Erol KATIRCIOĞLU
Seçimler oldu bitti. Sanırım şimdi değerlendirme zamanı. Değerlendirme deyince, Başbakan’ın balkon konuşmasında söylediği gibi yalnızca muhalefetin aynaya bakması olarak değil bizzat kendisinin de aynaya bakması olarak yapılmalı.
Çok söylüyorum ama yine de söyleyeceğim, bu ülkede demokrasi, bireylerin tercihlerinden çok “aidiyetlerin” tercihleriyle biçimleniyor. Yani bu ülkede fikirlerden, projelerden çok aidiyetler önemli. Öyle olunca da seçimler farklı fikirleri ve projeleri taşıyan siyasi partiler arasında değil, birbirlerinden farklı “kültürel aidiyetler” arasında cereyan ediyor. Bu nedenle de böyle bir demokraside “sandık”, nüfusun içinde en yüksek paya sahip hangi “aidiyet” ise, o “aidiyetin” seçildiği bir işlev görüyor. Türkiye’nin sosyolojik yapısını düşündüğümüzde de bunun “İslami aidiyet” olduğu ya da olacağı çok açık. Burada, bu toplumda, her zaman “İslami aidiyetin” yüksek olduğunu söyleyerek bu yoruma itiraz edilebilir ama unutmamak gerekir ki, geçmişte “sandık” üzerinde “askerin gölgesinin” bulunması “sandıktan” “İslami” siyasetin çıkmasını da her zaman frenlemiştir.
Bu nedenle de “laik aidiyetlerin” temsilcisi olan CHP’nin bu seçimlerdeki en önemli yanılgısı, Başbakan Erdoğan’ı “yolsuzluklar” ve yolsuzluklar üzerinden ortalığa dökülen “tapelerle” yeneceğinisanmasıdır. Bu “tapeler” üzerinden siyaset, kendi seçmeni arasında bir “konsolidasyon” sağlamıştır ama aynı zamanda ilginç bir biçimde AKP seçmeninin de kendi lideri ve partisi etrafında konsolide olmalarına yol açmıştır. O nedenle de Erdoğan’ın oyları düşmemiş aksine bir önceki yerel seçimlere göre artmıştır.
Yukarıda ifade etmeye çalıştığım çerçevenin doğal sonuçları üzerinde şimdilik durmayıp, yeniden “balkon konuşmasına” dönecek olursak, bu konuşmada Başbakan Erdoğan’ın zafer kazanmış bir komutan edasıyla bundan öncekilerden farklı olarak toplumu kuşatıcı olmayan ve aynı zamanda da toplumun önemli bir kısmıyla kavga etmeye devam edeceğini ima eden bir konuşma yapmıştır. Konuşması, yine bu köşede çokça belirttiğim gibi, İslami referanslar taşıyan bir konuşma olarak onun siyasetinin bir “İslami kimlik siyaseti” olduğunu tarihe geçirmiştir. Üsküp’ten, Bosna’dan, Filistin’den ve Mısır’dan söz etmesi, “Bu millet, ümmetin umududur” diyerek İslami bir “ümmet” fikrinin içinden konuşması yine bu siyasetin işaretleri olarak okunmalıdır.
Yine bu konuşmada Kürt siyaseti ile ilgili konuşurken “Tek devlet”, “tek millet”, “tek bayrak” gibi sloganlara başvurması, çözüm sürecine yine kendi bildiği gibi yaklaşacağının işaretini veriyor gibiydi. Bu yaklaşımın tam olarak nasıl bir politika demeti olacağını bilmesek de, seçimleri kazanmış olmasından giderek, Abdullah Öcalan’ın Newroz mektubundaki “diyalog bitti, zaman müzakere zamanıdır” düşüncesine yaklaşmakta yavaş davranacağını tahmin etmek zor değil. Seçimlerin altının çizilmesi gereken önemli konularından biri de, seçimleri BDP ve HDP üzerinden değerlendirmektir. Bunları önümüzdeki yazılarımızda yapmaya çalışacağım. Ama burada şu kadarını söyleyeyim ki HDP’nin İstanbul’da üçüncü parti olarak çıkmış olması çok önemlidir. Büyük ölçüde bu amaca odaklanmış HDP’nin bu amacını yerine getirdiğini söyleyebiliriz. BDP’nin ise geçmişe göre elde ettiği il ve ilçelerin sayısını artırmış olması da ayrıca altının çizilmesi gereken bir husustur. Tabii bu kısa değerlendirmelerden Kürt siyaseti konusunda söylememiz gerekenler bu kadardır dememiz mümkün olmadığına göre bu değerlendirmeleri de ileriki yazılara bırakalım.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025