Akif BEKİ
Dinin değil ama çağ dışı kalmış din yorumlarının günün koşullarıyla birlikte değişmesi gerektiğini savunan ekoller var. İslam’ın değil ama Müslümanlık anlayışının zamanla yenilenmesi, çağa uydurulması gerektiğini savundukları için başlarına gelmeyen kalmadı...
İslam’ı Hristiyanlaştırmakla mı suçlanmadılar, dinde reform istemekle mi, inkarcılık ve küfre girmekle mi?...
Kuran hükümlerinin tüm zamanları kapsadığından, ayetlerin zahiri anlamının indiklere döneme hapsedilip sınırlandırılamayacağından, lafzının her çağa ve koşula hitap ettiğinden, kıyamete dek aynen geçerli ve zamanlar üstü olduğundan hareket edenlerin hışmına uğramaktan kurtulamadılar.
Ne demekti İslam’ı zamana bağlı olarak yeniden yorumlamak, tarihi koşullara göre Kuran’a anlam vermek, devrin icapları doğrultusunda ahkam kesmek...
Gelenekselci ilahiyatçılarla yenilikçiler, tarihselciler ve modernistler arasında akademik bir tartışma olarak kalmadı.
Cübbelisi cübbesizi, tarikat şeyhi cemaat hocası, cihatçı selefisi bidatçı mollası, beşik ulemasıyla kulaktan dolma hurafecisi, üfürükçüsü muskacısı, yobaz ham softası ve bağnaz ‘urun söyletmen’cisi, alaylısı mekteplisiyle... İçtihat yani dini yorumlama kapısının kapandığına inanan kim varsa yürüdü üstüne...
Cumhurbaşkanı Erdoğan devreye girip ‘yettiniz artık’ diyene kadar, dar kafalılıktan ne çektiklerini ‘Ankara İlahiyat ekolü’ diye mimlenenlere sorun da görün.
En tarihselci, en yenilikçi ilahiyatçının bile kaçındığı sertlikte üstelik, “İslam’ın güncellenmesi” gerektiğini korkusuzca söyledi Cumhurbaşkanı.
Güncellenmesi gerekenin İslam değil, İslam’ın yorumu olduğunu açıklığa kavuşturdu gerçi dün.
Fakat ‘1400 sene öncede kalmış hükümlerin bugün uygulanamayacağı’ şeklindeki cesur görüşünde ısrar etti.
Ve denge anında değişti, yenilikçi ekollere düne dek hayal bile edemeyecekleri bir alan açıldı.
Düşünün ki gelenekçi Marmara İlahiyat bile Cumhurbaşkanı’na tereddütsüz hak ve destek verdi.
***
Benimsediğim dini yaklaşıma gün doğdu. Fakat sevindiğimi söyleyebilir miyim, hayır.
Ne tek bir hak yorumu var dinin. Ne de hakiki, sahih ve mutlak yorumunun hangisi olduğuna karar verecek bir dünyevi merci, bir atanmış ruhban sınıfı, bir sorgulanamaz fetva makamı...
İlahiyatçılar, mezhepler, cemaat ve tarikatlar arasındaki bir teolojik tartışmada devletin taraf olması, sizden yana bile olsa ‘din bu değil, şudur’ demesi sorunlu gelmiyor mu size de?
İslam’ı karikatürize eden hokkabazlar, küçük düşüren çağ dışı fetvacılar, dinden soğutan şarlatanlar, istismar eden din tüccarları, ağzı dualı bezgirganlar olmaz mı, var elbette...
Ama ancak kanunca suç sayılan eylemlerine ve bu amaçla dini kullanmalarına karışabilir kamu otoritesi. Ancak şiddet ideolojilerine ve terör propagandasına dini alet ettiklerinde karşılarına dikilebilir.
Dinen kulağa hoş gelmeyen, kaba, arkaik, irticai, geri kafalı, yanlış, sakıncalı, zararlı ve hatta tehlikeli yorumlarla mücadele devletin işi midir?
Devletin resmi bir din yorumu benimsemesi, diğerlerini ise din dışı ilan ederek reddetmesi, yasaklayıp cezalandırması, savcı ve polise havale etmesi en sakıncalı ama suç içermeyen fetvadan daha sakıncalı değil midir?
Şunlar sahte, sözde, çakma din adamıdır diyerek... Din adına ahkam kesme yetkisini şundan alıp buna verme hakkını kim kendinde görebilir?
Doğru İslam’ın yetkili mümessilini, tek gerçek temsilcisini, resmi onaylı çağdaş şubesini tayin hakkı tanırsan, dini yorumlamayı devletin tekeline verirsen... Bugün onu, yarın seni yasaklamaz mı; ne diyor bu hususta mezhepler tarihi?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025