Hasan CEMAL
Genellikle değişmiyor.
Bugün yazı yok diye başlıyor gün.
Sonra yine yazıyorum.
Çünkü her sabah vücut kimyamı bozan bir şeyler oluyor.
İnternette dolaşmaya başlayınca, haber kanallarını açınca, hay Allah diyorum kendi kendime...
Ve oturup iki satır olsun yazıyorum.
Dün de farklı değildi.
Yazı yoktu gündemde.
Tersine -her zamanki gibi- okunmayı bekleyen kitaplar vardı masamın üstünde.
Ahmet Altan’ın yeni romanı Ölmek Kolaydır Sevmekten henüz bitmedi.
Cengiz Çandar’ın uzun bir önsöz yazdığı, Jonathan Powell’ınTeröristlerle Konuşmak.
Tony Judt’ın When the Facts Change.
Hürriyet’in Washington temsilcisi, değerli meslektaşım Tolga Tanış’ın Potus ve Beyefendi.
Kissinger’ın son kitabı World Order.
Carlos Fuentes’den Kendim ve Ötekiler...
Kaç zamandır hepsiyle bakışıp duruyorum.
Ne yazık ki öyle.
Okunmayan -ya da okumaya vakit ayıramadığım- kitapların bende yarattığı vicdan azabı hiç bitmez.
Bu dönem de öyle bir dönem.
Saray’daki Sultan devri yüzünden pek fazla okumaya da, kitap yazmaya da zaman kalmıyor.
Çünkü her gün bir şeyler oluyor..
Dün de öyle oldu.
Gündemde yazı yoktu!
Ama iki gazetenin birinci sayfalarına göz atınca, yine vücut kimyam bozuldu.
Dayanamayıp yazmaya karar verdim.
Davutoğlu’nun inandırıcılığı kalmadı
Haberlerden biri Hürriyet’teydi:
Davutoğlu:
Cumhurbaşkanı
TARAFSIZDIR!
Haberin spotunda Başbakan’ın sözleri vardı.
Birinci cümlesi:
“Kurumsal olarak hem Cumhurbaşkanı’nın hem Başbakan’ın yeri bellidir.”
İkinci cümlesi:
“Cumhurbaşkanı siyasetin üstünde tarafsız konumdadır.”
Üçüncü cümlesi:
“Listelere müdahil olma durumu söz konusu değil.”
Yanlış okumuyordum.
Başbakan bunları bir gece önce NTV’de söylemişti.
Akıl alır gibi değildi.
Demek ki, Erdoğan ‘siyaset üstü’ymüş…
Demek ki, ‘tarafsız konumda’ymış…
Demek ki, milletvekili aday listelerine ‘müdahil olma durumu söz konusu değil’miş…
Gerçekten şaka gibi.
Her şey gözlerimizin önünde, çırılçıplak.
Ama daha hala Davutoğlu, gözlerimizin içine baka baka, Erdoğan’ın ‘tarafsızlığı’ndan, ‘siyaset üstü konumu’ndan dem vurabiliyor.
Demirel’in bir sözü vardır:
“Kendi yalanına inanmayan siyasetçi, siyasetçi olamaz”gibisinden bir söz…
Ama Davutoğlu, bu kadarı da olmaz dedirtiyor insana…
Yazık ki öyle.
Farkında değil herhalde.
Hiçbir inandırıcılığı kalmadı.
Bundan böyle bir başbakan olarak ciddiye alınması da mümkün değil.
“Aile boyu dava”
Dün sabah vücut kimyamı bozan ikinci habere gelince…
Cumhuriyet’in manşetindeydi:
“Aile boyu dava!”
Üst başlık ve spotlar:
(1) “Gazetemiz yazarları hakkındaki davanın şikayetçilerini Saray erkânı oluşturdu.”
(2) “Erdoğan, Charlie Hebdo’nun özel saysından seçki yayımlayanCumhuriyet’i hedef göstermişti.”
(3) “Özel sayının kapağını dayanışma amacıyla köşelerinde yayımlayan Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan hakkında 6 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamenin 1280 kişilik şikayetçi listesinde Erdoğan ailesi ve avukatları göze çarptı.”
(4) “Erdoğan’ın oğlu Bilal, kızları Sümeyye ve Esra, damadı Berat Albayrak’ın yanı sıra Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank, avukatları Ahmet Özel ve Ferah Yıldız da şikayetçi oldu.”
Türkiye hiç böyle bir dönem yaşamadı
Böyle bir ülkede ne ifade özgürlüğü olur, ne de yargı bağımsızlığı.
Twitter, Facebook ve YouTube’u sosyal bela olarak gören, bir seferde 166 internet sitesini karartabilen, İç Güvenlik Yasası’yla özgürlüklerin başına çuval geçirmek için her an mazeret yaratabilen, medyaya aile boyu davalar açabilen, böylesine yasakçı, sansürcü bir zihniyetle Türkiye’nin çıkmazı her geçen gün derinleşir.
46 yıllık gazeteciyim.
Bunca yıldır siyaset izliyorum.
Ama emin olun böyle bir dönem anımsamıyorum.
Türkiye hiç böyle bir dönem yaşamadı.
Yazın bir kenara:
Saray’daki Sultan dönemi sona ermeden, bu dönemin hesabı sorulmadan Türkiye’de demokrasi ve hukukun üstünlüğü dönemi açılamaz.
T24
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024