Hasan CEMAL
Erdoğan, yolsuzluk soruşturmalarının üstünü örtmek için elinden geleni yapıyor. Son örnek, CHP'li Oran'ın Başbakan'a yönelttiği soru önergesine yayın yasağı uygulanmak istenmesi. Erdoğan, hem ‘milli irade hırsızlığı’ndan dem vuracak, hem de bu utanç verici kara sansürü milli iradenin tecelli ettiği TBMM çatısı altına sokmaya kalkışacak. Öyle mi?
T24, bu sansürü reddediyor. T24, bu yayın yasağına uymuyor. Uymuyor, çünkü kendi özgürlüğüne sahip çıkıyor. Uymuyor, çünkü interneti de teslim almak isteyen Erdoğan iktidarına karşı özgürlüğü savunuyor. TBMM'yi, medyayı, interneti, yargıyı, üniversiteyi, futbol taraftarlarını, uzun lafın kısası herkesi hizaya getirmek isteyen Erdoğan bunu yapabilecek mi?
Tayyip Erdoğan iktidarı, bu memlekette yolsuzluk, rüşvet ve vurgun soruşturmalarının üstünü örtmek ve bu konudaki operasyonları karartmak için can havliyle elinden gelen her şeyi yapıyor.
Herkesi kendine tabi kılmayı, herkesin kendisi gibi ses vermesini istiyor. Demokrasinin çok sesli tabiatı anlaşılan her geçen gün kendisini daha öfkeli hale getiriyor.
Demokrasi ve hukukun kolunu kanadını da darbe örtüsü altında kırıyor.
Bir yandan darbe diye bağırıyor, diğer yandan demokrasi ve hukuka darbe üstüne darbeindiriyor.
Bir yandan milli irade hırsızlığı diye habire tempo tutuyor, diğer yandan özgürlükleribudadıkça buduyor.
Bir yandan medyayı, interneti tümüyle teslim almaya çalışırken, diğer yandan YÖK aracılığıyla üniversiteyi de 12 Eylül döneminden beter bir suskunluğa gömmek istiyor, hatta futbol seyircilerini, kulüp taraftarlarını da zapturapta alabileceğini sanıyor.
'Sabah ve ATV'yi satın alma talimatı verdiniz mi?'
Bu açılardan son bir örneğe gelince...
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Umut Oran soruyor Başbakan Erdoğan’a:
Sabah-ATV grubunu dört yıl önce 1.1 milyar dolara satın alan ve damadınızın da uzun süre çalıştığı Çalık Grubu, Vakıfbank’la Halkbank’tan aldığı 750 milyon dolar krediyi geri ödedi mi?
İkinci yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında teknik takibe yakalanan size yakın işadamlarının aralarında bir para havuzu oluşturarakSabah-ATV grubunu satın almaları için talimat verdiniz mi?
Sizin yönlendirmeniz üzerine,Sabah ve ATV’nin satışı için, son dönemde devletten büyük ihaleler alan işadamlarından destek talep edildiği ve bu amaçla 550 milyon dolarlık havuz oluşturulduğu, havuza “su koyacak” işadamlarının ise (...) isimlerinden (üçüncü havalimanı ihalesini kazanan büyük işadamları) oluştuğu doğru mu?
CHP Milletvekili Oran’dan Başbakan Erdoğan’a yönelik bu soru önergesinin tarihi 6 Ocak 2014.
'Milli irade'ye utanç verici sansür girişimi
Bu tarihten sonra, soru önergesinin çerçevesini çizdiği Sabah-ATV satışı konusunda, Tayyip Erdoğan, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve bazı işadamlarının isimlerinin de yer aldığıses kayıtları ile dinleme tapeleri internet ortamına düşüyor.
Anlaşılan o ki, bu gelişmeler üzerine soru önergesiyle ilgili olarak bir mahkemeden yayın yasağı çıkartılıyor.
