Erol KATIRCIOĞLU
Bu ülkede Kemalistlerin yatacak yeri yok. Kemalistler derken bugün Kemal Kılıçdaroğlu’nun çizgisinde düşünüp taşınan insanlardan sözediyorum. Ya da Aydınlık Gazetesi kalem erbabının çizgisinden Türkiye’ye bakanlardan sözediyorum. Bu tanımın içine başkaları da sokulabilir tabii ki ama… neyse siz anlıyorsunuz ne demek istediğimi.
Doksan yıldır Asker’e dayanarak yönettikleri toplumda ne İslamcıların ne Kürtlerin ve ne de Alevilerin taleplerine ilişkin tek bir şey yapmadılar. Yapmadıklarında da bu talepler ve onların yarattığı sorunlar çözülmediği gibi katlanarak çoğaldı ve sonunda daha henüz bir toplum nasıl yönetilir, demokrasi nedir, laiklik nedir gibi soruları kendi içinde dahi tartışmamış bir kesim olan İslamcılara yönetimi terk etmek zorunda kaldılar.
Şimdi ise İslamcılar yönetiyor ülkeyi. İslamcılar diyorum ama galiba bu ifadenin de bir kıymet-i harbiyesi kalmadı. Öyle ya yaptıkları hiçbir şey, her ne kadar Allah, Kuran, Peygamber vs diyerek yapılıyor olsa da İslama pek uygun değil. En azından artık o cenahtan da böyle eleştiriler duyuyoruz.
Kimlerse onlar şimdi de üstelik de komşumuz hatta akrabamız olan bir başka Müslüman topluluğa savaş açtılar, Afrin’e. Koca koca adamlar, kalabalık apoletli askerler bütün dünyaya “sınır güvenliğimiz için bunu yapmalıydık” diyorlar. Bütün dünya da bunu yedik diyerek sesini kesmiş oturuyor. Bu cümleyi Irak sınırımız için deselerdi, neyse, buna pek kimsenin bir itirazı olmazdı herhalde. Ama bugüne dek hiçbir olayın olmadığı bir bölge için söyleyince yutarlar mı? Mevlüt Çavuşoğlu Fransız basını karşısında “Neden benim verdiğim bilgilere inanmıyorsunuz?” diye tepiniyor. Neden inansınlar ki?
Konumuza dönersek toplumun seküler kesimi Kılıçdaroğlu gibi mi düşünüyor bilmiyorum. Ama “demokrat”, üstelik de “sosyal” olanından bir siyasi parti, İslamcı-milliyetçi bir başka partinin arkasına nasıl takılır, nasıl savaşı destekler diye onlara sormak isterim. Bu mudur vizyonunuz? Ülkede İslamcı siyasetin ne idüğü belirsiz vizyonunun önüne şöyle adam gibi, daha eşit, daha özgür ve daha kardeşçe yaşamaya dair bir vizyon koymak yerine, partinizin deyim yerindeyse karnından konuşmalar şeklinde güya siyaset yapıyor olmasına siz ne diyorsunuz? Memnun musunuz? Örneğin, Trump-Erdoğan görüşmesine ilişkin dünkü “konuşmaların bantlarını yayınlasınlar” önerisi bir cehalet mi yoksa bir naiflik mi? Hele hele o nereden ve nasıl geldiği belli olmayan, üstelik de birden bire CHP Genel Başkan Yardımcılığına kadar tırmanan Öztürk Yılmaz kimdir? Bu vatandaş bugüne kadar “sosyal demokratça” ne yaptı da parti içinde ehliyetli kişileri birden bire aşarak yükseldi?
Kısacası en azından bugünlerde, oy verdiğiniz partinizi bir daha düşünün, onun söylemi ve başkanı böyle mi olmalı diye… Ne dersiniz?
Son olarak da Aydınlık gibi düşünenlere de bir sözüm var. Benim de imzamın olduğu 170 aydın kişinin bildirisiyle ilgili şöyle yazmış: “Liberaller yine sahnede: Vekillere ‘Afrin operasyonunu’ durdurun mektubu”. “Liberal” sözünü, kendi pozisyonunun “sol” olduğunu ima etmek için kullanmasa pek takılmazdım ama sahi siz kimsiniz? Siz kendi pozisyonunuzun “sol” olduğunu mu düşünüyorsunuz sahiden? Oysa herkes sizin geçmişte yaptıklarınızı da şimdi yaptıklarınızı da oldukça iyi biliyor. Tabii siyasi yelpaze içinde nereye konulmanız gerektiğini de…
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025