Akif BEKİ
En hızlı Erdoğancı geçinen bir mızıka takımı vardı. Güya Erdoğan fedailiği adına önlerine çıkanı asıp kesiyorlardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a biri yan gözle mi baktı!
Biri, içerden AK Parti'nin hayrına eleştirdi mi, 'dost acı söyler' diye itiraz mı etti! 'Onu öyle değil de böyle yapsak' tarzında uyardı mı!
Hatta bir muhalefet partisi, Erdoğan'ı seçimle iktidardan indirip yerine geçmekten mi söz etti!...
Bu zilli bebek bandosu, kendini gösterme fırsatını kimseye bırakmıyordu. 'Vurun söyletmen' diye dalıyordu Allah ne verdiyse.
"Erdoğansız AK Parti, Erdoğansız Türkiye" projesine uşaklıktan giriyor, emperyalizme maşa olma karalamasından çıkıyorlardı.
Ne ajanlığı kalıyordu ağzını açanın, ne hainliği, ne darbeciliği, ne teröre yardım yatakçılığı, ne düşmanla işbirlikçiliği.
Mutlaka birilerinin kuklasıydı, kuklacısı da dış güç.
Erdoğan'ı en ufak eleştireni Türkiye'ye saldırmakla, devlet ve millete düşmanlıkla, davaya ihanetle, fitne çıkarmakla suçluyorlardı.
"Yalnız yürümeyeceksin" sloganlarıyla kıyım yapa yapa Erdoğan'ı yalnızlaştıran bu infaz timleri, kime bağlı olsa beğenirsiniz!
Berat Albayrak, sadece halayın başını çekmiyordu. Bu ayakların parti ve medyadaki kuluçka merkezini de kontrol ediyordu.
Erdoğan'la ters düşenin affı yoktu.
Hele "At izi it izine karıştı, Hak ile batılı ayırt etmek zorlaştı" diyerek gitmek, kimin haddine! Hayat hakkı tanımazlardı alimallah.
Haşa, Allah'a karşı gelmekle birmiş gibi din kardeşliğinden bile atar, İslam düşmanı ilan ederlerdi.
Hainsavar sipsipullahlar, Albayrak'ın ardından ölüm sessizliğine gömülmesin mi!
Rüzgarı ekti ama fırtınasını biçmeye gelince ortadan kayboldular. Yer yarılmış da içine girmişler sanki.
Nereye böyle!
Kaderin adaleti şaşmıyor
Milleti, siyasi tercihlerinden dolayı milli ve gayrimilli diye ikiye bölen çifte nağra dümbelekleri yazdırdı bu yazıyı. Telif hakları onlara aittir.
Demokratik muhalefetin her türünü suçmuş gibi gösteriyorlardı.
“Erdoğan davamızdır” diyorlardı. Karşı gelmek adeta vatanı satmak, işgalcilerle amaç ve ağız birliği yapmaktı.
Büyük resmi görmek, oyunları bozmak, tuzakları boşa çıkarmak onların işiydi.
Dar kadrocu, kalabalıklarından adam eksiltmeyi mıntıka temizliği hizmeti zanneden bir hizip...
Engel gördüklerini hedefe koymakta uzmandılar.
İtibar suikastlerinin, FETÖ’vari karalama kampanyası örgütlemenin, cadı avlarının ustasıydılar.
Bilumun öcüyle yalın kılıç savaşıyorlardı.
Küffar üstüne hayali cihat seferleri düzenlemek onlardan sorulurdu.
Kutsal kaseyi korumaya yeminli Tapınak Şövalyeleri kadar havalı muhafızlardı.
İktidar savunma gücünün, onlardan daha yılmaz bekçisi bulunamazdı.
Düşman çoğaltmakta mahirdiler.
Hele grup çıkarları uğruna ülke, parti ve lider yalnızlaştırma sanatında üstlerine yoktu. Alet etmedikleri değer, sömürmedikleri duyarlılık da...
Osmanlı sarayının değme alkış ağaları, şakşakçılıkta su dökemezdi ellerine. Şakşak hademeleri bölüğü de kim oluyordu yanlarında!
Haza, sepet ardından gelen saplamalardan oluşmuş bir kaçak devşirmeler alayı gibiydiler.
Paranoya kaşımanın, deli saçması komplolar pazarlamanın bir numarasıydılar.
On parmaklarında on marifet velhasıl...
Müfreze halinde devriye geziyor, faiz ve kaos lobileriyle mücadele ediyor, dolar saldırılarını püskürtüyorlardı.
‘Yalı bülbülü’ diyenler de vardı. Dut yemiş bülbüle döndüler.
Ortadoğu, Balkanlar ve cümle diyar-ı İslam’ın en atak tetik mücahitleriydiler.
Gülmeyin; milletler üstü ümmetin yerlici, millici ve ‘Kızıl Elma’cı bu en zinde tetikçileri sırra kadem bastı.
Zehir hafiye olmak için yaratılmışlardı.
Tehlike, göbek adlarıydı.
Beyaz kefenle dolaşır, gözlerini daldan, budaktan sakınmazlardı. Ölümüne gözü karaydılar.
‘Reisi Müdafaa Cemiyeti İnzibat Kuvvetleri’ yakıştırmasının hakkını veriyorlardı.
Göz açtırmıyor, nefes aldırmıyorlardı. Yağma yoktu.
‘Yedirmeme’ operasyonlarının aslan kahramanlarıydılar.
Olmayanı varmıs gibi göstermenin, düşmanlaştırma ve şeytanlaştırma hinliklerinin piri...
Birden kapsama alanının dışına çıktılar.
Gül, Davutoğlu ve Babacan gibiler AK Parti’den ayrıldığında, ihanet etmiş sayanlardan bahsediyorum.
Gün geldi, Berat Albayrak da zehir zemberek bir çıkışla bakanlıktan ayrıldı.
“Brütüsler, liderimizi sırtından hançerledi” diye hücuma geçen yaygara bandosu, bir anda sıvıştı meydandan. Kırklara karıştılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ters düşmek, yolunu ayırmak, trenden inmek en tabii hakmış gibi oralı olmuyorlar.
El kesesinden kumar oynar gibi bol atıp tuttukları bumerang, onları vurdu.
Cumhurbaşkanı’nın çok sevdiği bir özdeyişle ‘men dakka dukka’!
Düğün kambersiz, cumartesi yazısı cümbüşsüz olur mu! Kazancı Bedih söylesin: “Kınıfır bedrenk olur”.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025