Ahmet TAŞGETİREN
El hak iyi dövüyorsunuz.
Copla olmazsa sözlerinizle.
Ağzınızdan “Terörist” lafı eksik olmuyor. “Vandal” mı demeli yoksa? Oradaki öğrencileri tanımlamak için daha başka aşağılayıcı kelime yok mu?
Rektörü bir kere tayin ettik, bu tayin yetkisi kutsalımız, ona dokundurtmayız, o kutsalı koruma uğruna gerekirse her türlü güç kullanılır. İktidar çevrelerinden birisi “Ölümüne ölümüne” lafını bile kullandı bu ara.
“Boğaziçi’nin dünyaca tanınmışlığı”nı kim takar! Herkes haddini bilecek! Zaten hafızalarımızda bir “Gezi heyulası” dolaşıp duruyor. Kimse bizim endişelerimizle oynamasın.
***
Gençlerle iletişim dilimiz bu mu olacak?
Bu üslubu evde çocuklarınıza karşı kullanın bakalım önce. Nasıl tepki alacaksınız?
Cumhurbaşkanı iseniz, iktidarsanız, siyasetçi olarak “Temsil”e soyunmuşsanız, memleket halkı aileniz, gençler, çocuklar çocuklarınız sayılır.
Çocuklarınız kopuyor be kardeşim sizden.
Aynı inanç değerlerini taşıdığınız evlatlarınız bile kopuyor sizden.
Ak Parti’nin oy kitlesinde gençlerin oranı düşmüyor mu? Evlatlar anne-babalarından farklı siyasi tavır geliştirmiyorlar mı? “Yaaa baba – anne şunlar da yapılır mı?” diye konuşmuyorlar mı?
“Kültür işini halledemedik” demediniz mi?
“Eğitim işini halledemedik” demediniz mi?
Tabanda “Aile sancısı” en derin boyutlarda tartışılmıyor mu?
“Z kuşağı” ile ilişkiniz nasıl?
Gençlerin yurt dışına gidiş çabası size ne söylüyor? İşsiz gençlerle iletişiminiz ne durumda?
Her boyuttaki kimlik sancılarını “Terör, sapkınlık” boyutlarında mı ele almak gerekiyor?
Maalesef bütün dünyada bir LGBT problemi var, olay dünyanın birçok ülkesinde eşcinsel evlilik boyutlarına kadar uzandı. Kimi ülkelerde bakanlık, vs seviyesinde eşcinsel evlilik görüntülerine rastlanıyor. Bütün dünyada öncelikle her inanç grubundan muhafazakar diye tanımlanabilecek çevreler bunu ciddi sorun olarak telakki ediyor ve yaygınlaşmasını önlemeye çalışıyorlar. Konu “olayın insanlık açısından ne olduğu, bir hastalık mı, tedavi edilebilir mi, tabii bir tercih mi, buradan nereye gidilir?” boyutlarında tartışılıyor. Bir yandan dışlamalara, fiili saldırılara karşı koruma da görüyor.
Meselenin Türkiye’de de tartışıldığı bir vakıa. Yaygınlaşma var mı, yoksa görünülürlük arttığı için yaygınlaşma intibaı mı ortaya çıkıyor, bunlar değerlendirilebilir.
Ama “gençlikte sorun” başlığı açıldığında bunun altına onlarca madde sıralanabilir. Muhafazakar iktidarlar - Toplum kesimleri de “kimlik sorunu”nu önemserler. Aslında anne-babalar da yetişme çağındaki çocuklarının kişilik değişimleri konusunda hassastırlar.
Ama aile koçları, danışmanları, psikiyatristler, bütün anne-babalara, bir çocuk sorunu ile kendilerine başvurulduğunda hassasiyet - itina - soğukkanlılık - anlayış tavsiye ederler. Şiddet önermezler. Aksine şiddetin gençleri daha da irrite edeceğini belirtirler. Koparsınız evladınızdan. O sizden kopamıyorsa içine kapanır, size kapatır kendisini.
Diyelim çocuğunuz sizin siyasi çizginizi sorguluyor, sizin kimi inanç eğilimlerinizi sorguluyor, sizin bir cemaate bağlılığınızı sorguluyor, sizin birbirinizle ilişkinizdeki savrukluğu - iletişimsizliği sorguluyor, diyelim çocuğunuz sizin sağlıklı görmediğiniz kitapları okuyor, internet sitelerinde dolaşıyor, diyelim yanlış arkadaşlar ediniyor, diyelim uyuşturucu sokağına saptı, bunaldı, içine kapandı vs. diyelim diyelim… Genç intihar girişimleri var, intihar…
Ne yapacaksınız?
Saçından tutup sürüklüyor musunuz? Elinize sopa alıp eşek sudan gelinceye kadar dövüyor musunuz? Kafasının içine ya da kalbine mengene mi geçiriyorsunuz? “Bundan böyle şu şu kitapları okuyacak, şu sitelerden başkasına girmeyecek, şu dizilerden başkasını seyretmeyecek, şu isimlerden başkası ile arkadaş olmayacaksınız” mı diyorsunuz? Elinizde şırınga yüreğine belli ölçüler mi enjekte ediyorsunuz?
Muhafazakar diye bilinen psikiyatristlere gidin, sorun, size sıra sıra anne-baba-çocuk hikayesi anlatsınlar.
Şehir Üniversitesini hizaya getirdiniz.
Boğaziçi’ni de Erdoğan – Bahçeli’nin direktifleri ve Süleyman Soylu’nun dirayeti(!) ile bir hale - yola sokacaksınız. Bütün üniversiteler “Yukardan” belirlenen rektörler sayesinde hizaya girecek.
Peki ülkenin yetişmiş insan sorunu çözülecek mi? Dünya sıralamasına kaç üniversite sokacağız?
Gençlik sorunu çözülecek mi? Deizm – meizm savruluşu sona erecek mi? LGBT olgusunun altındaki sebep her ne ise, o tespit edilip çare bulunacak mı?
19 yıllık bir iktidar söz konusu.
Ülke gençliği ile iletişim geriye mi gidiyor ileriye mi?
Şu son Boğaziçi olaylarıyla ilgili ortaya konan Erdoğan - Bahçeli üslubunu sorun çözücülük açısından bir örnek olarak iletişim uzmanlarına ya da psikiyatristlere sormak birilerinin aklına geldi mi? Gençlerin üstü çizile çizile korkarım sıra kendi çocuklarımıza gelecek. Farkında mıyız?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025