Akif BEKİ
Dünya gazetesinden Alaattin Aktaş, dün “Doları biz mi yükselttik, yabancılar mı” diye sordu. “İşte yanıtı” diyerek de Merkez Bankası resmi verilerini yazdı.
‘Şoka hazır olun’ demiyorum. Sonuç çarpıcı ama şaşırtıcı mı, değil.
Kur ataklarının başladığı 10 Ağustos’ta, yurtiçi müşterilerin dolar işlemi ikiye katlanmış. Günlük ortalama 5 milyar dolar eşiğinden 10 milyar dolarlara fırlamış. Dış kaynaklı işlemlerdeki kıpırdanma ise devede kulak, her günki 3-4 milyar dolar aralığında kalmış, makas korunmuş, ufak bir tırmanışla neredeyse yerinde saymış...
O günden bu tarafa da yerlilerle yabancılar arasındaki denge, aşağı yukarı yüzde 65’lerle 35’ler arasında seyrediyor.
Biz hala fırsatçıyı, vurguncuyu çarşıda, pazarda arayalım...
Ticaret Bakanlığı hala bakkal, manav etiketlerini denetlemeye çıksın...
Medyamız hala fahiş zamcıları ihbar hatlarına bildirin diye vatandaşa çağrılar yapsın...
Halk Bankası’nın kur kazasında bile sadece bankayı tartışıyoruz. Yarı fiyatından kimler döviz topladı, ne kadar topladı, işlemler iptal edildi mi, banka niye geç açıklama yaptı, kafalar karışacağı kadar karışmadan hatanın nedeni ve nasıl düzeltildiği açıklanamaz mıydı, böyle mi yönetilir kriz diye haklı eleştiriler sıralansın da...
Gecenin bir vakti, banka sistemdeki teknik hatayı fark edene kadar geçen süre yarım saat. O yarım saatte, kan kokusu almış gibi bin 763 kişi, ‘yanlışlık vardır’ demeden nasıl üşüştü ucuzluğa? Yarı fiyatına düşmüş görünen kelepir dövize saldırıp 4.6 milyon doları nasıl havada kaptı? Bu hangi ahlaka, hangi yurtseverliğe sığar diyen birkaç kısık ses duyuldu sadece...
Ekonomi yazarı Uğur Gürses Twitter’dan içerliyor, “İcradan mal edinmeyi bile ayıp sayan bir toplumun geldiği yer üzücü” diyor. Haksız mı?
Kur skandalı diyoruz, kazazede bankaya yükleniyoruz ama madalyonun bir de öbür yüzü yok mu? Görmezden geldiğimiz; duymak, bilmek, konuşmak istemediğimiz yüz!
Ayrıca, dolarlaşma kazasına uğrayan toplum gerçeğini yok sayarak, kazayı fırsata çevirenleri yekten fırsatçı diye suçlayabilir miyiz?
Araya fırsatçılar her zaman karışır. Fakat yine de kolayına kaçmayalım.
Dolara yerli talep, büyük ölçüde dolar cinsinden borçlanmış şirketlerin açıkta yakalanma korkusundan görünüyor.
Ahlaki çöküntüye bağlamadan önce, şirketleri panikleten döviz borcu baskısını masaya yatırmayacak mıyız?
Vaktiyle aşırı dolarlaşmaya meydan verilmesini sorgulamadan yapılan çözümlemeler, açıklayıcı olabilir mi, yanıltıcı ve eksik kalmaz mı?
***
Dolara üşüşenler, illa gözlerini kar hırsı bürüdüğü, kur farkından deli para kaldırmak istedikleri için üşüşmüyor. Dış borca dayalı büyümelerinin altında ezilmemek için de kolladıkları her fırsata üşüşüyorlar.
Karşımızda vurgunculardan, fırsatçılardan çok dolarlaşma mağdurları, borçlanma kurbanları olduğu bile söylenebilir.
Spekülatif kur atakları varsa, arkasında spekülatörler de olmak zorunda.
Piyasada yapay fiyat oluşturarak dengeleri bozanlarla savaşalım. Ama ürün maliyetlerini artıran kur dengesini bozanlardan, ondan önce de kendi kendimize çektiğimiz operasyondan başlamak kaydıyla...
Sebebi ortadan kaldırmadan, sonucun sokağa yansımasını önlemeye çalışmak beyhude.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025