Ahmet TAŞGETİREN
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Robert Spano’nun Türkiye’ye gelmesi, yoğun yargı problemlerinin yaşandığı ve bunun bir boyutunun AİHM’e de yansıdığı bir süreçte hiç şüphesiz önemli bir olaydır.
Olayın iki boyutunun öne çıkması kaçınılmazdı, nitekim öyle oldu:
1. Türkiye yargı sorunları yaşıyor, yargı süreci sona erdiği ya da tıkandığı için pek çok konu AİHM’e gidiyor, bunlar hakkında AİHM karar verecek ve Başkan Spano da yargılayıcı konumda. Böyle bir ziyaret başvurucularda kuşku doğurmaz mı?
2. Spano’yu Adalet Bakanlığı davet etti, Spano AİHM Başkanı ve AİHM’e esas teşkil eden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kriterleri açısından Türkiye’deki yargı kararları yoğun biçimde eleştiri konusu oluyor. Başkan’ın Türkiye’de vereceği mesajlar tartışmalara yol açmaz mı?
Birinci boyut, iç yargıda problem yaşayan ve AİHM’i bir umut kapısı olarak görenler tarafından dile getirildi. İkinci boyut ise, Spano’yu davet eden Adalet Bakanı Gül için problem olabilirdi.
Bu durumda öncelikle kendisini iç yargıda “mağdur” hissedenler Spano’nun mesajlarına bakacaktı, ikinci olarak da Adalet Bakanı söylenenleri hassasiyetle takip edecekti.
Adalet Bakanı Gül’ün AİHM Başkanı’nı daveti ile ilgili olarak şöyle bir şey düşünülebilir mi?
Sayın Gül, yargı sistemine ilişkin birçok şey yaptı. Etik değerler, yargı reformu stratejisi…. problemleri gören ve kimi kriterleri getiren adımlardı. Problemleri bildiği, doğru yerde durmaya çalıştığı söylenebilir. Ama işleyen ve yanlış işlediği görülen şeyler de var. Bunların önemli bir kısmı “İktidar”dan kaynaklanıyor ve onları düzeltmek de sayın Gül’ü zorluyor. “Bunları Ankara bir de AİHM Başkanı’ndan duysun” gibi bir düşünce etkilemiş olabilir mi sayın Bakanı?
Başkan Spano, Ankara’da bir miktar mağdurların beklentisine uygun, daha çok İktidarı uyaran mesajlar verdi. Mesajların bir kısmı şöyleydi:
“-İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir.”
“-Hukukun üstünlüğü ilkesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) sisteminin kutup yıldızıdır. Bize yol gösteren, ileriye gitmemizi sağlayan parlak yıldız. Hukukun üstünlüğü ilkesi, demokrasi ve insan onuru temel ilkeleriyle birlikte bugünkü hukuki ve ahlaki temeli ortaya koyuyor.”
“-Kişinin düşünce bağımsızlığını koruması ve beslemesi, yaşamını dilediği gibi yönetmesi, toplumsal sorumluluklarını anlaması, mutluluk, başarı ve iç huzuruna kavuşması için ve kişinin yaşadığı toplumun şeffaf, istikrarlı ve öngörülebilir olması, uyuşmazlık çözümünde bağımsız ve tarafsız mekanizmalardan istifade edilebilmesi hukukun üstünlüğü çerçevesinde kavramsal açıdan çok önemlidir.”
“-Toplumda yargının fonksiyonsuz olması, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının esas alınmaması sonucu, topluma yabancı yatırım çekilmesi mümkün olmaz.”
“-İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir. Kanunun üzerinde hiç kimse yoktur.”
“-Devletlerin, mahkemenin otoritesine saygı göstermesi, yargıya duyulan güven ve daha geniş yorumuyla hukukun üstünlüğü için kaçınılmaz ön koşuldur.”
“-Mahkemenin içtihadı çok net şekilde ortaya koymaktadır ki hakimlerin tutukluluğu çok ciddi bir gözetim altındadır. (FETÖ sanığı eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili) Alparslan Altan kararında söylenmiş olduğu gibi 5. madde çerçevesinde tutukluluğun hukuka uygunluğunda üç unsur gözetim altında olacaktır. Birincisi, yargının toplumda önemli bir rolü vardır çünkü adaletin garantörüdür. İkincisi, yargı mensuplarına koruma sağlanması gerekir çünkü ancak böylelikle bağımsız bir şekilde faaliyetlerini yerine getirebilirler. Üçüncü olarak da yargının, demokratik toplumda diğer erkler arasında önemli bir rolü vardır. Bu noktada erkler ayrılığı ve yargı bağımsızlığını sağlayabilmek için mahkemenin yargı mensuplarını korunmasına özellikle dikkat etmesi gerekir.”
“-Bu noktada, son kararlarda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) kullanılan ifadeler, yüksek mahkemelerimiz arasındaki bu diyaloğa çok fazla uymuyor. Bu tartışılması gereken bir konu ve adli diyalog çerçevesinde bunu tartışacağımızı ifade etmek istiyorum.”
Alıntıladığımız paragraflarda Ankara’da her çevre için altı çizilecek pek çok husus bulunduğu açık.
Ayrıca Adalet Bakanı’nın AİHM Başkanı’nı Hakim ve Savcı Adayları Eğitim Açılış Töreni’ne konuşmacı olarak davet etmesi, birinci ağızdan hakim ve savcılara AİHM bakışını sunma anlamı taşıyor. Bunun dünyada yargı notu tartışılan Türkiye için bir PR hamlesi olarak da okunması mümkün. Ama “Bizi AİHM bağlıyor, savcılar ve hakimler karar verirken AİHM kıstaslarını dikkate alsın” gibi bir mesaj içerdiği de açık.
Spano gitti, şimdi geride iki soru kaldı:
Acaba Spano’nun gelişi Ankara için PR oldu mu?
Acaba Spano’nun mesajları Ankara için uyarı değeri taşıdı mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025