Cafer Solgun
MEB tarafından öğretmenlere iletilen bir SMS ile Cizre ve Silopi’deki öğretmenler otogarlara akın etti. ‘Öğrencilerimizi terk etmeyeceğiz’ diyen öğretmenler de oldu, ama çoğu ‘mesajı’ aldı ve bulundukları ilçeden bulabildikleri ilk araçla ayrıldı.
Kendi alanındaki gelişmelerden ziyade diğer memleket meseleleriyle ilgili yaptığı çıkışlarla gündeme gelen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bölgedeki operasyonların başarı oranını yüzde 90’lara ulaştırmak için çalıştıklarını açıkladı (şu andaki başarı oranı yüzde 70-80 imiş). Sayın Müezzinoğlu bakanlığını da ‘savaş’ düzenine geçirmiş tabii. Hastanelere ‘hazırlıklı olun’ talimatı vermiş. ‘Gereğinde’ hastanede yatıp kalkacaklarını ekleyerek.
HDP Şırnak milletvekili Faysal Sarıyıldız “Cizre’de şu an durum sakin. Ama halk endişeli. Yeni bir sokağa çıkma yasağı gelebilir” demeye kalmadan Cizre ve Silopi’de, ardından Nusaybin’de yeniden sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Sur’da çatışmalar devam ediyor. Bölgeden gelen haberlere eşlik eden fotoğraf ve görüntülere ‘Burası Halep değil’ notu düşmek de anlamını kaybetti.
Aralarında 35 aylık çocuklar ile 70’lik yurttaşların da bulunduğu sivil ölümleri de dahil bölgeden gelen ölüm kalım yıkım harbeleri hızla ‘rutinleşti’. UNESCO’nun ‘Dünya mirası’ olarak tescillediği Diyarbakır surları ve yüzlerce yıllık tarihi yapıların, camilerin tahrip olması da öyle.
Bütün bunları ‘terörle mücadele’ olarak kabul etmemiz isteniyor. Kurunun yanında yaş da yanabilir. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ölebilir. İnsanlar beyaz bayrak sallayarak çıktıkları sokakta hastalarını doktora ulaştıramayabilir. Tarihi ve kültürel mirasımız tahrip olabilir. ‘Yeter! Durun!’ diyen Tahir Elçi güpegündüz öldürülebilir ve onca tanığa, görüntülü kayıtlara rağmen hepimizin gözleri önünde olay bir ‘faili meçhul’ haline getirilebilir. Kurşun ve bomba izleri arasında duvarlara ‘Esedullah Timleri’ imzalı ‘Türk’ün gücü’ne dair ırkçı yazılar yazılabilir. Evet; bu kadar da pervasız ve ‘özgüvenli’ olabilirler. Bu ortamda eğitim ve öğretimden bahsetmek ise herhalde biraz lükse kaçmak olur. Bütün bunlar olabilir ve oluyor da zaten. Daha da olacaklardan başka…
Dün kadar yakın bir geçmişte ‘çözüm süreci’ adı altında insanların barış umudu ayağa kaldırılmıştı. ‘Barış’ iyi bir şeydi ve artık Türkiye eskilere, 90’lı yıllara dönmez, dönemez deniyordu. Kim ki bu ortama kastetmek ister, kaybeder deniyordu.
O umuda kıydılar. Yine. Ve ‘bir şey olmadı’.
Meselemiz budur. Yapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor.
Bunu ilk defa ne zaman fark ettiler bilemiyorum. Belki Roboski katliamı dosyasını ‘Parası neyse verelim, uzatmayın’ diyerek kapattıklarında. Belki Gezi’de ‘Emri ben verdim, ne olmuş?’ dediklerinde. Belki ‘Kırın kapıyı alın! Boş verin kanunu filan, gerekirse kanunu sonra yaparız’ dediklerinde…
Bildiğim, toplumun duyarsızlığına dair teşhislerini çok abarttıkları, çok zorladıklarıdır.
‘Yapıyoruz ve oluyor. Bir şey de olmuyor’ düşüncesinin keyfiliği bir yana, asıl tehlike, neden olduğu körlüktür. Çünkü ‘bir şey olmuyor işte’ dedikleri her an bir büyük birikime yol açtıklarını görmüyorlar…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezWashington Uzlaşısı, Beijing Uzlaşısı, Londra Uzlaşısı 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025