkede, emekli huzur içinde bir ikinci bahar yaşıyor.
Gelip bizim ülkemizde tatil yapacak bir ekonomik ferahlık içinde. Ve bunu bizim emeklimiz de içi yanarak izliyor. Neden orada öyle de bizde böyle?
“Efendim emeklilere 1 lira fazla verirsek bu 16 milyon ediyor.” 1 Liranın bile 16 milyonla çarpıldığı bir ülkede emeklinin yüzünü güldürecek adım atılmaz…
Emekli aylığının “sosyal yardım” kapsamında görüldüğü bir ekonomi zaten sakat bir ekonomidir. Onun üzerine kurulacak bütün hesaplar da sakattır. Önümüzdeki kaç yıl daha emeklinin sefalet ücreti alacağını Mehmet Şimşek açıklayabilir mi? Ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan? Gele gele dibe vurmuşlar ülkesine geldik, oysa dünyanın en büyük on ekonomisi olacaktık bir zamanlar…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025