Ahmet TAŞGETİREN
HDP'ye operasyon üzerine operasyon yapılıyor.Bir yandan Meclis grubuna yönelik tutuklamalar, diğer yandan belediyelerde tutuklama ve kayyım atamaları...
Eğer genel görüntünün reel durumu yansıttığından yola çıkılırsa,“Kürt siyaseti"nin tasfiye operasyonuna maruz kaldığı söylenebilir ve “Ne olacak Kürt siyasetinin hali” sorusu sorulabilir. AB'deki, dünyadaki algının bu yönde olduğu ve tepkilerin bu sebeple gösterildiği gözleniyor.
Buradaki temel soru, “genel görüntü reel durumu yansıtıyor mu?” sorusudur. Bu sorunun da anlamı, “Ortada gerçekten bir 'Kürt siyaseti' mi vardı?” sorusu ile irdelenebilir.
Şunlar hemen sıralanabilecek tespitlerdir:
- HDP'nin sivil bir siyaset ürettiği doğru değildir.
- HDP'nin hemen tüm dünya tarafından terör örgütü olarak kabul edilen PKK'nın uzantısı olduğu açıktır.
- HDP'nin Doğu-Güneydoğu'daki, hatta tüm Türkiye sathındaki etkinliğinin PKK – KCK yapılanmasının halk üzerinde kurduğu baskı ile yakından alakalı olduğu açıktır.
- Terör örgütünün oluşturduğu baskı ortamının Doğu – Güneydoğu'da sivil bir siyasete imkan vermediği, bunun HDP'nin tekelinde bir siyaset zemini oluşturduğu, başka parti mensuplarının siyaseti yoğun tehdit altında gerçekleştirdiği, hatta HDP'nin bile PKK baskısından kurtulmak gibi bir sorunu bulunduğu biliniyordu.
- HDP'lilerin “Bizim, PKK gibi devletin yıllardır mücadele ettiği bir yapı ile aramıza mesafe koyma lüksümüz yok” tarzında bir savunma geliştirdiği de biliniyor.
- Bazı HDP milletvekillerinin, parti üzerindeki PKK baskısına karşı çıktığı da biliniyor.
- Ve en sonunda hendek - barikat - öz yönetim ilanı hamleleriyle bölgenin adeta devletin merkezi kontrolünden çıkarılma gibi bir risk ortamına sürüklendiği açık. HDP'nin, bağlı belediyelerin katkısı dahil, bu süreçte bu örgüt hamlelerini meşrulaştıran bir tavır içine girdiği de açık.
- Ve HDP'li siyasetçilerin, milletvekillerinin, nerdeyse “Bize kimse dokunamaz” yaklaşımı içinde her türlü suçu meşrulaştırma gibi bir çarpıklığın içine sürüklendikleri...
Bütün bu yazdıklarım, siyaset muhtevası içinde yapılabiliyorsa, bunun siyaset olmadığını, ya da daha doğru ifade ile “demokratik siyaset” olmadığını da ifade etmek gerekiyor.
HDP bölgedeki yerleşim yerlerinden zaman zaman yüzde 80'lerde oy aldı.
Eğer bu oylar, özgür bir tercihi yansıtıyor idiyse, HDP'ye yönelik operasyonları “Kürt siyasetinin baskılanması, hatta tasfiyesi” diye görmek anlamlı olacaktır.
Ama yukarda yazdıklarım ya da bölge halkının benden çok daha iyi bildiği şey ise bölgede siyasetin özgürce yapılma ikliminin bulunmadığı gerçeğidir.
Zaman zaman, terör örgütüne yönelik güvenlik operasyonlarının bizatihi “HDP'yi özgürleştirmek” gibi bir anlamı bulunduğunu yazdım. Adaylarını “Dağ”ın belirlediği bir partinin demokratik siyaset yapabildiğinden söz edilebilir mi?
Şimdi gelelim olağanüstü hal ile gelen operasyonlardan sonra ne olacağı meselesine?
Nasıl bir siyasi zemin olacak Doğu-Güneydoğu'da? Kürtler ne yapacak?
Bir: “PKK baskıları”nı bir kenara bırakırsak, PKK'nın bazı Kürtler için kabul edilebilir misyon içinde görüldüğünü dikkate alırsak, HDP'nin oy zemininin ortadan kalkacağını düşünmek gerçekçi olmaz.
İki:Bölgede CHP'nin, MHP'nin karşılığı çok zayıf. Ak Parti'nin, ilk zamanlardakine göre bir miktar zayıflasa bile önemli bir karşılığı var, muhtemelen, halkın özgürce tercih yapabilme ikliminden sonra bu karşılık artabilir de. Ancak şu anda Ak Parti hüviyetiyle “Kayyım yönetimi”nin bütünleştiği bir durum söz konusu. Bu devletin ve Ak Parti'nin yeni bir sınavı. Halk, Hizmet - Etnik aidiyet gibi bir alanda tercihte bulunacak. Bu süreç sonunda siyaset nasıl şekillenecek göreceğiz.
Üç:Bölgede PKK - HDP'den ayrı siyaseten ete-kemiğe bürünmüş olsun olmasın etnik aidiyet etrafında İslam eksenli bir zemin de bulunuyor. Onun nasıl evrileceği sorusu ortada.
Dört:Devlet şu sıralar bölgedeki etkin odaklarla yeni bir muhatap zemini oluşturmaya çalışıyor. Bu çevre, siyasette nerede duracak, bir başka soru.
Beş: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı, Urfa milletvekili Faruk Çelik, “Bölgede yeni siyasi yapıların oluşabileceği”nden söz etti. Bu değerlendirmeye de bir “Nasıl” sorusu eklenebilir.
İşin özeti:Her haliyle Kürt meselesi ve siyaseti için yeni bir dönem geliyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025