Erol KATIRCIOĞLU
Bazı şeylerin hemen değişmesini istesek de değişim çoğu zaman “Hemen şimdi!” formatında olmuyor. Dün, Ömer Laçiner, Ayhan Ongan, Dr. Bengül Güngörmez ve Doç. Dr. Birol Mercan’la birlikte gittiğimiz Karaman’da, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nin öğrenci kulübü Stratejik Düşünce Topluluğu’nun düzenlediği “yeni anayasa” toplantısında gördüklerimiz de bu düşünceyi doğrular nitelikteydi.
Barış sürecinin de konuşulduğu toplantıda öğrencilerin hemen ikiye üçe ayrışmaları ve özellikle Türk öğrencilerin dillerindeki ayrımcı ifadeler bu sürecin öyle “Hemen şimdi!” formatında yürümeyeceğinin de bir göstergesiydi.
Doğal ve normal
Ama doğrusu bunun doğal ve normal olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Daha doğrusu yaşanmış tarih içinden baktığımızda bugün toplumda bütün bu ayrışma ve uzlaşmaz gibi görünen davranış ve ifadeleri doğal olarak görmek gerek. Çünkü bu toplumun üzerinde, deyim yerindeyse başlangıçtan beri örtülmüş tozlu ve oldukça ağır bir örtü var. O nedenle de başımızı çıkarıp kendi gerçeğimizi görmemiz o kadar da kolay değil.
Burada toplumun kendi tarihiyle yüzleşmesini ve böylelikle kendini tanımasını hızlandırmak için yapılması gerekenleri kastediyorum. Bunlar arasında “Hakikat Komisyonları”, “Âkil İnsanlar”gibi oluşumlar kurmak kadar toplumun konuşmasına imkân tanıyacak zeminlerin yaratılmasına da ihtiyaç var. Tıpkı, toplantının sonunda Rektör Sabri Gökmen’in konuşmasında andığı Yunus Emre’nin şu iki dizesinde olduğu gibi;
“Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım”.
Evet, önce “tanış” olmamız gerekiyor. Çünkü birbirimizi tanıdığımızı düşünüyoruz ama bundan o kadar da emin olmayalım. Osmanlı bakiyesi bu toplumda insanlar belki bugüne kadar “yan yana”yaşadılar ama birbirlerini yeterince tanımadıklarından dolayı da bir türlü “biz” olamadılar. Bu bizim ilk görmemiz gereken en önemli gerçeğimizdir ve bu “iş”in “kolay kılınması”nın yani çözülmesinin yolu da, önce, Yunus’un dediği gibi “tanış” olmaktan geçiyor.
Acele işe birileri karışır
İçine girdiğimiz sürecin toplumda bir heyecan dalgası yarattığı birçok şeyden anlaşılıyor. Ama bu heyecan dalgasının sürecin içine her istediğimizi koymamız biçiminde gelişmesinin süreci de sıkıntıya sokabileceğini unutmamak gerek. O nedenle sapla samanın karışması olasılığı her şeyi zora sokabilir.
Bu konuların başında yeni anayasa tartışmalarında başkanlık sistemi konusu gelmekte. Özellikle bu konuyu, siyasetçilerin “Nasıl daha iyi yönetirim?” kaygılarından önce toplumun “Nasıl daha iyi yönetilirim?” kaygılarını ele alıp tartışmak gerek. Bunun da zaman isteyen bir çaba olacağı açık.
Bir diğer konu da CHP ve MHP’de kendini gösteren “Türklük” vurgusunun önemini küçümsemek ve bu tartışmayı ciddiye almamak konusu. CHP ve MHP’de kendini gösteren bu muhalif havayı bu partilerin liderlerinden giderek açıklamak ve bu liderlerin üzerinden eleştirmek çok da doğru bir yaklaşım değildir. Değildir, çünkü Cumhuriyet elitleri tarafından yaratılmış olsalar da bu kesimlerin kendilerini ait hissettikleri kimlikler gerçek kimliklerdir ve bütün kimliklere olduğu gibi üzerlerine gidildikçe de kendi içlerinde bütünleşip kemikleşeceklerdir.
Oysa demokrasi, bütün kimlikleri aşan, (yani içeren) bir zihniyet dünyası anlamına gelir ve her kimliğin sözünü söyleyebileceği bir ortam gerektirir. Farklı siyasi görüşler arasında bir uzlaşmadan çok bir yarışmayı ima eden bu siyaset alanının ötekileştirici eleştiriler ve söylemlerle daraltılmasının sağlıklı bir yol olmayacağı ve toplum içinde katılaşmalar ve kemikleşmelere neden olacağı açıktır.
Bu nedenlerle de “acele işe şeytan karışır” sözünü ciddiye alıp daha sakin olalım.
Tabii eğer gerçekten “tanışmak” ve Yunus Emre’nin dediği gibi gerçekten “işi kolay kılmak”istiyorsak.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025