Hasan CEMAL
Kafa karışıklığının temelinde, ‘yeni anayasa’yla ilgili olarak Erdoğan’ın son zamanlardaBDP ile sergilediği manevralar yatıyor. Ne kadar somuta indirgenmiş bir konu, bilemiyorum. Ama gerçekten ilginç. Barışla birlikte demokrasi de olabilir mi sorusundan farklı bakış açıları çıkıyor.
Sahnede, “İktidarımın gideceğini de bilsem Kürt sorununu çözmeye çalışacağım” diyen bir Başbakan var.
İyi güzel.
Ama aynı Tayyip Erdoğan kafaları da karıştırmıyor değil.
Bu kafa karışıklığının temelinde, ‘yeni anayasa’yla ilgili olarak BDP ile son zamanlarda sergilediği işbirliği manevraları yatıyor. Ne kadar somuta indirgenmiş bir konu, bilemiyorum.
Ama gerçekten ilginç...
Demek istiyor ki Erdoğan:
Madem bu anayasa işi CHP ve MHP ile olamıyor, o zaman biz de BDP ile uzlaşır, Meclis’te ‘Başkanlık sistemi’ni referanduma götürecek milletvekili çoğunluğuna ulaşırız.
Kolay mı?
Değil tabii.
Kolay olmadığını BDP’nin lider konumundakiler de bilmiyor değil. Ama bugün için Erdoğan’ın bu açılımına pozitif bir tavır takınmış durumdalar.
Nitekim bazı kafalar bu noktada karışmaya, sorular çoğalmaya başlıyor.
Erdoğan’la BDP arasında nasıl bir al-ver yaşanacak?
Neyin pazarlığı yapılacak?
Bir yanda Erdoğan’ın başkanlık sistemi, diğer yanda aşağıdaki gibi hemen akla gelen konu başlıkları mı:
Öcalan’ın geleceği...
Öcalan’ın İmralı koşulları...
Yeni vatandaşlık tanımı...
Anayasada çoğulculuk...
Kürtçe eğitim...
Güçlü yerel yönetim...
Ya da özerklik...
KCK’lıların salınması...
PKK ve genel af...
Bu konularda Ak Parti iktidarı tarafından hangi somut adımlar öncelikle atılırsa, BDP de Meclis’te Erdoğan’ı başkanlık modeli için destekler?
Erdoğan, BDP’den gelebilecek bazı anayasal talepleri nereye kadar karşılayabilir?
Anayasa çerçevesinde bir uzlaşma sağlansa bile, bu taleplerin geleceği ya da uygulanması konusunda BDP, Ak Parti’ye ne kadar güvenebilir?
Yani güven meselesi...
İnandırıcılık...
Bu aşılabilir mi?
Şu da akla takılıyor:
Muhalefetten, özellikle MHP’den yükselecek, “Erdoğan terörist başıyla, PKK ile anayasa yapıyor!” çığlıklarını göze alabilecek mi?
Erdoğan’ın, PKK ile ilgili af adımı Balyoz ve Ergenekon’u ya da hapisteki askerleri de kapsamak zorunda değil?
Veyahut:
Karşılıklı bir oyun mu?
Erdoğan, PKK ve BDP saflarında gedik açmaya, karşı tarafı bölmeye yönelik ‘devlet-i ali’nin malum oyununu mu sahneliyor?
Sorular çoğaltılabilir.
Ama şimdilik gerekmiyor.
Kafa karışıklığı konusunun bir boyutu daha var. Bu da iki soruda düğümleniyor:
Erdoğan’la BDP uzlaşması barış getirir mi? Barış getirse, demokrasi getirir mi?
Milliyet’te önceki gün Kadri Gürsel’in köşesinde şu başlık vardı:
“Barışın bedeli demokrasi olmasın.”
Şöyle devam ediyor:
“AKP-BDP işbirliğini demokrasi iskelesine bağlayabilecek tek dinamik vardır; o da Türkiye’nin AB perspektifidir. AKP-BDP denklemine üçüncü unsur olarak AB etki etmediği sürece Türkiye’nin varacağı nokta, sonunda Kürtleri entegre etmiş ama bu arada demokrasiden de uzaklaşmış birOrtadoğu despotizmi olmaktır.”
Kadri Gürsel böyle düşünüyor.
Yeni Şafak’ta Hilal Kaplan ise tam tersi görüşte. Ak Parti-BDP uzlaşmasından barış ve demokrasi çıkacağını savunuyor:
“Başbakan’ın, (BDP’yle 330’u yakalamak için müşterek adım atabiliriz) sözleri ve BDP EşbaşkanıSelahattin Demirtaş‘ın anayasa önerileri konusunda, (Birebir örtüşmüyoruz ama en yakın olduğumuz parti AKP’dir) beyanatı da bu ittifakın gerçekleşebileceğini gösteriyor. Bu işbirliği sağlanabilirse, BDP sadece barışın değil, demokratikleşme sürecinin de ortağı olmuş olacak.”
Nuray Mert’e gelince...
BirGün’deki köşesinde dün ‘AKP-BDP uzlaşması meselesi’ başlıklı yazısında şöyle yazıyordu:
“Demokratikleşme yerine Başkanlık sistemi üzerinden otoriterleşen bir Türkiye’de Kürtlerin özgürleşme çabaları, eninde sonunda, tüm garantilerini yitirir. BDP başta olmak üzere Kürt siyasetinin bu gerçeği gayet iyi bildiğinden eminim.
Diğer taraftan, iktidar partisinin hem mutlak otorite peşinde koşup, hem de Kürtler ile barış imkanı yakalaması imkansızdır.
Bu gerçek, yani iktidarın kısa vadeli taktikler üzerinden yürüme çabalarının tamamının nasıl çöktüğünü, geçtiğimiz süreçlerde gayet iyi görüldü. İktidarın Anayasa konusunda MHP yerine, BDP’nin desteği formülüne meyletmesi aslında umut verici bir gelişme olmalıdır. Ancak iktidar partisi, mutlak otorite arayışını terk etmediği sürece bu türden bir ittifak arayışı her iki tarafı da yormaktan ve kırılmalara yol vermekten öteye gidemez.”
Nuray Mert de böyle diyor.
Evet, farklı görüşler...
Biraz da karışık kafalar...
Siz ne düşünüyorsunuz?..
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Hrac Madooglu
Hukuk Devleti mi? Turkiye mi? Sen yedinci boyutta mi yasiyorsun? Turkiye hukuk devleti olsaydi Erdogan, hirsizlik ve yolsuzluktan coktan kodesi boylamisti.