Ahmet TAŞGETİREN
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Elazığ’dan gelip ayağının tozuyla çıktığı TV ekranında “İstanbul’da 7.5’lik bir deprem beklendiği”ni bildiriyor. Bu çok yeni bir bilgi değil. Bilim adamları biraz daha yükseğinin beklendiğini söylüyorlar.
Bakan, Elazığ’ı kastederek “6.8’lik bir depremin de ürküten ve korkutan büyüklükte olduğunu” ifade ettikten sonra onu “yönetebilecek durumda olduklarının görüldüğünü” ifade ediyor.
Deprem önlenemediğine göre, meselenin bir yanı ondan sonrasını “yönetme”deki beceride, diğer yanı da deprem öncesinde yapılabileceklerde düğümleniyor.
Aslında her bölgesel deprem yaşandığında orada yaşanan acılar yanında herkesin merak ettiği ikinci şey de “İstanbul depreminin nasıl yönetileceği” konusu oluyor.
Bakan Soylu’nun CNN Türk’teki konuşmasında İstanbul depreminin nasıl yönetileceğine ilişkin boyutlar var. Diyor ki Bakan:
“İstanbul’da bir deprem olursa nasıl tedbir alabileceğimiz ve hangi koordinasyonu ne şekilde yapabileceğimize yönelik bizim 28 çalışma grubumuz var.
Her çalışma grubunun kendine ait yöneticisi ve ilgili birimleri mevcut. Hem bunları tekrar gözden geçirmek hem de İstanbul’daki hangi grubun ne çalışmayı ne şekilde yaptığını incelemek için şu ana kadar değerlendiriyoruz. Deprem oldu Topkapı Sarayı’ndaki bütün hazinelerin nasıl korunacağından tutun vatandaşlarımızın toplanma yerlerindeki ihtiyaçlarına kadar çok kompleks bir çalışma bu. Depremin olası senaryosunu ciddi biçimde çalışıyoruz.”
Bakan, Elazığ ve Malatya’daki çalışmaları başarı örneği olarak gösteriyor. “45 vatandaşımızı sağlıklı bir şekilde göçük altından çıkardık” diyor. Bütün tv kanalları da enkaz altından sağ çıkarılanların sayısını sunarak kurtarma çalışmalarının başarısına dikkat çekmiş oluyor. Doğrusu şu ki kurtarma çalışmaları sırasında göz yaşartıcı fedakarlıklar da sahneleniyor.
Bakan, depremin ardından üçüncü gece ekrana çıkıyor. Orada verdiği bilgiye göre “enkaz altında halen üç kişi var.” Ertesi gün enkaz altından iki ceset daha çıkıyor ve can kaybı 41’e yükseliyor.
Şimdi Elazığ ve Malatya ile ilgili bilgileri toparlayalım: 6.8’lik bir deprem. En çok Elazığ ve Malatya’yı etkilemiş. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın verdiği bilgiye göre Elazığ merkez ve Sivrice’de 19 bina yıkılmış, 107 bina ağır hasarlı, 37 bina orta hasarlı, 171 bina az hasarlı. Malatya Doğanyol ve Pütürge’de 29’u metruk 54 bina yıkılmış, ağır hasarlı 418, orta hasarlı 4, bir de adliye hasarlı, az hasarlı 199 bina tespit edilmiş.
Enkaz kaldırma çalışmaları çok katlı birkaç apartman üzerinde yapılıyor.
Şimdi düşünelim:
Şu rakamlara baktığımızda Elazığ-Malatya depreminin İstanbul’da bir ilçe boyutunda değil, bir mahalleden bile daha sınırlı alanda etkili olduğunu görüyoruz. Şükür ki enkaz birkaç apartmandan ibaret kalmış.
O birkaç apartmandaki enkaz kaldırma çalışması ise üçüncü gün de devam ediyor. Gece eksi 15 dereceyi bulan soğukta üç gün enkaz altında sağ kalmak mümkün mü?
İstanbul’da her biri Malatya ve Elazığ’ın tüm nüfusundan daha kalabalık 39 ilçe var. 7.5’lik bir depremde 50 bin konutun yıkılacağı tahmin ediliyor. 16 milyonu etkileyecek bir deprem İstanbulunki…
Elazığ-Malatya’da, kurtarma çalışmaları yeterli miydi? Bütün kapasite kullanılmış ve buna rağmen üçüncü gün bile hâlâ enkaz kaldırılamamış mıydı? Kurtarma ekipleri iyi organize olmuş muydu? Farklı illerden gelen belediye ekipleri kurtarma çalışmalarına katılabilmiş miydi? Vs.
İstanbul depremi için Elazığ-Malatya çalışmaları örnek alınmalı mı? Buna göre nasıl bir sonucu göze almamız gerekiyor? Mesela 30 katlı bir gökdelenin enkazı için, ya da yıkıntılar yüzünden yolları kapanmış koca bir ilçe için herhangi bir kurtarma planı öngörülmüş müdür?
Mesela İstanbul depremi için belediye ile koordinasyon gündemi var mıdır? 28 ekip içinde belediye nerede duruyor?
İstanbul depremi, boyutu asla tahmin edilemeyecek bir yıkım getirir. Bunda şüphe yok. Sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin kıyameti olur nerdeyse…
Onun için depremden önce yapılabilecekleri konuşmak lazım öncelikle. “Topkapı sarayındaki hazineleri korumak”tan bahsetmiş sayın Soylu. Depremden sonra kim neyi nasıl korur, o anın hercümerci içinden kim nasıl çıkar, o sarsıntılarda hangi akıl ayakta kalır, bunları Allah bilir, şimdi “İstanbul’da külli bir yıkım nasıl önlenir?” buna çalışmak lazım. Evet, depremden önce bir akıl koordinasyonu yapılmalı, milli seferberlikse işte o gerçekleştirilmeli ve İstanbul depreme hazırlanmalı. En az yıkımla karşılaşmak için.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025