Hasan CEMAL
Geçen yıl Suriye'de kıyametin koptuğu Serekani'deyiz. Ceylanpınar Sınır Kapısı'nın Rojava tarafında savaşın o hazin bütün izleri çok taze. Duvarlar delik deşik. Bazı binalar yıkılmış. Olan biteni anlatıyorlar.
'Bu Kürt düşmanlığı neden' sorusu eşliğinde Ankara'nın tavrına ilişkin olarak aktarılanlar, Türkiye'de devletin Hizbullah eliyle hukuk dışına çıktığı 1990'ları hatırlatıyor... Neden mi? Cevap, Serekani'de anlatılanlarda...
SEREKANİ, Rojava, Cizre Kantonu
Kürtçesi Serekani, Arapçası Resulayn, Türkçesi Ceylanpınar.
Kıyamet geçen yıl burada kopmuş.
Betondan ve kumdan duvarların arkasında saklı ve bir yıldan beri kapalı Ceylanpınar sınır kapısında, TEV-DEM’den bir Türkmen anlatıyor, ben dinliyorum:
“Esas çatışma, acımasız olanı Serekani’de yaşandı. Stratejik bir yerdir. Bu şehri ele geçirip moralman da bizi yıkmak istiyorlardı. Yapamadılar.”
Sınır kapısının Rojava tarafında savaşın o hazin bütün izleri çok taze. Duvarlar delik deşik. Bazı binalar yıkılmış.
Anlatıyor:
“Serekani bir küçük Suriye’dir. Araplar, Kürtler, Süryaniler, Asuriler, Keldaniler, Ermeniler... Bir de dört yüzyıl önce Osmanlı döneminde buraya göç ettirilmiş benim gibiTürkmenler ve Çeçenler, Çerkesler... DAİŞ, (IŞİD-Irak Şam İslam Devleti) radikal İslamcı çeteler burayı ele geçirseler, Rojava devrimine büyük bir darbe indireceklerdi. Olmadı, yapamadılar, YPG’yi (Rojava’nın askeri gücü), halkı yenemediler.”
'Neden bu Kürt düşmanlığı?'
Serekani zaferinin Rojava’ya karşı genel siyasal havayı değiştirdiğini belirtiyor ve bu sayede çetelerin Irak sınırına kadar temizlendiğini, böyleceTil Koçer sınır kapısını da ele geçirdiklerini söylüyor.
Başlangıçta Bağdat’daki Şii iktidarı, -ya daBaşbakan Malikiyönetimi- Til Koçer kapısına Şam’daki rejimin Suriye bayrağının çekilmesini istemiş ama sonra tavrı yumuşamış...
Şimdi Til Koçer’den yeterli olmasa da insani yardımlar ulaşabiliyor Cizre kantonuna...
Til Koçer açılmış ama bu kez Türkiye’yle Ceylanpınar sınır kapısı kapanmış, duvar ve kum tepeleriyle de sımsıkı örülmüş.
‘Çelişki’ye işaret ediyor:
“Biz gelmeden sınır kapısı açıktı. DAİŞ (IŞİD), çeteler vızır vızır girip çıkıyordu. Kürtlere, YPG’ye karşı her türlü yardımı Türkiye’den görüyordu. Yaralıları Türkiye’de tedavi ediliyordu. Biz kazandık, YPG bayrağını çektik, sınır kapandı. Bu Kürt düşmanlığı neden?..”
Hizbullah'tan sonra IŞİD mi?
Şehrin içi savaş manzaralarıyla dolu.
Şehirde aylar boyu kanlı çatışmalar yaşanmış.
Yakınıyor Türkiye’nin tavrından:
“Çeteleri sınırdan bırak, sok Rojava’ya, yardım et. Kürtleri onlara kırdır. Sonra onlar yenilince, al içeri, kapat kapıyı... İnsanlık mı bu?..”
İnsanlık bu mu sorusunda düğümlenen meseleye acaba Ankara ne kadar kafa yoruyor, bilemiyorum.
IŞİD’a, el Nusra’ya Ankara tarafından verilmiş olan destek -ve himaye- bana 1990’ların ilk yarısını hatırlatıyor.
O tarihlerde derin devlet, Güneydoğu’da Hizbullah eliyle hukuk dışına çıkmış ve faili meçhul cinayetler furyasını başlatmıştı.
Kürtlere yaşatılan büyük acılar, PKK’nin çok daha güçlenmesine neden olurken, Kürtlerin Türkiye’yle gönül bağının kırılmasına yol açmıştı.
O zaman Hizbullah’ı kullanan Ankara’daki derin devlet zihniyeti, anlaşılan, bu kez de Rojava’da Kürtlere karşı yine el Kaide türü radikal İslamcıları, IŞİD’i devreye sokmakta herhangi bir beis görmüyor.
Rojava'da da PKK realitesi var, tercih yine savaş mı?
Kaç gündür buralarda geziyorum.
Rojava Kürtlerinin Türkiye’ye karşı duydukları öfkeye, kızgınlığa ve hayal kırıklıklarına sürekli tanık oluyorum.
Ankara neden ille deSuriye Kürtlerinikaybetmek istiyor?.. Türkiye’nin bunda bir çıkarı olduğunu sanmıyorum.
