Hasan CEMAL
Tam demokrasi… Radikal demokrasi… Öcalan, Newroz mesajında bu iki haklı noktayı vurguluyor.
Kalıcı ya da ‘büyük barış’ı böyle bir demokrasiye bağlıyor. Öcalan bu konuda acaba ne kadar iyimser? Bilemiyorum. Karşı karşıya gelsem, Öcalan'a ne sorardım? Ve Erdoğan'la ilgili olarak aklıma hangi sorular takılıyor? Aşağıda…
Evet öyle, İmralı’dan sürpriz yok!
Öcalan, çözüm süreci konusunda Erdoğan’a ‘yola devam’ mesajı verdi.
Tersi zaten beklenmiyordu.
Kötü mü oldu?
Elbette iyi oldu.
Dağdan bir yıldır ölüm haberi gelmiyor.
Parmaklar tetikten çekilmiş durumda.
Ateşkes iki tarafta da ciddiye alınıyor.
Silahlar sustu geçen bir yılda.
Artık kan ve gözyaşı akmıyor.
Bu nedenledir ki ‘çözüm süreci’nin, Öcalan’ın deyişiyle, ‘barış yolculuğu’nun devam edecek olması olumlu bir gelişmedir.
Önce bu noktayı vurgulamakta yarar var.
Yasal çerçeve içinde müzakere
Öcalan, diyalog sürecidiye nitelediği bir yıla, “Bu süreçte iki taraf da birbirlerinin iyi niyetini, gerçekçiliğini, yeterliliğini test etmiştir” derken geçer not veriyor.
Erdoğan’ı hem eleştiriyor, hem kararlı buluyor:
“Bu testten hükümetin ağırdan alma, tek taraflı yürütme, yasal temelden kaçınma ve uzatma tutumuna rağmen iki taraf da barış arayışından kararlılıkla çıkmıştır.”
Öcalan aynı zamanda diyalog sürecinin artık sona ermesini ve müzakere sürecine geçilmesini talep ediyor Erdoğan’dan.
Ayrıca, bu yeni sürecin yasal bir çerçeve içine oturtulmasını istiyor.
Yeni olmayan, eskiye giden bu iki talebini dünkü Newroz mesajında şöyle belirtmiş Öcalan:
“Diyalog süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar. Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur.”
Öcalan'la karşı karşıya gelsem
Başbakan Erdoğan’ın geçen bir yılda çözüm süreci ile ilgili olarak ipe un serdiği konusunda Öcalan’ın herhangi bir kuşkusu olduğunu sanmıyorum.
Ama bununla birlikte Öcalan, Erdoğan’a kredi açmaya devam ederken, bir kavşağa gelinmekte olduğunu da saklamıyor:
“Önümüzde en yakıcı bir şekilde cevap bekleyen şey, birbirini tekrarlayan darbelerle mi, yoksa tam ve radikal bir demokrasi ile mi yola devam edeceğimiz sorusudur.”
Burada iki nokta öne çıkıyor:
Tam demokrasi…
Radikal demokrasi…
Öcalan, Newroz mesajında bu iki haklı noktayı vurguluyor.
Ve gerçek, kalıcı ya da ‘büyük barış’ı böyle bir demokrasiye bağlıyor.
Öcalan bu konuda acaba ne kadar iyimser?
Bilemiyorum.
Karşı karşıya gelsem, belki kendisine ilk sorum şu olurdu:
‘Büyük barış’ı kuracak ‘tam ve radikal demokrasi’yi Erdoğan inşa edebilir mi?
Böyle bir iddiası var mı?
Böyle bir iradeye sahip mi?
Böyle bir demokrasi sicili var mı?
Özgürlük ve demokrasi hırsızlığına hayır!
Tayyip Erdoğan’ınGezi’den, özellikle 17 Aralık’tan beri atmış olduğu adımlarlademokrasi ve hukuksözcükleri yan yana getirilebilir mi?
Ben getiremiyorum.
Dünkü yazımın başlığı şöyleydi:
“Erdoğan'ın diktasına hayır! Özgürlük ve demokrasi hırsızlığına hayır!”
Giriş bölümünde şunları yazmıştım.
Erdoğan, Twitter’ı da kapattı.
Artık sözü uzatmak gereksiz.
Erdoğan kendi diktasının peşinde.
Kendi tek adamlığının peşinde.
Demokrasi, onun kitabında yazmıyor.
Özgürlük, onun kitabında yazmıyor.
Hukukun üstünlüğü, onun kitabında yazmıyor.
Yargı bağımsızlığı, onun kitabında yazmıyor.
Kuvvetler ayrılığı, onun kitabında yazmıyor.
Özgür medya, onun kitabında yazmıyor.
Demokrasiyi demokrasi yapan hiçbir değer, Tayyip Erdoğan’ın kitabında yok.
Erdoğan, Öcalan'ı da kapsayacak bir af çıkarabilir mi?
Kısacası sorum şu:
‘Demokrasi kültürü’nden böylesine yoksun bir Tayyip Erdoğan, Öcalan’ın deyişiyle, ‘büyük barış’ın önkoşulu olan ‘tam ve radikal demokrasi’yi bu memlekette yapabilir mi?
Benim bu konuda hiçbir umudum yok.
Elbette Öcalan’ı anlamaya çalışıyorum.
Bir ölçüde anladığımı da sanıyorum.
İpi koparmak istemiyor.
Bu açıdan haklı gerekçeleri de yok değil.
Ben de bir yıldır dayanmış olan ‘ateşkes’in devamından yanayım, dağda silahların yeniden patlamasına kesin karşıyım.
Ama aynı zamanda ‘barışın bıçak sırtındaki halleri’ni de yakından ve tedirginlikle izlemeyi sürdürüyorum bir yıldır.
Ve aklıma iki soru daha takılıyor:
Erdoğan, Öcalan'ın özgürlüğünü de kapsayacak bir genel af çıkarabilir mi yeni dönemde?
Erdoğan şimdi de böyle bir soru işaretinin çengelinde yeni seçimler için biraz daha zaman kazanabilir mi?
Yaşasın Newroz derken, Öcalan’ın mesajındaki şu sözlerinin de altını çiziyorum:
“Barış savaştan daha zordur ama her savaşın da mutlaka bir barışı vardır. Biz direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız.”
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024