Akif BEKİ
En son Yeni Şafak gazetesi benzer bir teşkilat kurmakla suçlanmıştı. Onlarınki “Erdoğan’ı başbakanlığa hazırlama örgütü’ydü...
2002 başında gazete binası Organize Suçlar Şubesi tarafından basılmış ve devamında, patron Albayraklar gözaltına alınmıştı.
Sorguda işkence gören, hapse girip çıkan Mustafa Albayrak, şöyle özetleyecekti: “Geleceğin başbakanını hazırlamakla suçlandık. Onlara göre, geleceğin başbakanını hazırlamak ancak çeteyle olabilirdi...”
Albayrak’ı doğrulayan bir veri de şu; Organize Suçlar şefi Adil Serdar Saçan, Basın İlan Kurumu’na başvurarak Yeni Şafak’a kanunen verilen ilan ve reklam payının süresiz kesilmesini istedi. Gerekçeler arasında, ‘bir yıl mahkumiyet alıp siyaseten yasaklanmış bir şahsı ülkenin başına getirmek için nasıl destek verdiklerinin malum olması’ da zikrediliyordu.
AK Parti’nin iktidara gelmesi ve Erdoğan’ın siyasi yasağının kalkması, başbakanlık engelinin kadırılması için canla başla çalışmak, didinip çırpınmak örgütlü suç faaliyeti gibi gösterilebiliyordu.
Oysa sorulduğunda Yeni Şafakçılar, amaçlarının Erdoğan’ı illa başbakan yapmak olmadığını, zorbalıkla önü kesilip hakkı yendiği için yanında durduklarını, o gün kim mağdur olsa sahip çıkacaklarını, herkes için haksızlığa karşı duracaklarını söylüyordu.
Peki ya bugün?...
31 Mart’ta İmamoğlu’nu başkan yaptırmak için sandıkta darbe örgütlendiği söyleniyor. Üstelik bu uçuk kaçık safsatalar, dün aynı uyduruk karalamaya maruz kalan mecralarda da kendine yer bulabiliyor. Kaderin cilvesi, ne tesadüf!
***
Polis baskınına karşı bütün medya Yeni Şafak’ın yanındaydı. Ölümüne çatıştıkları Hürriyet dahil. Yayın Yönetmeni Özkök’le başyazar Ekşi de ‘kavgalıyız’ demeden, geçmişin hıncını çıkarmaya kalkışmadan, fırsatçılığa kapılmadan dayanışma sergiledi. Devlet gücünü arkasına alıp rakip ezmeye, intikama alet etmeye, ‘müstahak, beter olsunlar’ rövanşizmine kimse tenezzül etmedi.
Tepki dili ortaktı. Ağzını açan hemen herkes ‘Basın özgürlüğüne darbedir, kabul edilemez, polis devleti mi burası, devlet kabadayılık taslamaz, kanunsuzdur, amaç susturmak’ terminolojisini kullanıyordu.
Baskına uğrayan Yayın Yönetmeni Selahattin Sadıkoğlu’na sordum, yanlış hatırlamıyormuşum, Amerikan Başkonsolosluğu’ndan da Yeni Şafak’a destek ziyaretine gelmişler. AB ve Washington’dan, devrin iktidar sahiplerini basın özgürlüğüne saygı duymaya çağıran çokça uyarı ve kınama mesajı da yayımlanmış.
Erdoğan okuduğu şiirden ceza aldığında, hapse girdiğinde, başkanlığı gaspedildiğinde, yasaklandığında, sonra iktidara gelip kurulu düzenin gadrine her uğradığında da aynısını yaptılar. Demokrasiye, sandığa, milli iradeye, basın hürriyetine, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı duymaya çağırdılar direnenleri...
AK Parti kazandığında, zaferini tereddütsüz tanıyan da bu dış merkezlerdi. Yasaklı genel başkan sıfatıyla kapılarını açtılar, seçilmiş başbakan muamelesi yaptılar, birinci sınıf protokolle ağırladılar başkentlerinde.
Hepsini içişlerimize müdahale saydı fakat eski statükocular, burun sokmasınlar diye kızıp köpürdüler dış merkezlere, ‘ne hakla karışırsınız, haddinize mi, sizi ilgilendirmez’ diye rest dahi çektiler.
Demokrasi ve insan hakları alanındaki kötüleşmeleri dünyaya şikayet etmek, eski muktedirler nezdinde kendi ülkenizi karalama ihanetiydi. Ama hak, hukuk ve demokrasi mücadelesi verilirken antidemokratik düzenlerin egemenlik ve bağımsızlık zırhının arkasına saklanamayacağını savunanlar, kazanana dek dünyadan dış destek aramaya devam etti.
Şimdiyse...“Meşru sonuçların kabullenilmesi, demokrasinin önemli unsurlarından biridir” demiş Amerikan Dışişleri. Adetten, standart bir açıklama. Vay sen misin! Eskide kaldığını sandığımız düzen refleksleri ayağa kalkıyor, hop oturup hop kalkarak...
‘Seçimlere dış müdahale ve FETÖ kumpasının delilini bulduk’ diye buna sarılıyor dört elle iktidar medyası. “ABD’nin etekleri niye tutuştu, demek ki İmamoğlu’nu başkan yaptırmak istiyorlar, projeleri bu, seçimler iptal edilsin” cayırtısı koparıyorlar.
Daha dün gibiydi, ne çabuk değişti yahu roller?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025