Şimdi farkındayım bazı seslerin:
“Kürtler değil, PKK!”
Ankara’dan duyulan bu ses yabancı değil.
Türkiye ‘PKK realitesi’ni tanıyıp, Öcalan’ı devlet olarak muhatap alıncaya kadar ne kadar çok kan ve gözyaşı aktı.
Evet, çoktan sır olmaktan çıktı, yani Rojava’da da şimdi bir Öcalan realitesi var, bir PKK realitesi var.
Ne yapacaksınız, yine savaş yolunu mu seçeceksiniz?
Bir zamanlar Hizbullah’ı kullandığınız gibi, şimdi de başka radikal İslamcı çeteleri mi süreceksiniz Suriye Kürtlerinin üstüne?
Bu yolun, bölgedeki bütün Kürtlerin tepkisini çekeceğini ve Türkiye’yi Suriye’de el Kaide türü örgütler eliyle bir tuzağa, bir bataklığa çekebileceğini yoksa hâlâ göremiyor mu Ankara?
Başbakan Erdoğan’ın fena halde iflas etmiş olan ‘Suriye politikası’nın neden olduğu zararlar tamir edilemeyecek mi?..
'Suriye geneline kıyasla Rojava cennet sayılır'
Serekani sınır kapısında akşamüstü kahvelerimizi içerken, Ceylanpınar kapısına çekilmiş yüksek duvarı seyrediyorum.
Duvarlar, dikenli teller...
Ve barış...
Ortadoğu’nun malum çıkmazı.
Evet öyle, duvarla barış, dikenli telle barış bağdaşmıyor.
Dinliyorum:
“Şimdi buradaki Araplar da gördüler, IŞİD’ın, el Nusra’nın, Gureba el Şam’ın, Ahfad el Rasul’un, Ehrar el Şam’ın, o radikal İslamcı örgütlerin ne anlama geldiğini, onlar gelince neler olacağını... Mesela Halep’ten biliyorlar, üç Arabın kafasının nasıl kesildiğini...
Halep’in, Hama’nın, Humus’un ve Şam’ın varoşlarının nasıl harabeye döndüğünü, günlük hayatın nasıl bir perişanlık içinde olduğunu, yiyecek bir şeyler bulmanın ne kadar çetin bir iş olduğunu çok iyi biliyorlar. Onun için Suriye geneline kıyasla Rojava cennet sayılır.”
'Sandılar ki biz zayıfız'
“Serekani’de savaş sekiz on ay sürdü” diye başlıyor anlatmaya:
“Bazı dinci gruplar Suriye’den, aşağıdan geldi. Bazıları da Türkiye’den girdiler. Ve Serekani’ye saldırdılar. Başlangıçta rejim güçleri (Şam) ile çatışma çıktı. Biz YPGolarak Kürt mahallelerini korumaya almıştık. YPG o zaman azdı. Ama halk örgütlenmişti.
Sandılar ki biz zayıfız.
Kontrol noktalarına saldırdılar ama başarısız kaldılar. Onların eğitim düzeyi bize göre iyi değildi. Bizim iki tane Doçka’mız vardı, 12.5’luk ve 14.5’luk uçaksavarımız. Onlardan da beş Doçka ele geçirdik.
Bu arada, bize karşı en güçlü olanı DAİŞ’dir. Sonra el Nusra gelir. İkisinin arasında ideolojik çelişkiler vardır.”
Devam ediyor:
“Bir seferinde 14 gün gece gündüz çarpıştık. Altı ay öncesine kadar şehrin içindeydiler. 2013’ün Eylül ayında Serekani’nin tamamını aldık, hepsini temizledik. 30 şehidimiz oldu.”
Şu uyarıyı da veriyor:
“Sakın Kobani’ye geçmeye kalkmayın. Cizre Kantonu'yla Kobane Kantonu arasındaki koridorda, Til Ebyad’da, özellikle Tel Xenzir ve Tel Boğa’da şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Aman ha, gövde bir yana, baş bir yana atılabiliyor.”
'Türkiye ve Barzani ortak konsept uyguluyor'
Bir başka değerlendirme:
“Kuzey’den (Türkiye ya da Türkiye Kürdistanı) geldim, Rojavalı kardeşlerime özelliklegüvenlik alanında yardım etmek için... Bir boşluk yakaladılar mı saldırabilir çeteler... Boş bırakmaya gelmez...”
Şöyle devam ediyor:
“Ortak bir konsept uygulanıyor Türkiye ve Barzani’nin KDP’si tarafından... Bir taraftahendek, bir tarafta kapatılan sınırda Kürtlerin itilip kakılması...
Afrin ve Kobane kantonlarıyla Serekani tarafında, Türkiye sınırında kuvvet yığınağı var.Kaçakçılık, en önemli geçim yolu Türkiye tarafından tıkanmış durumda... İnsan artık çekiniyor kaçağa gitmeye...”
Çalınan seçim
Son olarak şunu ekliyor:
“Öte yandan şunu da yazın. Çetelerin yolunu açmak için Ceylanpınar seçimini 30 Mart’ta gaspetti AKP... Seçimi çaldılar BDP’den...”
Rojava’dan yarın 6. yazı.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024