Cafer Solgun
Tahir Elçi’yi tanıyanlar zaten tanıyordu, tanımayanlar ise Ahmet Hakan’ın moderatörlüğünü yaptığı bir tartışma programında söylediği o cümle ile tanıdılar: “PKK terör örgütü değildir”. Sözünün ne önüne baktılar ne arkasına. Savcılar harekete geçti. Diyarbakır Barosu Başkanı olması da ‘önemli’ değildi; hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Onlardan da önce yandaş taifesi hareketlendi. Sosyal medya meczupları katline ferman çıkarttı.
‘Buradayım, gelin alın’ diyerek Diyarbakır Barosu’nda bekledi. Polis gözetiminde savcı önüne götürülürken düşünce ve ifade özgürlüğümüz üzerindeki yoğunlaşan baskılara dikkat çekti. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. CNN Türk’e “terör propagandası yapmak” iddiasıyla soruşturma açıldığında “O sözün sahibi benim” dedi, kanal hakkında dava açılmasına karşı çıktı.
‘Ölümlerden ölüm beğen’ tehditlerine cevabı, “Sizden korkan sizin gibi alçak olsun” oldu.
Bir şekilde Kürt sorunuyla ilgili olan herkesin tanıdığı, bildiği, saygı duyduğu bir hukukçuydu. İnsan hakları savunucusuydu. Mağdurların, mazlumların, ‘faili meçhul’ cinayet davalarının müdahil avukatıydı. Bir ‘Cumartesi İnsanı’ idi. Yılmaz bir barış, adalet ve hukuk aktivistiydi. İlkeli duruşunu her koşulda korumuş bir insandı. Ve iyi bir baba, eş...
Kızı Nazenin’in cenazesi başındaki Amed’i inleten “Baba!” feryatlarını duydunuz mu? “Baba... Bizi bırakma... Gitme...”
Ya eşi, hayat arkadaşı Türkan Hanım’ın sözlerini...
“...Onu faili meçhuller ordusu karşılayacak. Kendini her zamanki gibi nezaketle tanıtmaya çalışırken onlar da ‘seni bütün faili meçhuller, bütün âlem tanır. Senin bize bir ömür hakkın geçti. Biz seni buradan izledik, bizim gibi faili meçhullere bir ömür adadın’ diyecekler. Ona soracaklar ‘sen geldin kaldı mı senin gibi kınalı güvercinler.’ Tahir Elçi’nin o zaman gülümseyen yüzüne bir akşam inecek ‘valla ne diyeyim geldiğim yerde epi topu bir avuç güvercin vardı. Kartallar, şahinler leş kargalara kol geziyordu’ diyecek...”
İnsan Diyarbakır’da barış ve insan hakları savunucusu bir avukat olacak da yolu hapishaneye düşmeyecek mi? Ben onu Diyarbakır Cezaevi’nde tanıdım. Sonradan Cizre’de işlediği cinayetlerle nam salan PKK itirafçısı Abdülhakim Güven’in ‘itirafları’ sonucunda bir grup avukat arkadaşıyla birlikte tutuklandığında. Hani şu Cemal Temizöz’ün adamı, korucubaşı Kamil Atağ’ın mesai arkadaşı olan Abdülhakim Güven... Geçen ay Cizre’deki faili meçhuller davasında beraat etmişlerdi...
Ağır silahlardan çıkan kurşunların delik deşik ettiği Sur’daki Dört Ayaklı Minare’nin önünde savaşa, çatışmalara, operasyonlara karşı ‘barış’ istemek oldu son sözleri. Orada iki polis ve Tahir Elçi hayatını kaybetti... Yaşasa, o polisler için de ‘yeter’ diyecekti, ‘Artık yeter! Daha kaç can vermeliyiz barış için...’
Cenaze töreninde ‘intikam’ sloganları atılmasını asla istemezdi. ‘Bizim artık barış umudumuz kalmadı’ diyen Amedlilere ‘Olur mu?’ derdi, ‘Barıştan umut kesilir mi hiç? Barıştan umut keserek yaşanır mı?’
Yiğit, mert ve yürekli bir barış adamıydı...
Önce hedef gösterdiler, sonra da vurdular. Bağıra çağıra gelen bir cinayetti. Gördük. Tanığız.
Elçi’mizi yitirdik, umudumuz ağır yaralı...
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezWashington Uzlaşısı, Beijing Uzlaşısı, Londra Uzlaşısı 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025