Cem SANCAR
Hayat devam ediyor. İnsan bazen gerçek hayatla ilgilenmek istiyor. Nasıl yaşanıyorsa öyle.
Siyaset ayrı mevzu. Şehrin gündemi zengin.
Her sonbaharda şu "manevi başkentin" bir hediyesi de lâkerdadır bence.
Lâkerda Rumca bir söz. Rum, Anadolu demek. Doğu Roma, Osmanlı İmparatorluğu.
İstanbul bir insanlık geçidi aslında. Bir varoluş senfonisi...
Osmanlı Kanunnameleri 1600 yılında bahsediyor lâkerdadan.
Lâkerdanın kanununu yapmışlar ta ne zaman!
Dünya kültürü bu kompleksiz şehrin kılcal damarlarında akıyor, akmış. Onu diyorum.
Tabii İstanbul'un öncelikle bir kuşlar medeniyeti olduğunu unutmamalı. Güvercinler, kumrular, martılar ve serçeler. Kırlangıçlara, o hızlı serdengeçtilere hürmette kusur etmemeli.
Hayatı açıklayan imgelerdir bunlar. Güvercindeki huzur, martının rüzgara karşı gökyüzünde asılı kalmasındaki direnç ve kırlangıcın uçuşundaki zikzak: Fikrimizin ince gülü...
Yaratıcının ilminden zevklenme kabiliyeti olanlar için büyük ikramlardır bunlar. Kuşları gözlemek insanı bir serçe sarayda hissettirebilir.
Ermiş bir medeniyetin insana olduğu kadar hayvan nesline gösterdiği izzet ve ikramdan idraklanmak bir nasip meselesidir.
Ya balıklar?
Pagan Bizans'ın bayraklarından biri de palamuttu! Surlara asılan bir flamadır palamut.
Öyle bir balıktır ki kentin bilinçaltına gizlenmiştir.
"Palamut" diye şehir argosunda berduşların taksi duraklarında yerden topladıkları yarım kalmış purolara da denir ama mevzumuz o değil.
Fatih Sultan Mehmet Han'dan sonra da palamut bereketi sürmüş. Palamut akınlarıyla şenlenmiş ahali. Öyle bir şehirmiş ki aç kalmak büyük istisna.
Haliç kıyılarında halk tencerelerle koşarmış kıyıya. Elleriyle toplarmış balıkları.
Efsane bir bollukmuş bu deniz. Öyle bir cennetmiş bu şehir. Masal gibi...
Palamut bu sene de etli butlu fakat.
Biliyorsunuz, zatıalilerinin kilo almışına torik denmekte. O da ayrı bir hikaye. Ama biz palamutta duralım. Çünkü onun bir de lâkerdası var!
Lâkerda balığın tuzda bekletilmesiyle mümkün. Tuzda pişirmek, ata mirası organik bir teamül. Bir tutumlu tedarik.
Biz bahar lâkerdası denen, palamuttan 10 - 15 günde olanına bakıyoruz. Torikten babayanisi yapılmakta ama hem uzun işlem, hem torik sarsıcı bir maliyet...
Lâkerdada mühim olan balığın kanının, kirinin iyi temizlenmesi. Pir ü pak edilmesi.
Sonra kaya tuzu ve aralara serpiştirilecek otlar. Bilhassa dipten sızan suyun alınmasındaki ihtimam!
Yani her güzel şeyde olduğu kadar bir meşakkat var kendisinde.
Lâkerda öyle paldır küldür bir besin değil.
Limonu filan tamam olacak. Buzlukta saklanacak, sirkeli-limonlu suda yıkanacak, çoluk çocuğa alıştırılacak. Yani içimizdeki özentilerin uzun sürmüş Sushi merakı New Yorklu bir görgüsüzlüktür zannımca.
Lâkerdaya itiraz boşuna. Bu yerli ocak, bu şifalı mutfak, bu aşevi, bu cömert asitane ne varsa tüm nimetleri, hepsini vermiş insanlığa.
Esasa gelirsek, memleket balıkçılarına emanet etmeli lâkerdayı. İşi bilene.
Balık başı yaparlar. En iktisatlısı evde yapmaktır tabii. Ucuzundan bir hazine.
Eminönü, Karaköy balıkçılarının bazıları ordinaryüs olmuştur bu konuda.
Tarifi vermeyeceğim elbette. En iyisi ustasından öğrenmek. Ben yaptım. Bir ara deniz kıyısında bir köyde yaşıyordum. Çırak olarak balığa çıkıyordum. İşim parakete denen oltaların karışmasını engellemek ve sırtıma zıpkıncı oturduğunda kayığın burnundan lüks lambasını suya tutmaktı. Ahtapot ve kalamar avında.
O zamanlar payıma çok balık düşünce, basmıştım palamudu ben de tuza. Çok güzel olmuştu, o kış yendi yendi bitmedi. Zihnim açılmıştı kışın sonunda. ..
Medeniyet dediğin aynı anda yeme içme kültürü. "Aç ayı oynamaz" diye bilge bir laf var bu lisanda.
Bazılarını çileden çıkaran İstanbul argosundaysa lâkerda, fıstık gibi, çok güzel mânâsına geliyor. Argo, anlamlı bir destek düşünen insana. Yasaklamak boşuna çaba.
Ne diyordum: Ey şehir, ey "lâkerda"...
Yazarlar
-
İsmet BerkanAhlaki çöküşün dorukları: Sahte diploma sahiden skandal mı? 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUProf. Atalay tartışmasında yeni aşama: İsminin silinmesi rektörün işiymiş… 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSelçuk Bayraktar'ın sosyal medyasına geçer miyim? 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİşin çivisi çıkmış 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDiploma skandalı ve yargı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRDiploma çetesi Milli Emlak’a da sızmış! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanHukuk ve kurumlar yok olursa devlet sahipsiz kalır 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019