Hasan CEMAL
Türkiye siyaseten tımarhaneyi andırır, sürekli şaşırtır insanı. Böyle bir ülkede neredeyse her Allah’ın günü siyaset yazıyorsan, işin daha da zordur. İşini daha beter zorlaştırmak istemiyorsan, siyaset yazılarına uzun süreli ara vermeyeceksin. Verdin mi, yandın demektir.
Balyoz davası, çözüm süreci, MİT-Hakan Fidan olayı, ODTÜ-yol-orman, Genelkurmay Başkanı'nın açıklaması… Tüm konuları sıralayınca, Erdoğan ve üslup öne çıktı. Çünkü bu öyle bir mesele ki, Türkiye’de siyasal istikrar, diyalog, demokrasi ve hukuk gibi konuların özüne dokunuyor.
Türkiye öyle bir ülke.
Siyaseten tımarhaneyi andırır.
Sürekli şaşırtır insanı.
Türkiye’nin geçiş süreçleri hiç bitmediği için öyledir.
Birçok alanda gecikmiş ‘değişim’lerin yaşattığı sancılar bu ülkenin peşini bırakmadığı için öyledir.
Hele böyle bir ülkede neredeyse her Allah’ın günü siyaset yazıyorsan, işin daha da zordur.
Bilmen gereken bir nokta daha vardır.
İşini daha beter zorlaştırmak istemiyorsan, siyaset yazılarına uzun süreli ara vermeyeceksin.
Verdin mi, yandın demektir.
Zira bu ülkede konular çok çabuk birikir.
Siyaset penceresini fazla uzun kapalı tuttun mu, hangisinden başlayacağını şaşırabilirsin.
Konular, insanın üstüne kabus gibi gelmeye, abanmaya başlar.
İki haftada birikenler
Siyah Afrika’da ‘turistik yazılar’la geçirdiğimiz bayram tatili boyunca, siyasi yazılara iki haftaya yakın ara verince, bana da öyle oldu.
Konular fena halde birikmişti.
İnternetten şöyle bir göz attığım gazetelerin birinci sayfaları üstüme üstüme gelmeye başladı.
Tam bir kasvet ve kasavet hali...
Hangisinden başlayacaktım?
Balyoz davası...
Çözüm süreci...
Ve Ankara, İmralı, Kandil...
MİT, Hakan Fidan olayı...
ODTÜ, yol, orman...
CHP ve Sarıgül...
Oyların bölünmesi...
Genelkurmay Başkanı’nın açıklaması...
Ve Silivri’den tepkiler...
AB’den Türkiye raporu...
CHP’nin 'andımız' ve başörtüsü tavırları...
Çin füze ihalesi ve ABD...
AK Parti iktidarı ve alternatif meselesi...
Erdoğan’ın üslubu...
Bunları alt alta sıralayınca, hangisinden başlayabilirim sorusunun yanıtı bir bakıma kolaylaştı.
Erdoğan ve üslup öne çıktı.
Çünkü bu öylesine bir mesele ki, Türkiye’de siyasal istikrar, diyalog, demokrasi ve hukukgibi konuların özüne dokunuyor.
Evet öyle.
Erdoğan'ın kibirli üslubunda özgüven sorunu var
Tayyip Erdoğan’ın bu dediğim dedikçi, buyurgan, tepeden bakan, her önüne gelene posta koyan kibirli üslubu değişmedikçe, en azından yumuşamadıkça, bu ülkenin siyasal gerilimden, kutuplaşmadan kurtulması ve istikrar yolunda ilerlemesi hayaldir.
Erdoğan böylesini seviyor.
“Yedirmem!”
“Bizde yol engel tanımaz!
“Cami bile olsa yıkarız!”
“İmralı’ya ister gönderir, ister göndermem!”
“Herkes haddini bilecek!”
“AB kendine baksın!”
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın üslup sorunuyla ilgili örnekleri birçok alanda çoğaltmak mümkün.
Ama gerekmiyor.
Çünkü bilinmeyen bir şey değil.
Ama bu üslup meselesi bu ülkenin huzur ve istikrarı açısından önemli bir sorun.
Tayyip Erdoğan’ın önüne gelene posta koyan, haddini bildiren üslubu akla bir başka şeyi daha getiriyor.
Bu üslupta kendine güvensizlik de var.
Bu üslupta bir özgüven sorunu var.
Bu üslupta ‘eski Türkiye’den ciddi esintiler var.
Çünkü, ‘eskiler’lerin neredeyse bildikleri tek siyaset tarzı buydu, yani bağırıp çağırmak, haddini bildirmek vesaire…
Erdoğan'ın devletçiliği ODTÜ'de tescillenecek mi?
Tayyip Erdoğan bir zamanlar böyle değildi.
Negatif değil, pozitifti.
Asık değil, güler yüzlüydü.
Sorunun değil, çözümün yanında dururdu.
Sorun değil, çözüm üretirdi.
Çoktandır değişmiş durumda Erdoğan.
Özellikle de Gezi sonrası...
‘Gezi’deki üslubuyla ben bilirimciliği, devletçiliği açığa çıktı Erdoğan’ın. Şimdi de ODTÜ’de tescillenecek mi bu?
Bilemiyorum.
Dileğim, Gezi’de yaşananların tekrarlanmamasıdır. Tersine Gezi’den ders çıkarılması ve bu çerçevede ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar’ın aşağıdaki sözlerine kulak verilmesidir:
“ODTÜ'nün mülkiyetinde olan ve üniversitenin diktiği ağaçların üniversiteden izin almadan kesilip yok edilmesi hem imar, hem de orman yasalarına aykırıdır.
Ayrıca iznimiz bile olsa, herhangi bir ağacın kesilmesi için Orman Bakanlığı'nın iznigerekmektedir. Bunun için, Bakanlık yetkililerinin gelip, ağaçları kesilecekler ve nakledilecekler olmak üzere damgalamaları gerekir.
Bu süreç tamamlanmadan ağaçların kesilmesi Orman Yasası’na da aykırıdır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin, bayram tatilinin sürdüğü 18 Ekim Cuma günü saat 21.15 civarında bir gece baskınıyla çitlerimizi yıkarak yerleşkemize girmesi, onaylanan plana yasal itiraz süresi tamamlanmadan bir oldu bittiyle yol inşaatına başlayarak, güzergahtaki 3 binden fazla ağacı bir gecede yok etmesi art niyetli bir davranıştır.
Ve bir hukuksuzluk örneğidir.
Üniversitemizin hak ve hukukunu hiçe sayarak yapılan bu tecavüz, koruma amaçlı imar planının kesinleşmesi sürecini ciddi şekilde sekteye uğratmış ve muhatap olduğumuz kurumların inandırıcılıklarını zedelemiştir.
Bu tutumu sergileyen bir kurumun bundan sonraki ilişkilerimizde de iyi niyet ve hukuk kuralları içinde hareket edeceği konusundaki ümitlerimiz de ortadan kalkmıştır.
Yerleşkemizde bulunan bu fiziki şiddeti kınıyoruz.”
Tekrar dilemek ve vurgulamakta yarar var:
Erdoğan'ın üslubu, inşallah, yeni bir ‘Gezi olayı’nı bu sefer ODTÜ’de yaşatmaz!
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024