Cafer Solgun
Dersim 38 katliamının bir de o kanlı kıyım harekâtına katılan askerlerle ilgili bir boyutu var. O askerler nasıl böyle bir kıyımı gerçekleştirebilmişlerdi? Onlara ne denmiş olabilirdi ki cumhuriyet tarihinin halka yönelik bu en kanlı harekâtında rol almayı kabul etmişler, kadın, yaşlı, çocuk demeden bir halkı yok etmek istemişlerdi?
Onlara denilmiş olan şeyin; olayın anlamı, sonuçları ve vahameti bakımından hiç kuşkusuz bir değeri yok. Çünkü hiçbir gerekçe bu olayı ‘makul’ ve ‘anlaşılabilir’ kılamaz. Bu nedenledir ki yıllarca Türkiye toplumuna yalan söylendi. ‘İsyan’ dendi, ‘eşkıyalık’ dendi, vb. Ama başka Dersimliler gibi benim de merak ettiğim, olayın faillerinin psikolojisiydi. ‘Devlet aklı’nı anlayabiliyordum ama ya o harekata bizzat katılan ve toplu katliamlar gerçekleştiren askerler bunu nasıl yapabilmişlerdi? “Emir gelmiş, yapmışlar işte” diye düşünmek yeterli bir izahat değildi.
38’in bu boyutunu ilk defa 12 Eylül yıllarında cezaevindeyken düşünmeye başlamıştım. Darbe olduğunda bulunduğum Davutpaşa Kışlası’nda kaldığımız koğuşların geniş pencerelerinden kışlanın iç taraflarını görebiliyorduk. ‘Büyük’ operasyonların öncesinde subaylar bahçede askerleri topluyor ve bizim tarafı işaret ederek burunlarından soluyan öfkeli bir edayla biz yaşlardaki o askerleri dolduruşa getiriyorlardı. Böylece “Bunlar devlet, millet, bayrak düşmanı komünistler” gazını alan askerler, her zamankinden daha coşkulu saldırıyorlardı.
Tanık olduğumuz bu sahneler, yalan-dolanla dolduruşa getirilen askerlerin ‘düşmanca’ tavırları, aklıma Dersim 38’i getirmişti.
38’in mağdur tanıkları konuşuyorlardı. Peki ya askerler neden konuşmuyordu?
Seyit Rıza’nın idam sehpasına götürülürken çekilmiş bir resmi vardır. Üniformalı iki kişi kafasına fötr şapka takılmış Seyit Rıza’yı kollarından sıkıca tutmuştur. O iki kişiden biri istihbaratçı bir emniyet görevlisidir. 38’e dair araştırmalarım sırasında o kişinin kızıyla arkadaş oldum. Babasının kemikleri sızlıyor mudur bilmem, çünkü arkadaşım Dersim ve Kürt sorununa duyarlı, demokrat bir insan. Ölene değin babasının ağzından Seyit Rıza ve 38 ile ilgili bir kelime alamamış. Tıpkı 37-38 harekâtına genç bir cumhuriyet subayı olarak katılan 12 Mart faşizminin kudretli ‘uçan paşa’sı Muhsin Batur gibi. Batur, hayat hikâyesini detaylarıyla anlattığı kitabında Dersim 38 için susmayı yeğlemiştir; “Hayatımın bu bölümünü anlatmaktan imtina ediyorum” diyerek.
Ama derdiyle terk-i diyar etmek istemeyen asker tanıklar da vardı. Onların anlatımlarıyla yıllarca merak ettiğim gerçeği öğrendim. Yusuf Halaçoğlu’nun kulakları çınlasın: Onlara harekât öncesi, “Bunların hepsi Ermeni” demişler, “kâfir, gâvur” demişler, “dinsiz-imansız” demişler, ‘sapık, sapkın’ demişler. Yani daha çok dini hassasiyetlerini istismar eden yalanlar söylemişler.
Ve o konuşan askerler acı içerisinde, “Onları, çoğu kadın, yaşlı ve çocuktu, bir ahıra topladık, ateşe verdik. Yanarak ölürken son nefeslerinde salavat getirdiklerini duyduk” dediler. “Ehl-i Beyt’i anarak, Kerbela şehitlerini imdada çağırarak öldüler” dediler. Bazısı Kürt, bazısı Türk’tü. Onlara anlatılanların yalan olduğunu anladıklarında, ömürlerince taşıyacakları bir vicdan acısı yüklenmişlerdi...
Bu yazının kıssadan hissesi olsun: İnsan hayatına dair yalan söylemenin en büyük cezası, sahibine verdiği vicdan azabı ve boğucu huzursuzluktur.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Stalin ‘Huzur Türklükte’ demiş! Cidden mi?
19.09.2025 - “Em hemû Tirk in!”
14.09.2025 - ‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’
5.09.2025 - Barışın kaçınılmazlığı…
29.08.2025 - Barışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam…
22.08.2025 - Aslolan yoldur, yürümektir
17.08.2025 - Özlemek ne uzun bir mesafe, Dersim…
10.08.2025 - Suyun akışı ya da meramı barış olmak
1.08.2025 - Vazgeçmeyeceğiz!
