Akif BEKİ
Müftülük de savcılık da bu soruya cevap arıyor.
İşin içinde bir bit yeniği yoksa gerçekten akıl almaz.
İzmir'de merkezi ezan okuma sistemine kim girdi, birçok cami hoparlöründen korsan marş çalmak kimin fikriydi?
Üç beş kendini bilmezin protest eylemden anladığı şey bu olamaz.
Camiye saygısızlık, ateşle oynamaktan farksızdır, çocuğa sorsan bilir. Şeytan bile iki kere düşünür böyle bir densizliği.
Amaç ne?
Müftülük bile frekanslarına yasadışı müdahaleden ve sabotajdan söz ediyor.
Savcılık överek, onaylayarak destekleyenleri de "Dini değerleri aşağılamak"tan soruşturuyor.
İkisi de isabetli...
Bir yerde kutsala saldırı varsa arkasında pusuya yatmış bir provokatör saklanıyordur.
Yayınlanan da herhangi bir şarkı değil. İtalyan partizan marşı. Solun sembollerinden.
Suçlu sakın başka yerde aranmasın diye adres de gösterilmiş, parmak izi bırakılmış.
Dünyaya şablonlarla bakan, sloganlarla düşünen kalabalıkları yönlendirmenin şaşmaz formülüdür: Semboller üstünden kışkırtarak istediğiniz tarafa sürüklersiniz. Bu hinliğin hemen her denemede tuttuğu da tecrübeyle sabit.
Böyle tehlikeli provokasyon kimin aklına gelir derseniz...İstihbarat örgütlerinin psikolojik savaş birimlerinden başka kim olabilir!
Yardımı dokunur belki, lafın burasında eski Özel Harp Dairesi Başkanı Org. Sabri Yirmibeşoğlu'na kulak vermekte yarar var.
Ahir ömründe, 2010'da Haberürk'e şöyle bir ifşaatta bulunmuştu:
“Eğer bir yerde halkı galeyana getirmek isterseniz, sizin saygın değerlerinize düşmanın küçültücü hareket yaptığını gösterirsiniz.
Özel Harp’te bir kural vardır. Halkın mukavemetini arttırmak için, düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Bir cami yakılır. Kıbrıs’ta cami yaktık biz mesela.”
Kayıtlara göre o camileri Rumlar yakmış, mabetlerine saldırılan Türkler de ayağa kalkmıştı.
Aynı general, Rumları hedef alan 6-7 Eylül olaylarının da "muhteşem bir Özel Harp işi" olduğunu ve "amacına ulaştı"ğını anlatmıştı.
O vakit yazmıştım. 1955’te sosyal medya olsaydı...“Ata’nın Selanik’teki evi bombalandı” tahriki, İstanbul Ekspres gazetesinden önce Twitter’da dolaşıma sokulurdu.
Halkı dolduruşa getirme cinlikleri, medya operasyona katılmadan başarılamaz. Şimdi her zamankinden daha hızlı, daha yaygın.
Kurnaz tertiplerin değirmenine su taşımadığınızdan emin olun. Aynı filmi daha kaç kez izleyeceksiniz?
Niyet doğru da uygulama yanlış
AK Parti’nin sosyal medya etik kurallarını hazırlayan ekipten bir tepki geldi. İznini almadığım için adıyla ve bire bir aktarmıyorum.
Özetle iki şey söylüyor.
Bir: Ahlaksızlık örnekleri bütün bir camiaya mal ediliyor, karalama amacıyla kullanılıyor.
İki: AB’nin 2018’deki dezenformasyonla mücadele eylem planı doğrultusunda bir gönüllü farkındalık çalışmasıydı ve amacına ulaştı.
Birincisini yapan varsa haklılar.
Fakat...
Sosyal medyadaki temsilini hayasız akıncılara emanet etmek akıllıca değil diye, AK Parti’yi çok uyardım.
İktidarı eleştirdim. Kendisini kara propagandacı paçozlara savundurtuyor, çirkefliklerinden şikayetçi değil, şirretliklerini reddetmiyor, araya mesafe koymuyor, sırt bile sıvazlıyor diye. Bu yozlaşmadan sorumlu da tuttum.
‘Camiayı komple ahlaksız gösteriyorlar’ suçlaması, bu eleştirileri savuşturmak için kullanılmıyordur umarım.
İkincisi ise; AB’nin demokratik süreçleri dezenformasyondan koruma çağrısı, devletlereydi. Yalan yanıltıcı propagandayla, tehdit ve saldırılarla kamuoyu şekillendirmeye karşı hukuku işletsinler diye. Bir de, bağımsız kurul oluşturarak böyle paylaşımları tespit ve teşhir etsin, farkındalık oluştursunlar diye.
AK Parti de nihayet çağrıya uyup Mahir Ünal önderliğinde gönüllü silkinme başlatıyorsa sevindirici. Yetersiz ama iyi yönde bir adım.
Fakat “Etik Kurul” adıyla anonim hesap açıp kimliği belli muhalefet siyasetçilerinin paylaşımlarına ‘ahlaksız’ damgası vuruyorlarsa orada durun.
Açtıkları hesabı, parti çalışması değil de bağımsız, tarafsız gibi göstermenin kendisi ne kadar etik ki başkasına laf edebilsinler!
Disiplin kurullarında kendi partililerini denetleyip teşhir ettiler de diğer partililere mi geldi sıra!
‘Önce kendin iki dakika etik ol, sonra yargılarsın başkalarını’ demezler mi!
Niyete bir şey demem ama bu amel düz değil.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025