Ve bu yayın yasağına dayanılarak geçen cuma günü akşama doğru T24’ten, “CHP’li Oran’dan Erdoğan’a: Sabah ve ATV için satın alma talimatı verdiniz mi?” başlıklı haberin yayından çıkarılması isteniyor.
Üstelik derhal uyarısıyla...
T24’e yayın yasağını uygulamak isteyen kurumlara gelince:
Kısa adı BTK olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’yla, yine kısa adı TİB olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı.
Başbakan Erdoğan, hem ‘milli irade hırsızlığı’ndan dem vuracak, hem de bu utanç verici kara sansürü milli iradenin tecelli ettiği TBMM’nin çatısı altına sokmaya kalkışacak.
Hem milli irade hırsızlığı diye bas bas bağıracak, hem de milli iradenin temsilcisimilletvekillerinin TBMM çatısı altındaki çalışmalarına da sansür uygulayacak.
Öyle mi?
T24 bu sansürü reddediyor
T24, bu sansürü reddediyor.
T24, bu yayın yasağına uymuyor.
Uymuyor, çünkü kendi özgürlüğüne sahip çıkıyor.
Uymuyor, çünkü interneti de teslim almak isteyen Erdoğan iktidarına karşı ‘internet özgürlüğü’nü savunuyor.
Üstelik Erdoğan iktidarı, ‘internet özgürlüğü’nü iyice kuşa çevirecek yeni yasal düzenleme daha Meclis'teyken uygulamaya çalışıyor bu yayın yasaklarını.

Öyle anlaşılıyor ki, gazete ve televizyonlardan sonra şimdi internet ve sosyal medya son derece güç bir dönemin eşiğinde.
Öyle anlaşılıyor ki, yandaş medya olmaya yanaşmayanları, cici gazeteci olmayı reddedenleri bu memlekette güç bir dönem bekliyor.
Savcılara sınırlama, öğretim üyelerine yasak
Tayyip Erdoğan’ın gözü kara.
Alın bir örnek daha:
Daha önce, Danıştay tarafından Anayasa’ya ve CMK’ya aykırı olduğu gerekçesiyle yürürlüğü durdurulan Adli Kolluk Yönetmeliği değişikliği, bu defa demokratikleşme paketi adı altında yasayla gerçekleştirilmek isteniyor.
Bu çerçevede savcıların, adli kolluk birimini doğrudan değil, vali ve il emniyet müdürlerinin izniyle kullanabilmesi öngörülüyor. Anayasa Profesörü Ergun Özbudun bu durumu yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti açısından sakıncalı buluyor. (Dünkü Zaman’dan).
Yargı bağımsızlığı mı?
Bir örnek daha:
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını yapan savcılar görevlerinden uçuruluyor, yazdıkları iddianamenin üstüne çarpı konuyor, yeni iddianamenin yazımı ise yeni savcıların ellerine teslim ediliyor.
Öyle anlaşılıyor ki, Tayyip Erdoğan iktidarı, sadece TBMM’yi değil, sadece medyayı değil, sadece interneti değil, sadece yargıyı değil, sadece futbol taraftarını değil, üniversiteyi de kendine tabi kılmak istiyor.
YÖK’ün yaptığı bir Disiplin Yönetmeliği değişikliğiyle, üniversite öğretim üyelerinin kendi alanları dışında siyasal konularda konuşmaları da, yazmaları da yasaklanıyor.
Farkında mısınız?
Özgürlükle içiçe olması gereken, başka türlü düşünülemeyecek üniversite kavramına ölümcül bir darbe indiriliyor.
Üniversite hocalarına da siyaseti yasak edeceksin, sonra da çıkıp ‘demokrasi’den, ‘demokrasi paketi’nden dem vuracaksın; kendine karşı ‘darbe’den söz edebileceksin.
İnandırıcı olman imkânsız.
Demokrasi ve hukukun beline asıl darbeyi indiren Erdoğan iktidarından başkası değil.
Uzun lafın kısası:
Erdoğan herkesi hizaya getirmek istiyor ama...
Şunu iyi bilsin, yapamayacak!
İyi pazarlar!
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024