Cem SANCAR
İnsan nedir, diye pek çok kez sorulmuştur tarihte.
Yokluktan gelen yokluğa giden bir yolcudur fikrimce...
Bir tarafı hayvandır, bir tarafı melek. Hayvani tarafımızda aç gözlülük vardır, doymak bilmezlik vardır, bedenimizde maymunsu bir ihtiras haldır haldır dolanır. Mal mülk makam mevki yetmez bize. Ev araba sevdiğimizden tüten sevgi kesmez bizi. Hep daha çok şey isteriz.
Dünyaya tapmak böyle bir şeydir. O tapıcıların gözlerinden azgın boğalar bakar. Ve kurnazlığı meziyet sananların ağzından trak diye aşağılamalar kaçar.
Selam vermeye üşenenler, 'gülmezoğulları', afrasından tafrasından yanına yaklaşılamayanlar, parmak sallayıcılar filan bu tarikattandır.
Bilmezler, yazıktır, bataklıkta çamur içinde yuvarlanırlar. Ne ki, fazla yaklaşırsan sana da sıçratırlar.
Ondandır, aman der bizim bilgeler, gittiğin yola, yanındakine dikkatle bak!
"Kimdir bu pinti kocakarı, küçük zevksiz ikiyüzlü.
Soğanlar gibi kabuk üstüne kabuk, kokan sıska bir sarımsak..."
***
İnsan aynı zamanda meleklerin izini taşır.
Yoksulların, açların, terk edilmişlerin peşinde koşan, onların yaralarını saranların varlığı başka türlü anlatılamaz. Dürüst insanların, 'naif bu ya!' diye alay edilen narin kalplerin, sadıkların ve delikanlı ruhların esbabı mucibesi budur...
Kimin melek olduğu ise zahiren, şeklen anlaşılmaz.
Yoksa, sur dibinde mangal yapanların, ordan kalkıp darbe tanklarının önüne yatmasını hiçbir fıkıh açıklayamaz...
Hayata sadece hukuk kafasıyla bakanların sözündeki çiğlik, her şeyin pratik akıl ile çözüleceğini söyleyenlerde sırıtan kuru sıkı haller, Batıdan gelmeyen fikirlere burun kıvıran aval turist modernliği hep aynı yemeğin soslarıdır.
Oysa yemek kokmuş, bozulmuştur. Yiyende bağırsak enfeksiyonu hâsıl olur. Mide spazmı geçiren bünyelerde ise ilim irfan yer etmez ve etmemiştir.
Kim bilir belki de ondan, zamanımızda ilaç niyetine bir Cemil Meriç, bir Kemal Tahir ortaya çıkıp gönlümüzü neşelendirememiştir...
***
Şunu da eklemelidir: İnsan bu dünyada gül bahçesi düşlerse gül ile takdir olunur.
Hırs küpüne düşmüşse, balçığa bulanır. Eşekle yarışan eşekle, yılanla sinsileşen zehirle uyanır...
İnsan ömrü hayatı boyunca iyi ile kötü arasında sersem sepelek gider gelir. Bazı yaşamlar acı verir, bazıları yalan olur. Bundan dolayı sanırım finalde tekâmül durur, kişi 'kuyruk' sahibi olur!
Bazılarının övündükleri ve birbirine gösterdikleri o görkemli 'kuyrukların' nedeni budur...
Bu anlatılanda hepimizden bir parça vardır.
Çünkü insanın çağımızda ve her çağda kafası karışıktır.
Eski hikayedir: Adamın birisi 'eşek kovalayanlardan' korkar, kendini eşek sanmaktadır, kaçar bir eve sığınır. Ev sahibi ona eşek olmadığını bilakis 'İsa' mertebesinde olduğunu, makamının ahır değil dördüncü kat gökyüzü olduğunu anlatır ama nafile. O mütemadiyen kuyruğunu aramaktadır...
***
Fakat illa ki Âdemoğlu çamura düşse de sonuçta kendi menşeine döner.
Gün gelir ansızın bir ses duyar: "Ben sizin rabbiniz değil miyim?..." Bu ister önümüze çıkan bir âyet, ister peygamberlerin evliyaların sözü, ister tasavvuf ehlinin zikri veya kıymetini sonradan hissedebileceğimiz bir işaret olsun. O kişidir ki antenleri açıksa kim olduğunu idrak edip 'evet' der, saniyede aslına döner...
Bu söylediklerim çok yüksek şeyler değildir.
Pek çok insan hayatında bunları bizzat yaşar.
Ağzımızdan çıkanlar ile bize geri dönenler bittabi benzer şeylerdir...
***
Eşeğe geri dönersek...
Meleğin nuru ile nurlansın, değişsin diye kuyruğuna kanat bağlanmıştır. Tamam da eşek bunu fark etmemiştir ve de edemez.
İnsan, Allah'ın nefesidir ve bu anlamda görünmez kanatlara sahiptir.
Evet ama havalanabilmesi için kendi kadrini kıymetini fark etmesi gerekir...
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019