Cem SANCAR
Kim şöyle bir doyasıya sarılmak istemez bir başkasına? Hangimiz sevgiyle bakan gözlerin meftunu değiliz? Sadece heyheylenerek geçmez hayat.
İnsan sevgiye aç bir varlıktır. Kimi ailesinden yeteri kadar itina görmemiştir, kimi hayatın zorlu yollarında tökezlediğinde bir kaldıranı olmamıştır. Kimi kaderin hastalıklarına duçar olduğunda yalnızlaşır, kimi ihtiyarladığında.
Narsistleri, bencilleri hiç söylemiyorum. Onlar ancak kendilerini sever. O sevgi değildir, bir tapınıştır daima. Kendini tanrı sanan kas yapmış bir psikoz.
İnsan dediğin sevmek ve sevilmek ister. Henry Miller, dahi şair Rimbaud'yu anlattığı Büyük İsyan adındaki kitabında mealen şöyle der: "Sevilmek istiyorsan, sevginin aslı ol!"
Kolay mı peki bu? Hayır, yalnızca söylemesi kolay...
Bu süpersonik çağda evet laf çoktur, fakat derman yoktur.
Fi tarihinde bir derginin özel habercisiyken kaza geçirmiştim de arabanın ön camı patlamıştı kafamda. Başım ikiye yarılmıştı alnımdan. Acilde 15, 20 dikiş atılıp yatarken, yatağımdan telefon etmiştim yayın yönetmenime, böyle böyle diyerekten. "Aman!" demişti yönetmenim, "Gelemiyor musun şimdi? N'apıcaz kapağı peki?" Sesim zor çıkıyordu, bir daha anlatmıştım olan biteni. İçimde sırça kadehlerin kırılma sesleri.
Onu diyorum, sevgi lafta kalan bir söz olunca inciniyoruz boyuna...
Geçende Süleymaniye'ye gittik. Arkadaşım Filozof İrfan'la, kuru fasulye yedik, camiye, o muhteşem mabede baktık. Eski zamanları hatırladık antik zamanların ortasında. Buralar öğrencilerin sığınağıydı o yıllarda. Üç kuruşa yemek, beş kuruşa çay. Üstümüzde gaddar paşaların kılıçları, cebimizde son abonman bileti. Daha bu kadar post modern olmamıştı Masiva'nın darbesi.
Meşhur futbolcuları düşündüm o an nedense. Sekiz bininci kadınla birlikte olurken "Seviyorum!" diyorlardı gazetelerin manşetinde. Kimi bir aydınlanma yaşamış, köşkler, kâşaneler, İsviçre boyutunda araziler, dağlar tepeler, ardından musalla taşında resimleri.
Baktım caminin eşiğinde genç bir adam, oturmuş basamağa, elinde bir kitap, altını çiziyor. Öyle dalmış ki işine. Ne çok yakışıyor sevgisi diye düşündüm, Süleymaniye'ye...
Sonra kalktık, yürümeye başladık. Daruzziyafe'nin fiyat listesine baktık. İstanbuliçin uygunmuş çay ücretleri.
Oralarda buralarda yazıyoruz diye aldanmayın sakın! Mutedil bir hayat cebimizdeki. Bir mülksüzler romanıyız badema, neyse mevzubahis değil bu aslında.
İlk maksadı fakir fukaraya aş evi olan sonradan değişen Daruzziyafe'nin ortasında bir çınar ağacı var. Kökleri, parmak uçlarında havaya kalkmış adeta! Sarılmış külliyeye, bir kovuk açılmış içinde. Osmanlının fakiri olmak istedim orada. Yeter bu kovuk dedim adam olana, yaşar içinde bir insan da.
İnsan bir lokma bir hırkaydı evet, amma ve lakin sevgisiz olamıyordu!
Ve dahi işte sevgiye aç insan kolayca kandırılıyordu. Bütün dolandırıcılar, bütün algı yapıcılar bunu biliyor, buna göre tuzaklarını kuruyordu. Zampara robotlar, kalbini aldırmış cadılar, Rambo kılıklı mutantlar, hepsi bu çaresiz anı bekliyordu.
Sevgisiz bir toplum aldanmaya mahkûmdu. Biçare insanlar da öyle. Tıpkı ihtimamsız yetiştirilen çocuklar gibi. Denize her düşen yılana sarılıyordu.
"Evet" dedi İrfan gülümsedi, "Rebabı dinle. Onu duyuyorsun diye düşünüyorsun böyle!"
Bir rebap sesi yakıyordu avluyu gerçekten! Yağmur sonbaharın kızılyapraklarını konfeti gibi atıyordu önümüze. Zirvelerdeki, para ve makam ve şöhretin kavurduğu yerlerdeki kanlı bıçaklı dövüş çok uzaklarda kalmıştı. Elleri baltalı birilerinin şişmiş öfkesi ve de türlü Amerikan traşlı kof kabadayılığın bir kıymeti harbiyesi yoktu buralarda.
Rebap öyle bir kalp ilmiyle çalıyordu ki, ciğerimizin perdesi çıtırdamıştı artık. Huzur, evrensel bir dengenin ritmiyle sinirlerimizi gevşetiyordu.
Sırt çantamdan bir Kaygusuz Abdal çıkardım. Tepemden bakıyordu Mimar Sinan! Öyle tefeülen bir sayfasını açtım:
Kaygusuz Abdal uyan
Aşkı bil aşka uyan
Şöyle demiştir diyen
Var edep öğren edep...
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019