Cafer Solgun
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘terör’ ve ‘teröristin’ tanımını değiştirmek gerektiğini ‘buyurdu’ ve işareti alan medya ile birlikte AKP’li hukukçular derhal seferber oldu. Söz, düşünce, eleştiri, yazı, kitap deyip geçmemeliyiz yani; ‘bombadan daha tehlikeli’ olabilir pekala! Dahası da var; ‘baş belası’ sosyal medya da deyip geçmemeliyiz, aynı ‘tehlike’ orada da var.
Aslına bakarsanız bu zihniyetin ‘icraatı’ bir süreden beri zaten var. Siz deyin 17-25 Aralık sonrasından beri, ben diyeyim 7 Haziran veya 1 Kasım sonrasından. Saray, iktidar ve yönetim anlayışını eleştiren, itiraz eden, razı gelmeyen, boyun eğmeyen hemen her kişi ve çevreyi doğrudan veya dolaylı şekilde ‘hain’ görüyor. ‘Hain’ olmak mı ‘terörist’ olmak mı daha ‘fena’ bir şey acaba?
Neticede Saray söylüyor ve genellikle önce tetikçi medya sonrasında da savcılar harekete geçiyor; olması uygun ve gerekli görülen ‘oluyor’. Gazeteciler tutuklanıyor, muhalif medya kuruluşlarına el konulup batırılıyor vb.
Önceki gün ‘Hala barış istiyoruz’ açıklaması yapan üç akademisyen, haberin dumanı üzerinde tüterken ‘Terör propagandası’ yaptıkları suçlamasıyla kendilerini ‘içeride’ buldular. ‘Herkes terörist olabilir’ zorbalığının son örnek uygulaması şimdilik bu. Başka örnek uygulamalar sırada olmalı. Bir de ‘yasası’ çıksın, asıl o zaman göreceğiz, ortalık ‘teröristten’ geçilmiyormuş meğer…
Neresinden baksanız ‘olağanüstü’ bir dönemden geçiyoruz. Ve bu tür durumlarda zihnimizi meşgul eden ‘Ne olacak bu memleketin hali?’ sorusunun cevabını bulmaya çalışırken durup tarihi deneyimlerden öğrendiklerimizi hatırlamamızın yararlı olduğuna inanırım.
Zorba rejimler ve diktatörler iktidarlarını ellerinde tuttukları devleti kafasını kaldıranın kafasına vurdukları bir ‘sopa’ olarak kullanırlar. Kendilerini ‘devlet’ ve ‘millet’ kavramlarıyla özdeşleştirirler. Varlıklarını o ülkenin ‘kaderi’ olarak görür ve herkesin de böyle kabul etmesini isterler. Kendilerinden öncesi yoktur, sonrası da olmamalıdır.
Bu zorbalığın kaim olması için de hep bir ‘davaları’ vardır. Bu ‘dava’ duruma ve şartlara göre değişkenlik arz etse de en kullanışlı olanı milliyetçiliktir. Ve ‘dava’, diktatörün şahsında en ‘yüce’ anlamını bulur. ‘O’ olmasa ‘dava’ da olmaz. ‘Dava’nın adamı olmamak ise, tabii ki ‘hain’liktir.
Bu tür bir rejimde bütün kurumlarıyla birlikte devlet, iç ve dış mihraklara karşı sürekli ‘tetikte’ iken bütün topluma da korku salar; iç ve dış düşmanlara karşı herkesin devletin ve ‘liderin’ arkasında durması gerektiğini telkin eder, dayatır. ‘Bir dakika ya?’ diyen, ‘hain’ olur.
Fakat hiçbir zorbalık rejimi yoktur ki yarattığı korku toplumunun altında kalmasın.
Korku ve öfke, isyan, birbirinin ikiz kardeşidir çünkü. Bir toplumda ne kadar büyüyen bir korku varsa, o kadar da isyan potansiyeli vardır.
Ülkemizde uzun süredir bir ‘olağanüstü hal’ zihniyeti hakim. ‘Barış’ demeyi, eleştirel bir düşünce dillendirmeyi ‘terör’ ile özdeşleştiren bir devlet aklı ve uygulaması, doğru, herkesi korkutuyor.
Hele ki topluma nerede ne şekilde patlayacağını bilemediğimiz bombaların korkusu, endişesi hakim iken… İnsanların ‘durduk yere’ ölmesine ‘alışmamız’ gerektiği söyleniyorken…
Ve siyaset kurumunun, gelişmeleri ‘kaygıyla izlemenin’ ötesinde bir ‘etkinliği’ kalmamışken…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Stalin ‘Huzur Türklükte’ demiş! Cidden mi?
19.09.2025 - “Em hemû Tirk in!”
14.09.2025 - ‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’
5.09.2025 - Barışın kaçınılmazlığı…
29.08.2025 - Barışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam…
22.08.2025 - Aslolan yoldur, yürümektir
17.08.2025 - Özlemek ne uzun bir mesafe, Dersim…
10.08.2025 - Suyun akışı ya da meramı barış olmak
1.08.2025 - Vazgeçmeyeceğiz!
25.07.2025 - “Geri zekalıya anlatır gibi”
19.07.2025
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezWashington Uzlaşısı, Beijing Uzlaşısı, Londra Uzlaşısı 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
Ro$ev sîtav
çOK YERINDE BIR DEGERLENDIRME.. ELINE SAGLIK TANER KARDE$