Hasan CEMAL
Şaka gibi.
Adını reform koymuşlar.
‘İç güvenlik reformu’ymuş...
Bireysel hakları koruyormuş...
Özgürlükleri güvence altına alıyormuş...
Her şey ‘AB kriterleri’ne uygunmuş...
Üstelik Alman modeli de esasmış...
Demokrasiden geri adım yokmuş...
‘Erdoğan devleti’nin sözcüleri kaç gündür televizyon ekranlarından gözlerimizin içine baka baka böyle konuşabiliyorlar.
Gerçekten şaka gibi.
'Demokrasi' diye diye
demokrasinin canına okumak
Ama hep böyle olur.
Demokrasi diye diye demokrasinin canına okunur.
Özgürlük diye diye özgürlükler katledilir.
Güvenlik diye diye darbeler yapılır.
Komünizm geliyor diye, irtica kapıda diye, bölücülük yanı başımızda diye ne çok darbe gördük bu memlekette.
Şimdi de, paralel tehlike diye, bölücü terör diye gitgide derinleşen bir darbe oyunu sahneleniyor gözlerimizin önünde.
Yolsuzluklar konusunda yakayı ele verenler, anlaşılan öyle ki, kendi darbelerinin peşinde hızlı adımlarla yol alıyorlar.
Son polisiye paket de bunun çok çıplak bir parçası.
Yeni paket, 7 geri adım
Hürriyet’te manşet dün şöyle çekilmişti:
“Yeni paket, 7 geri adım!”
Spotlar şöyleydi:
“35 maddelik teklif, polise süper arama ve dinleme yetkisi veriyor. Avrupa Birliği için yapılan birçok düzenlemeden vazgeçiliyor.”
“AK Parti getirdi, geri alıyor.
Hükümetin Meclise sunduğu teklifle, AK Parti döneminde Avrupa Birliği yasaları da dikkate alınarak getirilen ve özgürlük olarak görülebilecek iletişim özgürlüğü, kişi dokunulmazlığı, konut ve işyeri dokunulmazlığı, kişisel verilerin korunması, malvarlığı dokunulmazlığı, ifade özgürlüğü ve ‘savunma hakkı’ndan geri adım atıldı.”
Hürriyet’in dünkü manşeti böyle.
Bu arada, Twitter'daki sert eleştirilere de beş yıla kadar hapis cezası geliyor.
Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanları ya da güvenlik kuvvetlerini açıktan veya sosyal medya üzerinden sert dille eleştirenler tutuklanma tehdidi ile yüz yüze kalabilecek.
Bir başka deyişle:
1990’lardan itibaren başta ifade özgürlüğü olmak üzeredemokratik hak ve özgürlüklerin canına okuyan, 8. maddesiyle ünlenmiş Terörle Mücadele Kanunu bu kez mevcut kanunların içine yediriliyor.
Uzun lafın kısası:
Türkiye, özellikle 2004’te kararlaştırılan Avrupa Birliği’yle tam üyelik müzakereleri açısından ‘demokratik uyum’un gerektirdiği doğru adımlardan, birer birer de değil, toptan çark ediyor.
Demokrasi ve hukuktan kopuk istikrar olmaz
Not edin lütfen:
Bu hayra alamet değildir.
Elde baltayla demokratik hak ve özgürlükleri budadıkça budayan...
Hukukun üstünlüğüne hızla yan çizen...
Yargı bağımsızlığını çiğneyen...
Güçler ayrılığını tanımayan...
Böyle bir tek adam rejimine açılan yolda kararlı adımlarla yürüyen bir iktidar, Türkiye’nin hiçbir sorununu çözemez.
Evet, hiçbir sorununu...
Böyle bir iktidarla siyasal istikrar da, ekonomik istikrar da hayaldir.
Çünkü her iki istikrar da demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dayanır.
Her şeyin başı olan istikrar, demokrasi ve hukuktan yoksun bir ortamda kaybolmaya mahkûmdur.
Demokrasi ve hukukun boşlandığı bir ülkede istikrarın altı da her geçen gün boşalır.
Demokrasiden kopuk, hukuktan kopuk istikrar olmaz.
Türkiye çoktandır bu sürecin içinde.
Bir noktayı daha unutmayın:
Demokrasi ve hukuktan hızla kopan bir iktidar, bu memlekette ‘Kürt sorunu’na da çözüm getiremez, gerçek ve kalıcı barışın kapısını da açamaz.
'Yaşanacak ülkeler' sıralamasındaki Türkiye
Bu satırları yazarken, gözüm CNN Türk ekranına ilişiyor.
En yaşanası ülkeler başlıklı bir haber:
Türkiye, OECD sonuncuları arasında!
Eğitim ve çevre sıralamasında da durum farklı değil. Yine nal toplamış Türkiye, en alt basamağa yerleşmiş...
Şaşılacak bir durum değil.
Demokraside, hukukta nal toplayan bir ülke, her geçen gün, her alanda yaşanacak bir ülke olmaktan çıkar gider.
Yazık.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024