Ahmet TAŞGETİREN
Suriye politikası baştan yanlıştı.”
Söz Hürriyet gazetesinde böyle başlıklandırılmış.
Tamamı şöyle:
“Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım. Şimdi bunları tamir ediyoruz, düzeltiyoruz.”
Sözün sahibi Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş.
Hürriyet’in Ankara bürosunu ziyaret etmiş, yeni Ankara Temsilcisi yapılan Hande Fırat’ı kutlamış. Bu arada da Ortadoğu’yu değerlendirmiş. Şunlar da Kurtulmuş’un “Büyük resim”e ilişkin sözleri:
“Büyük resim çok net; bir asır evvelki oyunun 2. perdesi oynanıyor. Bölge bir kere daha dizayn ediliyor, bölünmeye çalışılıyor. Burada da bu oyunu bozabilecek tek ülke Türkiye olarak görüldüğü için bu oyuna müdahale etmemesi isteniyor. Bunun Türkiye’nin yönetim yapısıyla falan hiçbir ilgisi yok. Bu, 2. Sykes-Picot, çok açık.”
Hürriyet gazetesinde Sayın Kurtulmuş’un sözlerinden “Suriye baştan yanlıştı”bölümünün başlıklandırılacağını tahmin etmek zor değil. Bu sözün Türkiye’de Kılıçdaroğlu’ndan başlamak üzere alıcıları vardır ve Hürriyet gazetesi de onlar arasındadır.
Hedef de bellidir: Ahmet Davutoğlu.
İnanılır ki, Ak Parti iktidarlarının bütün dış politika perspektifi önce Danışman, sonra Dışişleri Bakanı, sonra da Başbakan olarak Davutoğlu tarafından belirlenmiş, o perspektif de ağırlıklı olarak hayallerden örülmüş, bu sebeple de Suriye başta olmak üzere Ortadoğu bataklığına saplanılmıştır.
Bu tarz bir değerlendirme şu an bir bataktan söz ediliyorsa, Ak Parti’nin diğer üst kademe yöneticilerini ve MGK’nın asker üyelerini o bataktan sorumlu olmaktan kurtarma amacına yönelik olarak ifade edilebilir, ancak bir, inandırıcı olmaz, iki, o kadronun dış politika tayininde etkisinin hiç olmadığı gibi bir saklı anlam içerir, bu da hem ortak sorumluluk anlayışına aykırı olur, hem de derin bir zaaf anlamına gelir.
Ahmet Davutoğlu’nun muhtemelen siyasi spekülasyonlara malzeme olmamak için medyaya çıkmaktan kaçındığı bir dönemde, bu tür medya vuruşlarını etik açıdan sorgulamak gerekiyor.
Olayın Numan Bey boyutuna baktığımızda onun Ak Parti’ye 2012 Eylül’ünde katıldığını görüyoruz. O zamana kadar Has Parti’nin genel başkanlığını yürütmekteydi. Ve Has Parti’de iken, Ak Parti’nin dış politikada reel duyarlılıklarını, süper güçlerin Ortadoğu politikalarına boyun eğmek şeklinde niteliyordu. Doğrusu Numan Bey’in Ak Parti’ye geldikten sonraki dış politika perspektifini daha net çerçevede öğrenme ihtiyacımız bulunuyor.
Bu aynı zamanda Suriye politikasının neresini yanlış bulduğunu da anlamamıza imkan verecektir.
Kuşkusuz zorlu bir dönemden geçiyoruz, Numan Bey de bunu, zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanı’nın da yaptığı gibi “Yeni bir Sykes-Picot uygulaması”olarak niteliyor. Bunun getirdiği alt - üst oluşlarla karşı karşıya kalınabilir. Zaman zaman ben de “sağlıklı kuvvet değerlendirmesi”gereğine işaret ediyorum. Ancak bir yazar olarak benim bile çok dikkatlice yaptığım eleştirel analizler, bam diye bir başbakan Yardımcısı tarafından “Suriye baştan yanlıştı”başlığı ile medyaya yansıyınca şaşırmamak mümkün olmuyor.
Soralım: Neresi yanlıştı?
Mesela ÖSO’nun desteklenmesi yanlış mıydı?
Ki Türkiye’nin Suriye politikasında en önemli kırılma noktası odur.
Eğer o yanlışsa, şu anda Türkiye o işin neresini düzeltmektedir?
Rusya’yı ihmal mi yanlıştı? Ki ana düzeltme o alanda yaşanıyor?
Suriye’de süreç henüz bitmiş de sayılmaz. Şu an yürütülen politikanın doğruluğu da test edilmiş değildir. Halen Suriye’deyiz. Sınır ötesi harekat yapıyoruz. Amerika ile nerdeyse boğuşuyoruz. Sevr nerede, Sykes – Picot nerede, büyük resim ürkütücü, kaygılarımız var.
Rusya, İran doğru politikalar mı uyguladılar?
Artık “dış politikada ahlaki hassasiyet”gibi şeyleri konuşmamak mı gerekiyor?
Numan Bey’in şimdiki düşüncesi 2012 öncesinde seslendirilseydi, mesela dönemin Başbakanı olarak Tayyip Bey ne derdi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025