Erol KATIRCIOĞLU
Bizim hikâyemiz bu. Adaletsizliklerin neredeyse kural gibi yaşandığı bir ülkede adalet aramak göze alınabilecek bir iş değil. O nedenle de toplum adalet aramaktan ümidi kestiğinden yapabildiği tek şeyi “kurallara uymadan”, yani “kendi küçük adaletsizlikleriyle” yaşamayı tercih etmiş durumda. O nedenle de bu ülke hiçbir alanda doğru dürüst bir kural oluşturamıyor. Ama insanız sonuçta ve bir gün gerçekten adil davranabilecek bir yönetim ummadan da yapamıyoruz. O nedenle de “adalet” bu ülkede özel anlam taşıyan bir kelime.
İkinci Meşruiyet’in devrimci “Jön Türkleri” Meşruiyet ilan edildiğinde İstanbul sokaklarında Fransız devrimcilerinden esinlenerek “Hürriyet, Eşitlik, Kardeşlik” sloganı atarlarken bu sloganın önüne “Adalet” kelimesini koymayı tercih etmişlerdi. O nedenle de slogan “Adalet, Hürriyet, Eşitlik ve Kardeşlik” şekline dönüşmüştü. O günün toplumunda en çok duyulan bir ihtiyacın ifadesi olarak.
Bugünün Türkiye’sinde de durum çok değişmedi. Değil mi ki herkesin, ama herkesin gözü önünde “Gök Kafes” adı verilen gökdelen İstanbullulara rağmen şehrin göbeğine dikilebildi, bu durumda insan neden ve niçin adaletsizliklere karşı durmak düşüncesi ve isteğinin arkasında dursun ki?
Ya da bir iki kere yazdım. Herkesin gözü önünde, insanların evlerine, işlerine gitmek için kullandıkları bir “yol”u, özelleştirme adı altında bir özel şirkete vermek nasıl bir kamu görevi olabilir ki? İstanbul Belediyesi’nin sahibi bulunduğu İDO’nun bütün gemileriyle, iskeleleriyle ve hatlarıyla, varolan bütün yasalara aykırı olarak bir özel şirkete verilmesi olayından söz ediyorum. Bu adaletsizlik de hepimizi gözü önünde oldu ve olmaya devam ediyor. İnsanların isyanı kamuoyunda pek duyulmuyor ama adalet duygularının derinden zedelendiği aşikâr.
Ya da alın yine hepimizin gözü önünde olmakta olan Vakıf Üniversiteleri olayını. “Kâr amacı gütmeyen” kuruluşlardan sayılan bu kuruluşların pekâlâ asıl kuruluş amaçlarının “kâr” sağlamak olduğu herkesçe bilindiği hâlde değilmiş gibi davranmanın yarattığı adaletsizlikleri. İstanbul’da Yeni Yüzyıl adlı üniversitede olanlar bu adaletsizliklerden en sonuncusu. Üçü dekan olmak üzere 17 öğretim üyesinin işine son vermiş yönetim. İş Kanunu’na ve YÖK Kanunu’na rağmen. Yönetim dediğimiz de sanmayın ki rektör. Yönetim, Üniversite’yi kuran ve akademik olmayan kişi ya da kişiler. Üstelik biraz daha ayrıntısına inince “kütüphanesi” dahi olmayan bu kuruma bu yetkinin nasıl verildiği hakikaten şaşkınlık verici.
Ama oluyor işte. Burası Türkiye. Vatandaşın “yol”unu özel kişilere para kazansın diye veren adaletsizlik, “eğitimini” de vermekten çekinmemiş. Üstelik de adında “adalet” olan bir partinin iktidarında bile. Oysa ne “yol” ve ne de “eğitim” para kazanmak için uygun alanlar ve eğer olacaksa da bu gibi adaletsizlikleri üretmeden olması gerekir.
Tabii ki söz edilebilecek adaletsizlikler burada söz ettiklerimle sınırlı değil. Bunlar benim son günlerde gözüme batanlar. Ama bu ülkede hiçbir zaman gerçek bir muhalefetin olmayışı, iktidar partilerinin de hep “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışıyla davranıyor olması toplumun bu tür adaletsizlikler konusunda daha duyarlı davranmasını da önlüyor.
Dedim ya bizim hikâyemiz bu. Bir toplumun 2023 gibi hedeflere sahip olması iyi bir şey. Refah artsın, yoksulluk kalksın, insanlar mutlu olsun. Olsun. Ama bunlar belirsiz bir gelecekte değil de insanların bu dünyada yaşadıkları süre içinde olsun.
O nedenle de konu adalet olunca, bence;
“Adalet, hemen şimdi!”
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025