Erol KATIRCIOĞLU
Siz de görmüşsünüzdür Antalya’da Batılı liderlerle bizimkilerin çekilmiş boy boy resimlerini. Her ne kadar Dış İşleri (mi?) bir açıklama yapmış olsa da Erdoğan’ın Obama’nın yanağından makas alma anı özellikle ilginç. Bir açı yanıltması mı bilinmez ama ikilinin ilişkilerinin oldukça samimi olduğuna dair notlar da az değil gazetelerde. Tabii kendisine muhalif her hareketin arkasında Batı’nın olduğunu ima eden Cumhurbaşkanı’na sormak lazım, bu, mesela Gezi’nin arkasında olduklarını iddia ettikleriniz de Batı’lılar değilmiydi diye. Doğrusu ben bu çelişkili tavrı ‘delikanlılığa’ da pek sığdıramadım. ‘One minute delikanlılığının’ hiç olmasa konuşmada bu Gezi meselesine de bir değinmesi, altını çizmesi, farkındaydık demesi falan gerekmez miydi?
Paris katliamını konuşurken bir arkadaşım diyor ki ‘bu saldırılar sürecek ama bizim korkmamızı gerektiren bir şey yok’, ‘Nasıl diyorum Ankara’da olan neydi, 102 kişinin katledildiği?’. Arkadaşım ‘O başka, IŞİD o olayı Türkiye’de Kürtlere ve solculara yaptı, genel olarak Türkiye’ye değil’ diyor. Doğrusu düşündürücü bir yorum değil mi?
Türkiye’nin derdi bu toplantılarda PYD’yi de terör listesine dahil etmek. IŞİD’i bahane ederek bütün diplomatik koridorlarda ‘terör de terör’ diyen Türkiye yönetimi asıl derdinin PKK olduğunu böylelikle gizleyebileceğini sanıyor. ‘Bakın biz yalnızca IŞİD’i değil, tüm terör örgütlerini, mesela PYD, PKK gibi örgütleri de böyle görüyoruz, anlaşabilmemiz için bu gerekli’ diyor ama aslında kastettiği PKK. Peki ama daha düne kadar AKP’nin de baş düşmanı olan ‘vesayet rejimi’, yine geleneksel Kürt korkusu nedeniyle Barzani’yi dışlarken, onu aşağılarken, nasıl oldu da şimdinin AKP hükümetleri Barzani’yi yere göğe koyamıyor, neredeyse devlet başkanı gibi karşılıyor? Demek ki Kürtlerden korkmanın bir kıymet-i harbiyesi yokmuş. O zaman hani bırakalım PKK’yi PYD’ye olan bu düşmanlık neden? Aslında böyle bir soru sorduğumuzda bu sorunun cevabının, AKP’nin ‘sağcı’ bir siyaset, buna karşılık PYD’nin de ‘sol ve demokrat’ bir siyaset olduğu gerçeğinde yattığını hemen anlıyor insan. Aynı durum PKK ve HDP ile de ilgili bence. Dolayısıyla AKP’nin korkusu yalnızca bu örgütlerin Kürtlerin örgütleri olmasından değil, sol ve demokrat, hadi şunu da ekleyelim ‘seküler’ örgütler olmalarıyla da ilgili. Çünkü AKP gibi, ülkede ‘dindar kuşaklar yetiştirmek istiyoruz’ diyen sağcı bir siyaset doğal olarak, herkesin, dinine, ırkına ve mezhepine karışmayacaklarını beyan eden ve özgürlükçü bir laiklik anlayışına sahip olduğunun altını çizen siyasi bir çizgiyle bir arada olması zor.
Yine geliyoruz ‘kimlik’ meselesine. Bu ülkenin temel sorunu, Türkiye coğrafyasında yaşayan ve farklı etnik ve dini kimliklere mensup insanlar arasında bir ‘biz’ duygusu yaratamamış olmasıdır. Bu gerçeği Türk siyasi elitinin görmediği, belki de görmek istemediği, belki de bunu zamana yayarak bir tür doğal asimilasyon yoluyla ‘Biz, yani Türkler’ ya da ‘Biz, yani Türk ve Müslümanlar’noktasına geleceğini beklediğini söyleyebiliriz. Oysa bu durumu belki de ilk farkeden ve çözümün herkesin ‘Türkiyelileşmesinden’ geçtiğini söyleyen Abdullah Öcalan’dır. Ancak böylelikle bu coğrafyada ‘demokratik’ bir toplumun kurulabileceğini, huzurun ve refahın bütün kimlikler için ancak böylelikle gerçekleşeceğini söyleyen o.
Duyan kim, dinleyen kim? Kendi kimliğiyle, kendi kimliğinin yaygınlaşması ve egemen olmasıyla bu kadar kafayı bozmuş bir siyasi hareketin bu mantıklı ve doğru sözleri duyması anlaşılan pek mümkün değil. Oysa insan, hele bir duyun, kabul etmeyin ama tartışmaya açık olun diyesi geliyor.
Ama duyan kim?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025