Cem SANCAR
Bermuda şortlar giysem, pek muhafazakâr ya da pek 'monden' neyse işte ciddi entelektüellerin toplantısına katılsam.
Yaka cebime su dolu küçük şişe koysam, içine bir gül yerleştirsem.
Mevlevi terbiyeyle dünyaya gözümü açsam, Cüneyd Bağdadi okusam, Hint bilsem.
Kimse beni anlamasa, ben kimseyi takmasam. Mizah dergilerine konu olsam, arkamdan gülseler. Onlara kızmasam, şiir yazsam.
Olmayacak nedenle bir taş bulsam, üstüne çıksam, tek başıma seçimde aday olsam! Her sene boşluğa konuşsam.
Demokrasi ve beyefendilik anlatsam. Sekiz oy alsam.
Beylerbeyi'nde rahmetli pederin köşkünde kalsam, ahşabın gıcırtılarıyla kalksam, bahçedeki iğde ağacıyla aramda bilinmez bir bağ olsa.
"İbrahim
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim?" diye sorsam.
Yeşil sarıklı hocalar sussa. Adım Âsaf Hâlet olsa, Çelebi deseler bu âlemde aslımıza...
***
Dâhiliye Nezareti Şifre Kalemi Müdürü Mehmet Sait Halet Bey'in oğlu olan Çelebi, İstanbul'da doğdu. Babası Mevlevi idi ve oğlunu o ilimle yetiştirdi.
Cihangir'de geçen çocukluk ve ilk gençlik çağında İstanbul kültürünü bu semtlerde hazmetti.
Galatasaray Lisesi'nde 8 yıl eğitim gören, şair babasından Arapça ve Farsçayı öğrenen Çelebi, Mevlevi Şeyhi Ahmet Remzi Dede ile Rauf Yekta Bey'den Ney, musiki ve nota derslerini aldı. Derin irfani bilgilerle, Mevlevi çevre içinde büyüyerek kendini yetiştirdi. Şiirlerinde de bu bilgilerini kullandı. Erken yaşlarda şiir yazmaya başlayan Âsaf Halet Çelebi ilk şiirlerini aruz ölçüsüyle rubai ve gazel tarzında yazdı. 19 yaşından sonra kendine özgü ve serbest bir stil edindi. Üç ay kadar Fransa'ya gitti. Sanayi-i Nefise Mektebi'nde öğrenim gördü. Adliye Meslek Mektebi'nden mezun oldu. Farsça, Arapça, Fransızca, Hintçe ve Sanskritçe öğrendi.
Çelebi, siyasete de ilgi duymuş, 1946'dan itibaren, yaşadığı sürece bütün seçimlere bağımsız aday olarak katılmış park ve meydanlarda birkaç kişiye konuşmuştu.
Ceza Mahkemesi zabıt kâtipliği göreviyle işe başladı. Osmanlı Bankası ve Deniz Yolları İşletmesi'nde memur olarak çalıştı. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü kitaplığında görevliyken sık sık hastalanmaya başladı. Kalp krizi geçirerek 15 Ekim 1958 Çarşamba günü başka bir âleme geçti...
Asaf Hâlet Çelebi için, doğru gibi görünen eksik bir tanımla "Düşünce şiiri yazdı" denmiştir. Bize göre İslam'ın zarafetinin, Tasavvuf'un şiirini modern bir şekilde yazmıştır. Esas olay budur.
Âsaf Halet, kabul edelim ki farklı fikirlerinin tümünü baskılayan bir totalitarizmde yaşamış ve o kısıtlayıcı iklimde, gizli hakikatin bilgisini sırtında taşımıştır. İstanbul geçmişinde bir irfan ve fikirler seremonisi idi, işte Çelebi, asıl şehrin, üstü örtülmüş o medeniyetin işaretleriyle konuştu!
O dönemin de bu dönemin de bilmediği bir lisandı bu. Onun şiirleri bir dua gibiydi.
"vurma kazmayı
ferhâaad
he'nin iki gözü iki çesme
âaahhh
dağın içinde ne var ki
güm güm öter
ya senin içinde ne var
ferhâaad..."
Çağını anlayan, ama onunla ölümüne kapışmayan bir akla sahipti. Böyle yaparak söyleyeceğini de söyledi. Vakitsiz 'öten' yüksek zekâlarda görülen depresyona hiç girmedi. Delilik ile velilik arasındaki o ince, ferah çizgide neşeyle gezindi. Kısa yaşadı, güzel yaşadı. Biricik evladını kaybetti, her ne kadar kulak asmaz görünse de ortamın paradigması onu anlayabilecek durumda değildi. Bu onu sarsmış olmalı.
Mesela "He" şiirinde Allah'ı simgeleyen "ﻫ" harfinden yola çıkarak beşeri aşktan ilahi aşka kavuşmayı şiirleştirdi.
"ejderha bakışlı he'nin
iki gözü iki çeşme
ve ayaklar altında yamyassı..."
2. Yeni şiir akımını ve Sezai Karakoç'u etkileyen Âsaf Halet derin bir şairdi kısaca. Hakkı yendi.
Şehri İstanbul'un halet- i ruhiye 'si, asırların dibindeki asıl bilgelik ondaydı. Nüktenin görmüş geçirmişliğini üstüne giyinmişti.
Ne var ki Âsaf Bey hâlâ kulağımızın dibinde tennuresinin rüzgârında dönmekte. Sema'dır bu:
"yolunu kaybeden güneşlere
bakıp gülümserim
ben uçarım
gökler uçar..."
Yazarlar
-
İsmet BerkanAhlaki çöküşün dorukları: Sahte diploma sahiden skandal mı? 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUProf. Atalay tartışmasında yeni aşama: İsminin silinmesi rektörün işiymiş… 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSelçuk Bayraktar'ın sosyal medyasına geçer miyim? 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİşin çivisi çıkmış 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDiploma skandalı ve yargı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRDiploma çetesi Milli Emlak’a da sızmış! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanHukuk ve kurumlar yok olursa devlet sahipsiz kalır 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019