25.07.2025 - “Geri zekalıya anlatır gibi”
19.07.2025
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezWashington Uzlaşısı, Beijing Uzlaşısı, Londra Uzlaşısı 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
mehmet arif sarısözen
bir soru sormadan ve cevabını almadan yazamam. satır sınırı var mı, varsa ne kadar.
bilen
çoook doğru yazdın(tarafın sistem olsa da) çooooook geç kaldın be... 15 gün sonra yazdın binlerce kişi yaralandı bir sürü kişi vefat etti ve şimdi mi yazıyosun bazen kelimeler kifayetsiz kalıyor destek veriyosun eyvallah hoşgeldin
Ad Soyad Giriniz...
Saun Avcı, Alevilerin her ilçesinde Yavuz isimli okullar caddeler varken aleviler neredeydi? Geçin bunları % 60ı CHPli % 25?diğer marjinal parti ve örgütlerin eylemedim bu eylem.
TEVFİK KORKMAZ
SAYIN HOCAM SİZİ KUTLUYORUM. BİR GÜLLE BAYRAM OLMAZ DERLER YA BENCE BİR KIVILCIMLA BÜYÜK YANĞINLAR OLABİLİYOR. HEP BERABER BU DEMOKRASİ İSNEN HAKLARI İSTEMİNİ ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ,ASİMİLE EDİNİLMİŞ DİLİ İNANCI YOK EDİNİLMİŞ TÜM HALKLARLA ELELE KMARDEŞÇE HAKÇA BİR PAYLAŞIM KIVILCIMININ SÖNMESİNE İZİN VERMEYELİM. SAYĞILARIMLA
mehmet yetisken
Nabi bey Kondanın açıkladığı anketi okuyunuz. Belki fikir değiştirebilirsiniz. Adını doğru koyalım, gezi parkı ve çevresinde olup bitenler, burjuva ve küçük burjuva isyanıdır. Sonunda hem büyüğüne hem de küçüğüne sahibiz artık..
Ad Soyad Giriniz...
ya aklı olan bi düşünür ABD CNN ile BBS 3 ay önceden canlı yayın araçları kiralamış kini reyhanlıya kiminide taksim e konuçlandırmış ve bu olaylar başlayınca 15 gündür savaş muhabirleriyle canlı yayın yapıyo türkiye yanıyo diye sizce neden vallahi ben şu cahil aklımla düşünüyorum bunların derdi ağaç park bahçe demokrasi değil öyle olsa ingiliz polisi G8 göstericilerini ne yaptı gördünüzmü ABD polisi dur ihtarına uymayan 75 yaşındaki kadını 3 mt den gözünden vurdu nerde orantısız güç nerde 3aydır myanmarda budist rahipler müslümanları diri diri yakıyo nerde insn hakları örgütleri NERDE İNSANLIK NERDE MÜSLÜMANLIK HANİ NERDESİNİZZZZZZ
mehmet arif sarısözen
bir soru sormadan ve cevabını almadan yazamam. satır sınırı var mı, varsa ne kadar.
Şakir Saat
Gezi eylemlerinin ruhunun özünün ne olduğu,gezi eylemcilerinin sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımlara ve eylemlere baktığımızda,her geçen gün daha fazla ve hızla netleşiyor. Sanırım yakın zaman da bir çok insan öngürülerini analizlerini önermelerini tekrar gözden geçirmeğe başlayacak. Bir çok insan AKPnin yanına düşmemek ve bu aktivitenin içinde kalmak,ve içinden konuşmak ve bu yığınların hedef tahtasına oturtulmamak ve yaşananları derinlğine anlayamadığı için,kolayına pozisyon alıyor. Bu bir kalkışmadır. Bu kalkışmayı anlayabilmek için buna nerelerden bakmalıyız.!! 1-AKPnin ve demokrasi güçlerinin vesayetci rejimi tasfiyesi süreçlerinden etkilenenenler kimlerdir.!!! 2-Yeni bir anayasa yapılması ve bu nasıl bir anayasa olmalı !!! 3-Din ve vijdan hürriyeti ve laiklik ile ilgili durumumuz ge geleceğimiz. 4-AKPnin yanlışları nelerdir !! 5-Türkiyenin fay hatları nelerdir!!!(Kürt sorunumuz,alevi-sünni gerilimi,asker-kışla,Laik-Dinci ) 6-Türkiyenin içinde siyasi,ekonomik pozisyon alışlar nasıldır.!!! 7-Türkiyenin komşularına,bölgesine,dünyaya karşı bakışı duruşu önermeleri nelerdir !!! 8-Uluslararası güç merkezlerinin,ülkemize,bölgeye yönelik !!!ekonomik,finansal,askersel,enerji,uğuşturucu,istikrar,güvenlik açılarından ülkemize karşı dünceleri hedefleri pozisyonları nedir !!! Bunlara vereceğimiz cevaplar gezi eylemlerinin başını sonrasını gerçeğini evrilişini niteliğini anlamamıza yardımcı olacaktır.