Erol KATIRCIOĞLU
“KHK ile işlerinden atılan, akademisyen Nuriye GÜLMEN ve öğretmen Semih ÖZAKÇA 63 gündür açlık grevindeler. Kritik eşiği aştılar, her geçen gün ölümün sınırına yaklaşıyorlar”. Gazeteler böyle yazıyor bu genç iki eğitimci için. “Ölümün sınırına yaklaşıyorlar” cümleciği insanın içini ürpertiyor. Çünkü henüz ölmemişler ama ölümün sınırına doğru yürüyorlar. Peki ama neden? Neden bu iki insan böyle yapıyor?
İleride bugünlerin tarihini yazacak olanlar, bugün ülkenin seksenli yılların akıl tutulmasından da daha şiddetli bir çılgınlık hali içinde olduğunu yazacaklar herhal. Bugünlerde, seksenlerdeki “Erdal Eren”in yaşı büyütülerek idam edilmesi gibi vicdanları kanatan o kadar çok olay olmakta ki bu durum ancak ülkeyi yönetenlerin çıldırmış olmalarıyla açıklanabilir gibi duruyor.
Bunca yıldır üniversitelerde ders veren, idarecilik yapan biri olarak bu dönemde eğitim alanında çalışanların yaşadıkları zulmün bir benzerini ben hiçbir zaman görmedim. Aslında KHK’lerle atılan öğretim üyelerinin sayıları ve niteliklerinden gidersek, iktidarın eğitimde, muhalif hiçbir ses duymak istemediğini kuşkuya yer duymaksızın anlarız. Bunun nedeni ise açıktır ki eğitimin, bir iktidarın iktidarını sürdürebilmesi için en önemli araçlardan biri olmasıdır. Kurulan kötücül hegemonyanın devamı ancak eğitimdeki muhalif seslerin kısılmasıyla mümkündür.
Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bu iki cesur insanın başlattıkları açlık grevi eylemi sürerken, siyasetçilerimiz ne yapmaktalar dersiniz? Normal bir ülkede siyasetçiler böyle bir durumda ülkenin altını üstün getirerek bu iki insanın göz göre göre ölmelerini önlerler. Hele hele incir çekirdeğini doldurmayacak gerekçelerle meslek yaşamlarının başlarında sorgusuz sualsiz, tamamen OHAL koşullarının gayri meşru uygulamalarından biriyle işlerinden olmaları bırakınız siyasetçileri herhangi bir insanın kabul edebileceği bir iş midir?
Bugünlerde altı daha bir çizilerek yazılması gerekir ki bugünkü iktidarın İslami siyasetin temsilcisi bir iktidar olmasıyla İslam dinin bizlere söyledikleri arasında çok tezat vardır. “Acırsanız, acınacak hale geliriz” cümlesini rahatlıkla kullanan bu iktidar topluma neyi önermektedir ve bu önerdiğinin Müslümanlıkla ne ilgisi vardır? Müslümanlık “barış” dini ise, “düşmanını bile affetmeyi öneren” bir din ise iktidarda İslami siyasetin siyasetini yapanların bu intikam yeminleri ve bu öfkeleri nedendir?
Ülkenin bir bölgesinde kan gövdeyi götürürken bunun durması için bir bildiriye imza attıklarından dolayı işlerinden olan binlerce eğitim emekçisine iktidar siyasetçilerinin duydukları bu kin, nefret ve intikam duygusu İslam dininin bize öğrettikleriyle nasıl açıklanabilir? Açıklanabilir mi?
Anlıyorum ki iktidar partisi kendisine biat eden bir kitle yaratmakla ayakta kalabileceğini biliyor. Bakmayın o, “ Bize sorgusuz, sualsiz biat eden cahil bir gençlik değil, neye inandığını, neyi savunduğunu, neyin mücadelesini verdiğini bilen, bunun için gereken her türlü donanıma sahip bir gençlik lazım” cümlelerine, istenen tam aksine ses çıkarmayan, itiraz etmeyen, boyun eğen bir gençliktir.
Yok eğer iktidarın gerçekten böyle düşünmediğini düşünüyorsanız yarından tezi yok tam da böyle davranan “neye inandığını, neyi savunduğunu, neyin mücadelesini verdiğini bilen, bunun için gereken her türlü donanıma sahip “gençliğin iki asil üyesi Nuriye GÜLMEN ve Semih ÖZAKÇA’nın 63 gündür sürdürdükleri açlık grevini sonlandırmak için bir şeyler yapın.
Size söylüyorum Müslümanlar size…!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025