Erol KATIRCIOĞLU
Dedim ya Kürt sorununu çözmek için atılan adımlar, adımları atanlar dâhil ilgili siyasetlerin tümünü değişime zorluyor. Son günlerde bu doğal beklentiyi doğrulayan birçok gelişme var. Siyasi aktörlerin verdikleri mesajlar aldıkları tavırlar eski tavırlarından farklılaşmakta. Zar zor da olsa bir yandan çözüme yönelen ilişkiler, görüşmeler ve sözler duyulurken aynı zamanda çözümü engellemeye yönelik tavırlar da var.
Geçtiğimiz seçim döneminde “Ben olsaydım idam edilirdi” dediği Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerden umutlanan ve “Çözüm için umutluyum” demekten çekinmeyen Başbakan Erdoğan’ın bu değişimi yaşayan siyasetçilerin başında geldiğinin altını çizmemiz gerekiyor. Tıkanmakta olan Türkiye siyasetinde oldukça geniş bir alan açan Erdoğan böylelikle yalnız kendi partisinin değil ülkenin de ufkunu genişletmiş oldu. Her ne kadar bunu yaparken diline ve ataerkil duruşuna devam etse de değişimin önünü açmasının önemli bir siyasi tavır olduğunu teslim etmek gerek.
BDP siyasetine gelince; zaman zaman ulusalcı sol siyasetlerin yaptığını yaparak “AKP’nin her dediğine ve yaptığına” karşı çıkarak siyaset yapan BDP, zorlanarak da olsa yeni duruma kendini uyarlamaya çalışıyor. Çözüm iradesini ortaya koyan Erdoğan’ın, bu öncülüğünü kullanırken BDP’lilere yardımcı olmak yerine onlara bir türlü had bildiren bir tavır içinde olması bile BDP’nin tavrının değişmesini önleyemiyor. İmralı’ya kimlerin gideceği gibi bir konuda Erdoğan’ın belirleyiciliğinden rahatsız olsalar da duruma kendilerini uyarlamaları gecikmedi. Sanırım önümüzdeki günlerde onların da dilleri ve tavırlarında daha ileri değişimler göreceğiz.
CHP’nin sorunu
CHP’ye gelince, dünkü Baykal çıkartması, Kürt sorunu etrafında titrek bir görüntü verenKılıçdaroğlu’na “kendine gel” mesajıydı. Sezgin Tanrıkulu’nun toplantıyı terk eden tek kişi olması ise CHP’nin şimdiki grubunun ne kadar “yeniliğe açık” olduğunu da gösterdi.
CHP’nin sorunu yalnızca parti olarak CHP’nin değil, CHP’nin tabanı olan ve en geniş ifadeyle “laik” kimliğin” sorunudur. Bu kimlik, Cumhuriyet’i kuran elitler tarafından“Cumhuriyet okullarında” biçimlendirilmiş, devlete biat eden bir vatandaşlık kimliğidir.Cumhuriyet’in ideolojik gücünün çizdiği, bugün çoğunun yanlış ve çarpıtılmış olduğu açığa çıkmış bir tarih ve toplum anlayışı içinden yaratılmış olan bu kimliğin önemli bir kesiminin daha henüz bu durumun ayırdında bile olmadığını söylemek mümkün. O nedenle de her ne kadar laik kimliğin içinde bu durumu farkedip sorgulayanlar olsa da genel çoğunluğun tabanda da CHP’de de etkin olduğu ortada. O nedenle de burada kısa dönemde bir değişim beklemek nafile.
MHP’ye gelince, MHP, Erdoğan’ın, biraz İslami çağrışımlarla ifade etse de demokrasi anlayışının çok gerisinde. Kürtlerin varlığı ve talepleri konusunu tıpkı CHP gibi bir asimilasyon meselesi olarak gören bir anlayışa sahip. Doğal olarak da çözümün karşısında.
“Cumhuriyetçiler” ve “Demokratlar”
Böyle bir karışımdan ne çıkabilir dersiniz? Böyle bir karışımdan Amerika’daki gibi“Cumhuriyetçiler” ve “Demokratlar” gibi iki bloklu bir siyaset çıkar bence.
Tabii ki birçok insanın gönlünde, CHP’nin, gerek Kürt sorununun çözümünde ve gerekse de onunla bağlantılı anayasa meselesinde çözümün yanında yer alması var. Kimsenin canını sıkmak istemem ama böyle bir olasılık çok düşük bir olasılık bile değil.
O nedenle de böyle bir karışımdan “çözüme karşı olan”, “Cumhuriyet’e” ve “kurucu ögelere”“demokrasiye” olandan daha fazla duyarlı olanlarla; “çözüm isteyen”, “demokrasiye” ve “insan haklarına” “Cumhuriyet’e” olandan daha fazla duyarlı olanlar arasında yeni bir siyasi yapı biçimleniyor gibi.
Yanılıyor muyum?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025