Cafer Solgun
21. yüzyıldayız, 2016 yılında ve hâlâ yaşadığımız toprakların ‘vatan’ olması için onu kanlarımızla sulamamız gerektiğini söylüyorlar…
Yaşadığımız çağın uygarlık değerleri demokrasi, özgürlük, barış, temel hak ve özgürlüklerle tarif edilen bir düzeyi işaret ediyor; ama bizim hâlâ iç ve dış düşmanlarla mücadele halinde olmamız, devleti elinde tutanların ‘askeri’ olmamız gerektiği söyleniyor…
Haktan, hukuktan, adaletten ve hele ki barıştan söz etmememiz gerekiyor. Köprülerin altından çok sular aksa, devirler devranlar değişse de devletin ‘makbul vatandaş’ ölçüleri oluyor ve o ölçülere uygun olmadığınız, egemen devlet zihniyetine biat etmediğiniz takdirde ‘cadı avı’ mağduru oluyorsunuz. “Eğer benden değilsen teröristsin” diyorlar…
İktidarlarını, oturdukları koltukları, işgal ettikleri makamları memleketi keyiflerince yönetme icazeti sanıyorlar. Çuvallayan hiçbir icraatlarından, politikalarından dolayı hesap vermek istemiyor, yanlışları nedeniyle istifa etmek şöyle dursun özür dahi dilemiyorlar. Yanlışları ülkemizi yangın yerine çevirse, çocuklarımıza, hayatlarımıza mal olsa bile hem de.
Toplumu hemen her konuda kutuplaştırıyorlar, karşıtlaştırıyorlar, birbirlerine karşı konumlandırıyorlar, acılarını, sevinçlerini dahi paylaşamayan bir duruma sürüklüyorlar ve sonra da karşımıza geçip ‘devlet ve millet’ diyorlar, ‘birlik ve beraberlik’ diyorlar…
Öncelikleri var, hedefleri var, hassasiyetleri var ve bütün bunlar, ne olursa olsun iktidarda kalmalarına dair. Doğru yaptıkları bir şey varsa onu da gözlerini bürümüş bu ‘Ne olursa olsun…’ saplantısına kurban ettiler çoktan…
Çok korkuyorlar. Çok korktukları için bu kadar pervasızlar. Çok korktukları için çok korkutuyorlar, tehdit ediyorlar, şantaj yapıyorlar; insanların sormayacağı, sorgulamayacağı, itiraz etmeyeceği, eleştirmeyeceği, başına ne gelse ‘kader’ diyeceği bir toplum hayal ediyor ve bu hayallerini zorluyorlar…
21. yüzyıldayız, 2016 yılında. İyi kötü bir demokrasi deneyimimiz, insan hakları bilincimiz var. Hak ve özgürlüklerden haberdarız. Hukuk, adalet, barış, bir arada yaşama ve yüzleşme kavramlarını da henüz unutmuş değiliz. Darbeler gördük, iç savaş manzaraları yaşadık, tekçi toplum mühendisliği dayatmalarına maruz kaldık. 2016 yılındayız ve ‘vatan’ı bize hâlâ ölümle tarif eden bir devlet kafası tarafından yönetiliyoruz.
Ahmet Kaya’nın ‘Olmasaydı sonumuz böyle…’ dediği türden bir noktadayız… Ama her ‘son’ bir yeniden başlangıçtır. Zorla, zorbalıkla, hamasetle önü alınamayan…
***
Newroz, Kürtlerin diriliş ve direniş bayramıdır. Ortadoğu halklarının zulme, zorbalığa karşı başkaldırmasını sembolize eder. Bu nedenle Newroz, aynı zamanda bir barış ve özgürlük kararlaşmasıdır. Barışa duyulan büyük özlemdir. Newroz, bir sözdür. Karardır. Özlemdir. Bahardır... Ve bahar, içimizde karartılamayan umuttur. Onurlu ve sürekli bir barış temennisiyle. Kutlu olsun...
Newroz, cejn a berxwedan û nûjiyanê ye . Ji bo gelên Rojhilata Navîn, tê wateya serhildana li hemberê zilm û zordariyê. Ji ber wê yekê, Newroz, biryardayîna aştî û azadiyê ye. Ew hêviyek mezin a aştiyê ye. Newroz, soz e. Biryar e. Bêrîkirin e. Bihar e. Û ew bihar, hêvîyek di dilê me de ye kû, tu car nayê tarîkirin û kuştin . Bi hêviya aştiyek bi rûmet û mayende. Pîroz be…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezWashington Uzlaşısı, Beijing Uzlaşısı, Londra Uzlaşısı 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025